HABER

Küçük sularda kulaç atmıyoruz

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail ve Filistin'e yaptığı ziyaretin birileri istediği için değil, insani ve bölgesel mecburiyetlerin gereği olarak yapıldığını vurguladı. Erdoğan, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun suçlamalarına da cevap vererek, "Hiçbir zaman hukuka, edebe, adaba uymayan ifadeleri bu ülkenin iktidar partisi için kullanmaya kimsenin gücü, aklı, dili yetmez. Ülkemizi satmak gibi bir ithamın altında iktidar partisi olarak kalmamız mümkün değil" dedi.

AK Parti TBMM Grup Toplantıs'ında bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, konuşmasında ağırlıklı olarak Türkiye'nin dış politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çeşitli zeminlerde resmin bütününü göremeyenlerin komploya dayalı değerlendirmelerde bulunduklarını kaydeden Erdoğan, resmin bütününün ise daha fazlasını anlattığına işaret etti. Türkiye'nin, tarihinin ve coğrafyasının gereklerine uygun bir dış politika güzergahında emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan Erdoğan, uluslararası politikada itibarlı bir aktör olma vasfını her geçen gün pekiştirdiğini ifade etti. AK Parti Hükümeti'nin kazandırdığı istikrarlı gelişim çizgisinin Türkiye'nin dış politikadaki hareket kabiliyetini artırdığını kaydeden Erdoğan, "Bazılarının ezberi, alışkanlıkları küçük meselelere odaklı olabilir ama artık diz kapağımıza bile gelmeyen bu küçük sularda biz kulaç atmıyoruz. Bu küçük sularda debelenmek isteyenler varsın alışkanlıklarına devam etsinler" diye konuştu.

İsrail ve Filistin'e yaptığı ziyaretin yeni planlanmış bir ziyaret olmadığını kaydeden Erdoğan, bazı medya kuruluşlarında bu konuda "duymaz uydurur" kabilinden kuru sıkı değerlendirmeler yapıldığına işaret etti. Bunların çok çirkin ve ayıp yaklaşımlar olduğunu dile getiren Erdoğan, "Hükümetin ürettiğini hazmedemeyen tipler şunu bilsin ki, bu sinerji hükümetin sinerjisi değil, Türk milletinin ortaya koyduğu bir sinerjidir. Bu medeniyetten aldığımız ilhamla bunları yapıyoruz. Türkiye'nin civar ülkelere süratle intikal edişinin altında yatan gerçek budur. Bu süreç yılbaşında Dışişleri Bakanımızı İsrail ve Filistin'e göndermekle başladı. Bunu, randevu planları için atılan adımlar diye göstermek isteyenler bu ülkede marjinal kalmaya mahkumdur. Bu zihniyetler prim yapmayacaktır. Dışişleri Bakanımızın yaptığı ziyaretle başlayan sürecin gereği olarak bu ziyaret yapıldı. Bazıları bu ziyareti hala kısa vadeli taktik amaçların bir neticesi şeklinde değerlendirmek eğilimdeler. Şunu herkes bilsin. Bu ziyaret birileri yada başkaları istediği için değil tarihi, insani, bölgesel mecburiyetlerin bir gereği olarak yapılmıştır. Arafat sonrası bölgede ortaya çıkan yeni durum karşısında inisiyatif almaya talip olduğumuz için bölgeye gittik" şeklinde konuştu. Türkiye'nin dış politikasının artık kriz odaklı değil vizyon odaklı bir dış politika olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Irak hariç tüm komşu ülkelere ziyaretler gerçekleştirdiklerini, Irak'a komşu ülkeleri de İstanbul'da biraraya getirdiklerini ifade etti. Dış politikada komşu ülkelerden sonra ikinci halkayı Türkiye'nin tarihi bağlarının bulunduğu ülkelerin oluşturduğunu belirten Erdoğan, bu ülkelere de ziyaretlerin gerçekleştirildiğini bildirdi.
Filistin açısından atılması gereken birçok adım bulunduğuna işaret eden Erdoğan, tüm ülkelerin artık Filistin'e karşı yaklaşımlarını gözden geçirmeleri gerektiğini ifade etti. Adeta bir açık hapishane durumundaki Filistin'in bu halde bırakılmaması gerektiğini dile getiren Erdoğan, herkesin, dünya ülkeleriyle iletişimi bu derece kısıtlanmış bir ülkenin ne durumda olduğunu düşünmesini istedi. "Bu durumda biz inisiyatif almayacağız da kim alacak" diye konuşan Erdoğan, Türkiye olarak samimi adımlar atmaya hazır olduklarını vurguladı. İki tarafla yapacakları samimi görüşmeler sonucunda alınacak neticenin bir taktik planın içinde değerlendirileceğini kaydeden Erdoğan, buna karşın Türkiye'nin, tarihi bir sorumluluğunu yerine getirmenin mutluluğunu yaşayacağını belirtti. Erdoğan, "Bu çabayı göstermezsek tarihi ve insani sorumluluktan kurtulamayız" dedi.

Hükümetin sadece dış siyasette değil iç siyasette de ezberi bozan politikalar izlediğine işaret eden Erdoğan, Kıbrıs'ta, Ermenistan'la meselelerde, Ortadoğu'da tarihi problemleri çözme yönünde önemli mesafeler katettiklerini söyledi. Erdoğan konuşmasında, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı "Her şeyi pazarlıyorsunuz, elinizde olsa ülkeyi de pazarlayacaksınız" şeklindeki konuşmasına da sert tepki gösterdi. Hafta içinde bir CHP mensubunun çok çirkin bir değerlendirme yaptığını kaydeden Erdoğan, bu değerlendirmenin hukuki zeminde tahkim edileceğini ifade etti. Erdoğan şunları söyledi:
"Hiçbir zaman hukuka, edebe, adaba uymayan ifadeleri bu ülkenin iktidar partisi için kullanmaya kimsenin gücü, aklı, dili yetmez. Ülkemizi satmak gibi bir ithamın altında iktidar partisi olarak kalmamız mümkün değil. Onun için CHP'nin de bunu gözden geçirmesi, bunu değerlendirmesi gerek. Bu edebe, adaba sığmayan ve bu ülkenin bir evladı ise önce AK Parti'den özür dilemek zorundadır. Bu iktidarın nasıl bir Türkiye aldığı ve geldiğimiz nokta ortadadır. Asla AK Parti grubuna böyle bir ifadeyi kullanma yetkisini kimse kendisinde göremez."

En Çok Aranan Haberler