Kültür Bakanı Günay'dan Gündeme İlişkin Değerlendirmeler (1)

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 'BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması' konusuna ilişkin, "Bugün BDP parlamentoda ayrıksı bir siyasi parti. Öteki büyük çoğunluğun, değerlerinden ve duyarlılıklarından farklı duyarlılıkları ve değerleri olan bir siyasi parti ama onları parlamentodan çıkarmak sonuç olmaz. Hatta sorunu kangrenleştirir" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplandırdı. Günay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçmiş olsun dileklerini ilettiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Gül'ün sağlık durumuna ilişkin iyi haberler aldıklarını söyledi. Günay, şehit cenazesinde bandoyu susturmasına ilişkin olarak, "Temennimiz herhangi bir şehit cenazesi bundan sonra olmasın. Hatta yüreğimizi yakan herhangi bir genç ölüm olmasın, Türkiye'nin herhangi bir coğrafyasında. Biz de bu tartışmaları yaşamayalım. Asıl temennimiz budur, asıl üzerinde çalıştığımız da budur" diye konuştu.

Türkiye'nin son 3-5 yıl değil 30 yıldır terör sorunuyla uğraştığını anlatan Günay, "Bize şu anda akıl öğreten birçok siyasi partinin mensubu, daha önce iktidarların parçası oldular, geçmişteki iktidarların. Ne yazık ki bu, bu coğrafyanın en önemli sorunlarından bir tanesi. Biz, bunu geriletmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

"BENİM TEKBİR DİYE İFADE ETTİĞİM, SLOGAN ŞEKLİNDE SÖYLENEN İKİ SÖZCÜKTEN İBARET DEĞİLDİR"

Askeri bandoyu susturması ile ilgili değerlendirme yapan Bakan Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Anadolu'nun bir köyünde insanların yaya olarak cenazelerine sahip çıkmaya çalıştıkları bir ortamda bize uygun bir duygu ortamı içinde cenazenin kaldırılmasına dönük bir arayıştı. Devlet önem veriyor elbette. Şehirlerimizde bazen bir vali, bazen bir bakan bazense bir diplomat öldüğünde devlet töreni yapılıyordu. Devlet töreninde biraz batıdan getirilmiş bir alışkanlık olarak, taklit olarak Chopin'in çok güzel bir marşıdır aslında. Bu marş da değildir, piyano sanatıdır. Kendi özgün isminde de cenaze marşı olarak geçer. Bu çok ağır bir biçimde orkestra tarafından icra ediliyor. Böylece de biraz sükunet içinde insanlar arkadan yürüyor. Avrupa'da böyle oluyor ben de bunu saygıyla karşılıyorum ama bir köy mezarlığına giderken biz bizim kendi alışkanlıklarımız var. İnsanlar dualar ediyor, salavatlar getiriyor. Benim o tekbir diye ifade ettiğim, aslında slogan şeklinde söylenen iki sözcükten ibaret değildir."

"ŞEHİT CENAZESİ, MİLLİ VE DİNİ KAVRAMLAR İÇEREN BİR TÖREN"

Günay, şehit cenazesinin sadece yasal değil, aynı zamanda milli ve dini kavramlar içeren bir tören olduğunu ifade etti. Günay, "Bizim bu toprağın kültüründen kopmadan, bu toprağın kültüründen gelen zenginlikleri evrensel formlara taşımamızdır. Müzisyenlerimizin de akademisyenlerimizin de yapacağı batının taklidi değil, vicdan olanı evrensele taşımaya çalışmaktır" dedi. Günay, devlet törenlerindeki marşın değişip değişmeyeceğine ilişkin olarak, "Benim teklifim odur. Tabii bu benim vereceğim bir karar değildir. Devlet protokolünü düzenleyen bir hiyerarşi var. Orada verilecek bir karardır. Bu benim 20 yıldan beri sürdürdüğüm bir tartışmadır" şeklinde konuştu.

"SİYASETİN ALIŞTIĞIMIZDAN DAHA FAZLA ÖNÜNÜ AÇMALIYIZ"

Günay, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusuna ilişkin konuşmasında şunları kaydetti: "Bugün BDP parlamentoda ayrıksı bir siyasi parti. Öteki büyük çoğunluğun, değerlerinden ve duyarlılıklarından farklı duyarlılıkları ve değerleri olan bir siyasi parti ama onları parlamentodan çıkarmak sonuç olmaz. Hatta sorunu kangrenleştirir. Bence bütün aykırı ifadelerin parlamentoda söylenmesinin önünü tıkamamalıyız. Siyasetin olabileceği kadar, alıştığımızdan daha fazla önünü açmalıyız. Ama terörün önünü tıkamak konusunda geri adım atmamalıyız."

Günay, terörün alanının daraltılması için siyasetin alanının geniş tutulması gerektiğine dikkati çekti.