Diyarbakır’ın Kulp ilçesi ve köylerinde bulunan üzüm bağlarında her sene ekim ayının ortalarında üzümlerin olgunlaşmasıyla bağ bozumu ve pekmez yapımı telaşı kendini gösterdiÜzümüyle meşhur olan Kulp ilçesi ve köylerinde bağ sahipleri, tüm aile bireylerinin katılımı ile adeta bir şenlik içerisinde bağ bozumu için hazırlıklarını tamamlayarak bağlara akın ediyor. Kulp ilçesinde üzüm yetiştiriciliğiyle uğraşan çiftçiler, sonbaharın gelmesiyle köy ve mezralarda hummalı bir çalışma içerisine girerken, sonbahar rengini alan üzüm bağlarında ise buhar dumanları yükseliyor. Vatandaşlar sezonunun başlamasıyla birlikte bir yıl boyunca yetiştirdikleri üzümleri toplamak için sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bağın yolunu tutuyor. Baharla birlikte üzüm bağlarının bakımı için büyük emek ve zahmetler harcayan çiftçi, emeklerinin karşılığını almaya hazırlanıyor. Yoğun mesai harcayacak olan köylüler, gün boyu toplanan üzümleri sandıklara yerleştirildikten sonra, bağda ya da köye getirip burada hazırlanan çardak altında geleneksel yöntemlerle pekmez yapıyor. Mahzen adı verilen bölümde çuval içerisine konulan üzümler ezilerek suyu çıkarılıyor ve daha sonra büyük kazanlarda kaynatılarak elde edilen üzüm suyundan pekmez, pestil, kesme ve cevizli sucuk elde ediliyor.Kulp ilçesinin hemen hemen her köyünde üzüm yetiştiriciliği yapılırken, bu köylerden şire üzümünün en çok yetiştirildiği köylerin başında, Demirli, Barın, Temran, Bağcılar, Akbulak, Güleç, Uygur, Özbek, İnkaya, Uzunova, Salkımlı ve Konuklu köyleri geliyor. Bu yıl yaz mevsiminde hava sıcaklıkların mevsim seviyelerin üstünde geçmesi sonucu ciddi anlamda bağlarda üzüm kalitesinin düştüğü belirtildi.Yıllardır bu geleneğin devam ettiğine işaret eden köylüler, bağ bozumunun oldukça zahmetli bir iş olduğunu, ancak geleneği sürdürmeye çalıştıklarını söyledi. Kulplu çiftçiler; artık bağların eskisi gibi, ürün vermediğini, ama yine de gelenek haline gelmiş bağ bozumunu devam etmeye çalıştıklarını belirterek “Dedelerimizden, babalarımızdan bunu öğrendik. Zor ve zahmetli bir iş olmakla birlikte eğlenceli bir çalışma. Biz gidip üzümü bağdan getiriyoruz, torbaların içine koyup, ayaklarımızla çiğneyerek şire dediğimiz üzüm suyunu elde ediyoruz, sonra şireyi büyük kazanlara koyup birkaç saat kaynatıyoruz, kaynattıktan sonra kazanın altındaki ateşi sündürerek, şireyi birkaç saat dinlendirmeye bırakıyoruz, dinlenen şire arıtılıyor, sonra büyük kazandan şireyi çıkararak daha küçük leğen dediğimiz kazanlara koyup burada tekrardan dört beş saat kaynatıldıktan sonra pekmez elde ediyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz