HABER

Küfürler tutanaklara (...) diye girdi

Anayasa değişikliği teklifinin ilk gün görüşmeleri ilginç diyaloglara sahne oldu.

Küfürler tutanaklara (...) diye girdi

Anayasa değişikliği teklifi görüşmelerinde tutanaklara yansıyan konuşmalar şöyle:

MUHALEFETİN HEDEFİ TBMM BAŞKANI ŞAHİN-

-Hakkı Süha Okay (CHP) -Nitekim, Başkanlık tarafından dağıtılan gündemde de Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları yer almaktadır, ilk sırada. Ancak her nedense Sayın Başkan, bu konuda kendisini ikaz ettiğimizde, kendisinin önünde, Meclis araştırma önergeleri ve Bu Anayasa görüşmelerinde Sayın Başkanın, daha dakika bir gol bir, İç Tüzük'ü ihlal etmek kararlılığının net ifadesidir. Bu Parlamentoyu, çok doğal, siz çalıştırmak isteyebilirsiniz Sayın Başkan ama bu Parlamentoyu çalıştırırken İç Tüzük'e uyarak çalıştıracaksınız, İç Tüzük'ü ihlal etmeden çalıştıracaksınız ve biraz evvel söylediğinizi, Meclis personeli tarafından, Başkanlık Divanında görev yapanlar tarafından eğer böyle bir evrak verilmediyse o personele de bu evrakı niye vermediklerini soracaksınız. Anayasa görüşmelerini bir an evvel, apar topar oldubittiye getirmek için Meclis personelinin de zan ve töhmet altında kalacağı ama AKP Grubu anlayışı içerisinde ve AKP milletvekili anlayışı içerisinde bir Meclis Başkanlığı görevini sürdürmeniz mümkün değildir.

-SONER AKSOY (Kütahya) -İnsaf yani insaf!

-HAKKI SUHA OKAY -Eğer AKP Grubu tarafından sunulmuş olan Anayasa değişiklik teklifinin bir an evvel görüşülmesi amacıyla Parlamentonun denetim yollarının tamamen kapatıldığı bir aşamada kalkıp da siz Genel Kurula Meclis Başkanlığının sunuşlarını da yok farz ederek ve bunları okutmadan geçerseniz, bu Parlamentoyu eylemli olarak İç Tüzük ihlali yaparsınız.

Sayın Başkan, bu tutumunuzdan ve bu anlayışınızdan vazgeçmeniz gerekir çünkü anlaşılan o ki, bu Parlamentoda Anayasa değişikliğiyle ilgili çok ciddi tartışmalar yapılacak. Başlangıcından itibaren Anayasa ihlaliyle başlayan teklifin ilk imzalanma sürecinden bugüne değin gelinen aşamada…

-HAKKI SUHA OKAY (Devamla) -…Parlamentodaki tüm çalışmalar korkarım İç Tüzük ihlaliyle sürdürülecek.

Onun için, Sayın Başkan, şimdiden sizi ikaz ediyorum. Lütfen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı sıfatınızla ve Parlamentonun, yasamanın saygınlığını koruyacak İç Tüzük'ü göz göre göre ihlal ettirmeyecek bir tavır içerisinde olmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum.

-SÖZ İSTEME KAVGASI-

-MEHMET ŞANDIR (Mersin) -Sayın Başkan, tutanaklara bakarsanız önce Oktay Bey'in söz istediğini görürsünüz.

-BAŞKAN -Sayın Genç, buyurun.

-KAMER GENÇ (Tunceli) -Sayın Başkan, değerli milletvekilleri…

-OKTAY VURAL (İzmir) -Sayın Başkanım, benim söz hakkım ne oldu? Sayın Başkan, söz hakkımız ne oldu?

-KAMER GENÇ (Tunceli) -Efendim, o zaman onu hâlledin de ben ondan sonra konuşayım.

-BAŞKAN -Lehe konuşabilirsiniz efendim, bir tane lehe söz hakkı kaldı. Ne yapalım…

-OKTAY VURAL (İzmir) -Efendim, sizin lehinizde konuşacak bir icraat yaparsanız memnuniyetle.

-BAŞKAN -Lütfen… Lütfen oturur musunuz. Buyurun Sayın Genç…

-OKTAY VURAL (İzmir) -Sayın Başkanım… Sayın Başkanım… Sayın Başkan, ben söz istedim, tutanaklarda var dolayısıyla tutanaklara bakmadan benim söz hakkımı göz ardı edemezsiniz. Yani bize de kürsüde birilerinin söylediği gibi bir ifadeyi de kullanmak bizim edebimize uygun değil, Meclisin mehabetine de uygun değil. Bizim saygımız vardır dolayısıyla lütfen tutanaklara bakın. (MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

-KAMER GENÇ (Tunceli) - Arkadaş konuşuyor, ben mecburum arkadaşa riayet etmeye.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sizin davet edip etmemeniz benim söz hakkımı ortadan kaldırmaz dolayısıyla yapmanız gereken iş belli. Benim aleyhte söz talebim vardır, bu söz talebime bakarak söz vermeniz gerekiyor.

-BAŞKAN - Lütfen…

-KAMER GENÇ (Tunceli) - Şimdi İç Tüzük'ün 72'nci maddesine göre tekrarlanabilir efendim.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Meclisi yönetmekle ilgili hususlarda İç Tüzük'e uygun hareket edilmesi gerekir.

-BAŞKAN - Sayın Vural, lütfen yerinize oturur musunuz. Lütfen oturun… Söz verdim Hatibe, Hatip konuşacak.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Efendim, nasıl veriyorsunuz? Hangi hakka istinaden veriyorsunuz?

-BAŞKAN - Efendim, sizin bana yazılı bir başvurunuz var mı?

-MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sözlü var efendim.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Onun yazılı var mı?

-BAŞKAN - Efendim, kendisi oradan talep etti, ben onu gördüm, ben sizi fark etmedim.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Ben de kendim istedim.

-BAŞKAN - Fark etmedim efendim.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, ben de kendim istedim.

-BAŞKAN - Fark etmedim.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Benim bu söz talebimin olup olmadığını tutanaktan…

-BAŞKAN - Peki efendim, tutanakları isteyeceğim bakacağım ama…

-OKTAY VURAL (İzmir) - Ne olacak peki?

-BAŞKAN - Efendim, ne olacak? ("Ara verin." sesleri) Lehe söz verebilirim ancak size… Size an-cak lehe söz verebilirim.

-ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, tutumunuzun lehinde söz istiyorum.

-BAŞKAN - Efendim, zabıtları isteyeceğim…

-OKTAY VURAL (İzmir) - İşte yanlış yaparsanız böyle olur, yanlış yapmayın, siz Meclis Başkanı-sınız AKP'nin Başkanı değilsiniz! Ara verin bakın tutanaklara! Ben gerekirse söz hakkımı devrederim ama sizin benim söz hakkımı ortadan kaldırmaya yetkiniz yok!

-BAŞKAN - Efendim, lütfen… Sayın Vural, siz Grup Başkan Vekilisiniz, böyle bağırarak çağıra-rak… Herkese örnek olmanız gerekir, lütfen… Lütfen Sayın Vural, yerinize oturur musunuz.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, yok! Böyle bir şey olamaz.

-BAŞKAN - Bakın, ben bir hatibi kürsüye davet ettim.

-OSMAN ÇAKIR (Samsun) - Ara verin, bir inceleyin!

-BAŞKAN - Aleyhte söz verdim…

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkanım…

-BAŞKAN - Lütfen…

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, siz istediğinize söz veremezsiniz! Kim olursanız olun!

-BAŞKAN - Efendim, kimin ne zaman, kimden önce söz istediğini ben nasıl tespit edeceğim, yazılı olarak başvurmamışsınız. Nasıl tespit edeceğim? (MHP sıralarından "Tutanaklarda var!" sesleri, gürültüler)

-OKTAY VURAL (İzmir) - Tutanaklarda var!

-MEHMET ŞANDIR (Mersin) - İyi ama Oktay Bey'in hakkı zayi olacak!

-OKTAY VURAL (İzmir) - Tutanakları getirin bakın!

-BAŞKAN - Sayın Genç, buyurun, konuşmaya devam edin.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Hayır, getirin bakın Sayın Başkan! Sayın Başkan, bu tutumunuzla ilgili de usul tartışması açalım.

-KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, bunun bir yolu var: Efendim, İç Tüzük'ün 72'nci madde-sine göre müzakereyi tekrarlayabilirsiniz.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Tamam, bu tutumunuzla ilgili de usul tartışması istiyoruz, yok öyle bir şey! Bu Meclis, dayatmalara teslim olmayacak! (AK PARTİ sıralarından "Vay vay!" sesleri, gürültüler) Olmaz! Keyfî yönetim yok öyle!

-KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri…

Sayın Başkan, efendim başlıyor muyum?

-KAMER GENÇ (Devamla) - Orada bin tane işçi çalışıyordu, o bin tane işçinin birisi şimdi var mı hayatta?

-NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bildiğin bir şey varsa söyle.

-KAMER GENÇ (Devamla) - Hepsi oradaki o fabrikadaki odunları sattılar, oradaki arazileri talan ettiler. Kim aldı? Kime sattınız?

-SONER AKSOY (Kütahya) - Yalan söylüyorsun!

-KÜFÜRLER NOKTALI TUTANAKLARA GEÇTİ-

-MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Yalancının…

-KAMER GENÇ (Devamla) - Var mısın!

-MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Var mı elinde belge?

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bırak sen bırak! Görüntülere bak, görüntülere! Sen gereğini yerine getir.

-MUHALEFETİN SÖZ TALEBİ İKTİDARI ÇİLEDEN ÇIKARDI-

-OKTAY VURAL (İzmir) - Bir grup önerisi görüşüyoruz. Başkanlığa intikal etmiş, Hükûmet ya da esas komisyonun kırk sekiz saat geçmeden gündemin sırasına alınmış bir iradesi Genel Kurula okunmadı. Dolayısıyla, okunmadığına göre bu İç Tüzük gereğince ön sırasına alınması ve kırk sekiz saat geçmeden gündeme alınmasıyla ilgili bir talep var mı acaba şeyin?

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kırk sekiz saat geçmiş, yüz saat olmuş, yüz! İkinci talep 498'le ilgili.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Evet, 498 diyorum ben, 498'i söylüyorum.

-OKTAY VURAL (İzmir) - İsmimi kullanarak, yani minareyi çalanlar kılıf hazırlama misali, bunu bir gerekçe olarak gösteriyorlar sataşmadan dolayı söz talebim var.

-BAŞKAN - Estağfurullah, daha uygun cümlelerle.

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Belgeler var.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Zannederim bu konuda…

-BAŞKAN - Peki evet, isminizden bahsetti, bunu ben de duydum.

Sataşma nedeniyle size söz vereceğim, ancak yeni bir sataşmaya mahal vermeyecek şekilde konuşacağınızdan eminim.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Hayır efendim, tabii burada…

-BAŞKAN - Buyurun, sataşma nedeniyle söz verdim efendim.

Üç dakika içerisinde sanıyorum meramınızı anlatırsınız.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Doğrusu AKP Grup Başkan Vekilinin bizim İsrail Dostluk Grubundan istifa etmemizden niye rahatsız olduğunu anlamadım yani. (MHP sıralarından alkışlar)

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hiç rahatsız değilim. Vesayete karşı, vesayete…

-OKTAY VURAL (Devamla) - Yani niye rahatsız oldu anlamıyorum. Yani tabii düğünlerinize çağırırsınız…

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İmzaları o kadar güzel açıkladın ki.

-MHP’Lİ OKTAY VURAL ÇOK KONUŞAN İSİM OLDU-

-OKTAY VURAL (İzmir) - Hayır ama yanlış biliyorsunuz. O konuda esas komisyonun bir talebi olup olmadığını bilmeden konuşuyorsunuz. Esas komisyonun bir talebi varsa elbette grup önerisiyle getirecekler.

-BAŞKAN - Benim uygulamam hakkında bir usul tartışması mı açmak istiyorsunuz efendim, bunu mu söylemek istiyorsunuz?

-OKTAY VURAL (İzmir) - Efendim, İç Tüzük'e aykırı davranıyorsunuz, uyarıyorum.

-BAŞKAN - İç Tüzük'e aykırı bir husus görmedim. Eğer siz aksi düşüncedeyseniz…

-BİLGİN PAÇARIZ (Edirne) - Sayın Başkan, taraflı davranıyorsunuz, taraflı.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkanım, ama bir şey söylüyorum size.

-BAŞKAN - Buyurun.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Sizin bu keyfî yönetiminizle sürekli olarak "Usul tartışması açıp…" demenin bir anlamı var mı, ne anlamı var, yani kimi kandırıyoruz burada?

-BAŞKAN - Şu ana kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinde kırk sekiz saat geçmeden kanun teklifleri ve tasarıları gündemin ilk sıralarına alınmış ve uygulama Meclisimizde bu şekilde devam etmiştir.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Alınmıştır, alınmadığını söylemiyoruz ki.

-BAŞKAN - Tamam, ne diyorsunuz?

-OKTAY VURAL (İzmir) - Ama esas komisyon ve Hükûmetin talebi var mı diye soruyorum.

-BAŞKAN - Böyle bir şey de aranmamış efendim geçmişte.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Aranmadığını nereden biliyorsunuz?

-BAŞKAN - Uygulamalara baktığımızda bunu görüyoruz.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Hayır, öyle bir şey yok. Bundan önce de Nurettin Canikli'nin zamanında oldu ve geri çektiler.

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır, öyle bir şey olmadı.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Evet, geri çekildi.

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hep karıştırıyorsun bugün, her şeyi birbirine karıştırıyorsun.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Bakın, Sayın Başkanım, siz Adalet Bakanlığı yaptınız, şimdi Meclisi yönetiyorsunuz ve hakem olmanız gerekiyor. Diyor ki size "Esas komisyon ve Hükûmet ister." kırk sekiz saatle ilgili gerekçeli kararla.

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, İç Tüzük 52'ye 1'de yazıyor efendim zaten.

-OKTAY VURAL (İzmir) - Daha önce yapılmış, edilmiş. Daha önce de 367'yle ilgili aranmıyordu, öyle oldu. Ne yapacağız Sayın Başkanım?

-H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) - Aynı konuda bir önerge verdim Sayın Başkanım.

-MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, 52'ye 1 açık ve net.

-BİLGİN PAÇARIZ (Edirne) - Sayın Başkan, grup başkan vekillerini toplayın ve altmış dakika mola verin.

-KAMER GENÇ HEM GÜLDÜRDÜ HEM KIZDIRDI-

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, bir soru sorabilir miyim.

BAŞKAN - Sayın Genç, Meclis Başkanlarına, İç Tüzük'ün 100'üncü maddesine göre soru sorabilirsiniz…

KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır hayır, şöyle…

BAŞKAN -…ama onu siz çok daha iyi bilirsiniz.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Şimdi, esas Komisyon veya Hükûmet veya Başkanlıkça, bu kanunun öncelikle görüşülmesi konusunda Danışma Kuruluna bir istek var mıdır, bir teklif var mıdır?

BAŞKAN - Sayın Genç, oturumları yöneten Meclis Başkanlarına soru sorulabilir ancak İç Tüzük'ün 100'üncü maddesine göre. Lütfen orayı okuyun, ona göre sorun.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, AKP Grubu adına çıkan arkadaş dedi ki…

BAŞKAN - Tutumumu değiştirmeye mahal bir husus olmadığı kanaatindeyim.

KAMER GENÇ (Tunceli) - AKP Grubu adına çıkan kişi dedi ki…

Sayın Başkan, bakın, bir şey söylüyorum size…

BAŞKAN - O nedenle…

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bakın, çok önemli bir konu.

BAŞKAN - O nedenle "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmını görüşmeye başlıyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, bir soru soruyorum, diyorum ki bakın, İç Tüzük'ün 49'uncu maddesinde…

BAŞKAN - Bana soruyu 100'üncü maddeye göre soracaksınız efendim. Başkan tartışmalara katılabilir mi?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bir şey soruyorum size, diyorum ki İç Tüzük'ün 49'uncu maddesinde diyor ki: Bir kanun teklifinin veya tasarısının Danışma Kurulunda görüşülebilmesi için ya Başkanlık bunu teklif edecek ya da Hükûmet veya Komisyon teklif edecek.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Olur mu öyle şey canım, bırak!

-MHP’Lİ ŞENOL BAL İLE ŞAHİN ARASINDA SÖZLÜ TARTIŞMA-

ŞENOL BAL (İzmir) - Sayın Başkan, niye sırayı atladınız?

BAŞKAN - Evet, Sayın Taner'e geldi. Bir de onun sorusunu alalım çünkü birkaç saniye var.

ŞENOL BAL (İzmir) - Sayın Başkan, ben 8'inci sıradayım.

BAŞKAN -Sayın Bal, özür dilerim. Elimdeki listeye göre herhâlde atladım.

ŞENOL BAL (İzmir) - Evet.

BAŞKAN - Evet, lütfen. Tamam, buyurun.

ŞENOL BAL (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

-AKP İLE CHP ARASINDA BİTİRİLEMEYEN CÜMLELER-

BAŞKAN - Şu anda, bana gelen bilgiye göre vekâleten oy kullanacak sayın bakan yok ama o…

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan…

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Ayrıca, Sayın Başkan, bakın…

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, bugüne kadar…

BAŞKAN - Bir saniye, sözünü tamamlasın Sayın Okay.

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Bir saniye, sen de konuşursun.

BAŞKAN - Sayın Bozdağ, bir saniye…

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Ayrıca, bakın, daha isimler okunmadan her iki tarafta da milletvekili arkadaşlarım birikti.

BAŞKAN - Ben de uyardım efendim, doğru, haklısınız.

ATİLLA KART (Konya) - Uyarmakla yetinmeyin, gereğini yapın

BAŞKAN - Evet, Sayın Okay, biraz önce ifade ettim "İsmi okunmayan milletvekili arkadaşımıza pul ve zarf verilmeyecektir." dedim. Şimdi, buradan takip etmeye çalışacağım mümkün olduğu kadar, görevli arkadaşları da ikaz ediyorum.

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Ayrıca, Hükûmet üyelerini kabinlerin önünden alalım.

GÜROL ERGİN (Muğla) - Boşaltacaksınız, boşaltacaksınız orayı.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Evet, şimdi, görevli arkadaşlarım… Teşekkür ederim.

Sayın Bozdağ, buyurun.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Ama gürültüden duyamıyorum arkadaşlar.

GÜROL ERGİN (Muğla) - Boşaltın burayı bakalım, oy vereceğiz.

BAŞKAN - Efendim, bir saniye… Bir Grup Başkan Vekiline söz verdim.

GÜROL ERGİN (Muğla) - Herkes kendi yerine geçsin bakalım.

BAŞKAN - Arkadaşlarım şöyle, lütfen, oturur musunuz efendim.

Buyurun Sayın Bozdağ.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, bugüne kadar yapılmış olan bütün Anayasa değişikliklerinde…

GÜROL ERGİN (Muğla) - Ya, onlar sandık muhafızı mı orada? Alın onları oradan.

BAŞKAN - Sayın Bozdağ, duyamıyorum sizi.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, bugüne kadar yapılmış olan bütün Anayasa değişiklik tekliflerinin Genel Kurulda görüşülmesi sırasında bakanlar yerine bir başka bakan vekâleten oy kullanmıştır.

BAŞKAN - Sayın Okay bir Anayasa Mahkemesi kararından bahsetti.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakın, bu konudaki -93, 87, 95, 99, 2001- bütün değişikliklerde kullanılmıştır ve herhangi bir itiraz da söz konusu değil. Ben durumu bilgilerinize arz etmek istedim.

BAŞKAN - Biliyorum kullanılmıştır, ben de kullandım Bakanken, ancak bir Anayasa Mahkemesi kararından bahsettiniz, ondan sonra "kullanmaz" dediniz, onu bir inceleyelim biz Sayın Okay, olur mu?

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Sayın Başkan, aksine düşünce varsa usul tartışması açılmasını arz ederiz.

BAŞKAN - Yok, hayır. Zaten şu anda öyle bir sorun yok.

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Sayın bakanlar ve AKP grup yöneticilerini lütfen milletvekili sıralarına alalım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Okay, şu anda öyle bir sorun olmadığı bana bildirildi.

Şimdi, tekrar ediyorum, demin okudum: Değerli milletvekili arkadaşlarım…

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tasnif heyeti…

BAŞKAN - …ismi okunmayan milletvekili arkadaşımız lütfen oy kullanma kuyruğuna girmesin ve görevli arkadaşlara tekrar ihtar ediyorum: İsmi okunmayan sayın milletvekiline oy zarfları ve içerisindeki yuvarlaklar verilmesin.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tasnif heyetini kurdunuz mu Başkanım?

BAŞKAN - Alfabetik sıraya göre okutuyoruz efendim.

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Sayın Başkan…

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Ya Sayın Anadol, ne yapabilirim başka? Ne yapabilirim? İsmi okunacak, başlayacağız.

ALİ KOÇAL (Zonguldak) - Başkan vekilinin orada ne işi var?

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Olmaz. Milletvekili değil mi?

BAŞKAN - Kimler?

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Adı okunmadı, niye oturuyorlar orada?

BAŞKAN - Efendim, orada gördüğüm benim Divan Kâtibi.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Öyle şey yok, orada kimse oturmayacak.

BAŞKAN - Efendim, sayın bakanları kastediyorsunuz herhâlde siz, sayın bakan onlar.

ALİ KOÇAL (Zonguldak) - Bakanlar kalksın oradan Sayın Başkan!

BAŞKAN - Evet, Adana ilinden başlıyoruz, lütfen…

ALİ KOÇAL (Zonguldak) - Bakanlar kalksın oradan! Bakanların ne işi var orada!

BAŞKAN - Lütfen, Adana ilinden başlıyoruz…

ALİ KOÇAL (Zonguldak) - Bakanlar orada efendim, bakanlar orada!

BAŞKAN - Ya kimse yok efendim orada, bakan onlar.

ALİ KOÇAL (Zonguldak) - Bakanlar kalksın oradan.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (İstanbul) - Başlayınca kalkarlar.

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Komisyon Başkanı bile kalktı.

-MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇUBUKÇU İLE MUHALEFET ARASINDA SÖZLÜ DÜELLO-

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) - Sorularımıza cevap verilmiyor.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - …malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olamaz." şeklindedir.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakanım, konuşmak istiyorsanız kürsüye çıkın.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Şimdi, sorulan…

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sorulara lütfen cevap verir misiniz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Sayın milletvekilleri, sorduğunuz soruların hiçbirisinin maddeyle bir ilgisi yok. Ben de cevaplarımı sizin sorularınız doğrultusunda vermek durumunda değilim.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Lütfen sorulara cevap verin.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Ben madde üzerinde…

EŞREF KARAİBRAHİM (Giresun) - Gerek yok zaten.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Sayın Başkanım…

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Ayrıca, sorulardan bir tanesinde yer alan, Anayasa'nın…

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, Sayın Bakanı sorularımıza cevap vermesi konusunda uyarabilir misiniz.

BAŞKAN - Sayın Bakan nasıl cevap vereceğini kendisi tayin eder arkadaşlar.

OKTAY VURAL (İzmir) - Bugüne kadar ne zaman bulunulmuş ki? Elinizi tutan mı vardı?

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Altı sene evvel önerge verdik, reddettiniz. Önerge vardı, altı sene evvel reddettiniz.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Şimdi o önergeyi getiriyorsunuz. Altı sene önce…

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - …Anayasa'nın düzenlenme şekline ilişkin itirazlar var.

OKTAY VURAL (İzmir) - Demek bugüne kadar hiç yaşlılara şehitlere bir şey yapmadınız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Bunlardan en önemlisi, özellikle…

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Boyayıp boyayıp getiriyorsunuz buraya.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - …Sayın Başbakanın yasama ve yargı üzerinde bir baskı uyguladığına dair bir görüş, soru olarak değil, bir görüş olarak iletildi.

OKTAY VURAL (İzmir) - Yalan mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Anayasa'nın Meclise sevki, milletvekillerinin kanun teklifi şeklinde, yeterli sayıda ve demokratik bir ortamda, bütün kesimlerin uzlaşma arayışıyla gerçekleşmiştir. Bütün bunlar Türkiye'de, milletin gözü önünde, kamuoyunun gözü önünde cereyan etmiştir.

K. KEMAL ANADOL (İzmir)- Yapma ya!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Anayasa değişikliği bir ihtiyaçtır. Üstüne üstlük, 1982 yılından bu yana üzerinde uzlaşılmış, değişmesi, değiştirilmesi mutlaka gerekli olduğu iddiasında olunan bir anayasadır. AK PARTİ…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY VURAL (İzmir) - Bitti efendim.

BAŞKAN - Evet efendim, süreniz doldu.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

OKTAY VURAL (İzmir) - Bundan sonra test usulü soralım efendim Sayın Bakana, ÖSYM gibi yapalım.

SÜLEYMAN NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Test yapacağız Sayın Bakan bundan sonra, test…

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) - Bundan sonra test yapalım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Konuyla ilgili soru sorun.

SÜLEYMAN NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bilmiyorsunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Hepsini biliyorum. İstediğimi söylerim.

BAŞKAN - Soru-cevap işlemi tamamlanmıştır.

K. KEMAL ANADOL (İzmir)- 2004'te önerge verdik Sayın Bakan. 2004'te önerge verdik, reddettiniz.

-MUHALEFETTEN “İMZA” SATAŞMASI-

OKTAY VURAL (İzmir) - İmzalar çakma, tornadan çıkmış önergelerle milletvekillerinin önerge verme hakkı kısıtlanıyor. Böyle anayasa yapılmaz!

BAŞKAN - Sayın Vural, sayın milletvekili arkadaşlarımızın nasıl önerge vereceklerinin tayinini biz yapmayız.

OKTAY VURAL (İzmir) - Böyle anayasa yapılmaz! Böyle milletin iradesi engellenemez.(ANKA)

En Çok Aranan Haberler