YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Küçükçekmece'de Sezai Karakoç Gecesi

Küçükçekmece Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, Sezai Karakoç’u 80’inci yaşını şiirlerle kutladı. Duygusal...

Küçükçekmece Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, Sezai Karakoç’u 80’inci yaşını şiirlerle kutladı. Duygusal anların yaşandığı anma programında Türk Edebiyatı’nın seçkin isimleri Sezai Karakoç’u anlattı.

Sanatı ve düşüncesiyle bir devre mühür vuran şair, yazar, mütefekkir ve siyasetçi Sezai Karakoç, Küçükçekmece Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından 80. yaşında anıldı. Karakoç’a saygı, sevgi ve muhabbetlerini sunmak, duygu ve düşüncelerini paylaşmak için bir araya gelen Türk Edebiyatı’nın seçkin isimleri de tanıdıkları Sezai Karakoç’u anlattı. “Yaşama sevinci değil, yaşatma sevincini” aşılamaya çalışan Sezai Karakoç; Adem Turan, Ahmet Murat, Ali Haydar Haksal, Ali Ural, Alper Gencer, Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Bünyamin Yılmaz, Cevdet Karal, Ebubekir Kurban, Ersin Nazif, Ferman Karaçam, Hüseyin Akın, İbrahim Paşalı, İsmail Kılıçaslan, Mahmut Bıyıklı, Mevlana İdris Zengin, Osman Bayraktar, Osman Sarı, Özcan Ünlü, Recep Garip, Şaban Abak, Selçuk Küpçük, Şeref Akbaba, Yıldız Ramazanoğlu, Yusuf Kaplan ve Zeki Bulduk gibi isimler tarafından hatırlatıldı. Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen anma töreninde katılımcılar yoğun ilgi gösterdi.

Program kapsamında Türk Edebiyatı’nın seçkin isimleri, teker teker kürsüye çıkıp tanıdıkları ve duydukları Sezai Karakoç’u anlattı. Şair Mahmut Bıyıklı, Sezai Karakoç’u şöyle anlattı:

“Sezai Karakoç, ciltleri doldurmakla anlatılamayacak bir üstadımız. Onun zamanımızda yaşadığımız için iftihar etmemiz gereken bir direniş öncüsü. Bugün de bu salonda ki gençlikleri görünce üstadın bütün konuşmalarında ki o özlediği, vurguladığı direnişi, artık bu topraklarda yavaş yavaş boy göstermiş olduğunu da gördüm.”

1970’li yıllarda öğretmeninin önerisiyle Sezai Karakoç’un kitaplarıyla tanıştırdığını söyleyen Ali Haydar Haksal ise Karakoç’un sayesinde bir ödül aldığını, ondan sonra Karakoç’un bütün kitaplarını okumaya başladığını ifade etti. Sezai Karakoç’un bir dönemleri çok iyi anlattığını vurgulayan Haydar Haksal, “Bugün ki kuşaklar çok fazla bilmezler. 1970’li yıllarda sosyalistin, Marksizm, kapitalistin, Amerikancılığın, Rusçuluğun toplum üzerinde abandığı bir dönemde insanların kendisini nasıl nerelere konumlandıracağını bilemediği bir dönemde üstat, bu çalışmasında aslında bir kapitalistime karşı, Marksizme, faşizme, batılı bütün kavramlara, sağa ve solun çok yoğun bir anlatısı vardı” dedi.

Ali Ural ise tanıdığı Karakoç’u şöyle hatırlattı:

“Dünyayı dip not olarak gören bir adam için toplandık. Dünya neyin dipnotu, ebedi hayatın sonsuz hayatın bir başka hayatın gerçek hayatın. Aslı ise Karakoç için dünya, bir dipnot. Bu yüzden o kalemi eline aldığı zaman bir dağ taşınmış gibi hissetti ve dedi ki 'kalemi ele almak kolaydır ancak onun dağdan ağırlığını taşımak zordur' O toprağa yazdığı masalı büyüttü büyüttü ve masal şiiriyle ölümsüzleşti.”

Sezai Karakoç’un çok fazla medya karşısında olmamasının sebeplerini dile getiren Belkıs İbrahimhakkıoğlu, "Bana göre Sezai Karakoç, sadece düşünceleriyle kalemiyle, fikirleriyle, mısralarıyla değil, dünyevi anlamda güne teslim olmayan kişiliğiyle de kültürümüzün nadir insanlarındandır. O bir fikir, düşünce, bir sanatkar olarak Allah’ın insanlığın neslindeki sorumluluğunu idrak etmiş ve hakkıyla tanıyabilmiş çok seçkin insanlardandır. Bu yüzden bütün ağırlığını göğüsleyerek münzevi bir hayat tarzını tercih etmiştir” şeklinde konuştu.

Sezai Karakoç’un bir uygarlık savaşçısı olduğunu vurgulayan Ferman Karaçam ise Karakoç’u şöyle tanımladı:

“İlk insanla başlayıp kıyamete kadar sürecek olan İslam uygarlığının duygu, düşünce planının en büyük ve en önemli düşünürlerinden biridir. Bütün uygarlığın anlaşılması ve yaşaması uğruna adamıştır. Her türde en iyi eserleri ortaya koymuş hem de İslam uygarlığının mücadelesini vermiştir."

Sezai Karakoç’un şiirleriyle konuşmasına başlayan Hüseyin Akın, onunla ilk tanışmasını anlattı. Akın, Karakoç’un savaşında da yaşayışında da bütün hayatında da aşkı ve coşkuyu esas almış bir adam olduğunu söyledi. Programın ardından bütün katılımcılara Sezai Karakoç’un “Gün Doğmadan” adlı şiir kitabı dağıtıldı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler