Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Türkiye turizmi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu gündemine aldı. Şimdi bu bölgede çok sayıda turist de var, tur kafilesi de var ve turlar da hızla artacak" dedi.
Günay, bir dizi gezi ve incelemede bulunmak üzere geldiği Adıyaman'da, Nemrut Dağı Hizmet Evi inşaatında ve tümülüs alanının altında bulunan konaklama merkezinde incelemelerde bulundu.
Gezi sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Günay, gezisine Yenikale restorasyon çalışmalarından başladığını belirterek, buradaki çalışmaların iyi gittiğini söyledi.
Adıyaman'ın kalıntılarıyla, Türkiye tarihinin çok özel mekanlarından birisi olduğunu ifade eden Günay, şunları söyledi:
"Biz de son yıllarda bu mekanları destekleyerek Türkiye'ye ve dünyaya duyurma konusunda yoğun çaba gösteriyoruz. Tarihi mekanların onarılması, yeni yapılar yapmaktan daha zor. O yüzden işler benim arzu ettiğim şekilde, hızlı gitmiyor. Eskiye göre bir ivme kazanmış durumda. Son zamanlarda hem Adıyaman yönünden hem de Malatya yönünden karşılama merkezleri yapıyoruz. Dağın kenarındaki bütün yapılaşmaları kaldıracağız. Şu andaki bu eski konaklama merkezi de gelecek yaz buradan kalkmış olacak. Burayı festival alanına dönüştüreceğiz."
Bakan Günay, Adıyaman'daki karşılama merkezinde fazla betonlaşma sorunu olduğunu ifade ederek, "Doğa içinde kendini kaybettiren" bir karşılama merkezinden yana olduğunu vurguladı.
Böyle bir merkeze ihtiyaç olduğunu dile getiren Günay, "Gelenler Kommagene kalıntılarını görmeden, Nemrut'a tırmanmadan önce, bu uygarlığın hangi döneme ait olduğunu, hangi dönem zenginlikleriyle yaşadığını, yapıların orijinal ve bugünkü hallerini, bütün bunları belgesel çekimlerle, dijital ortamlarda izleyerek bilgi alacaklar" diye konuştu.
Burayla ilgili uzun vadede başka düşüncelerinin olduğunu ifade eden Günay, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin zenginleşmesi ve Adıyaman'ın gelişmesine paralel olarak onları da zaman içinde uygulamaya çalışacağız. Burası dünyada medeniyetler arası diyalog denilen ya da dinlerarası hoşgörü denilen kavramın tarih içindeki ilk uygulandığı alandır. Kommagene Kralı Antiochos'un, onun çevresinde bir birlik oluşturmuşlar. Ciddi anlamda bizim bugün dünyaya anlatmak istediğimiz medeniyetler buluşmasını ve dinler buluşmasını, hoşgörü kavramını buradan biliyoruz. Ben çok ören yeri gezdim. Bu kadar ilginç başka bir yer olduğunu düşünmüyorum. 2 bin yıl kadar önce ve 2 bin 200 metre yükseklikte doğunun ve batının bütün kutsal simgeleri bir araya gelmiş, hem doğuda hem batıda, dünyanın hem doğusuna hem batısına bakıyor. Bu da ancak kartalların uçtuğu bir seviyede yer almıştır. Gerçekten dünyada, bizim kültür dilinde buna 'ünik' diyorlar, gerçekten ünik bir eser."
-Nemrut'taki heykellerin korunması
"Nemrut'taki heykellerin indirilip indirilmeyeceği" yönündeki bir soru üzerine de Bakan Günay, bilim adamları içinde bu konuyla ilgili farklı düşünenler olduğunu söyledi.
Heykellerin müzede korunmasını savunanlar da olduğunu belirten Günay, şunları anlattı:
"Dünyada arkeologlar ve bilim adamlarının bir kısmı diyor ki, 'arkeolojik varlıklar yerinde korunmalıdır' doğru. Mimari varlıklar yerlerinde korunurlar. Bir mimari yapı varsa, bir tapınak varsa, yerleşim yerinde korunur. Ama dünyada eğer bütün arkeolojik eserler, bütün antik eserler yerlerinde korunacak olsalardı, buralarda müze olmazdı. Müzeler ne işe yarıyor- Çok ciddi ısı farkları var. Yapılaşmanın olduğu dönemle bugün arasında iklim farkları var. Barajlar nedeniyle büyük değişiklikler var. Yaz ve kış arasında Antalya'da olmayan Atina'da olmayan Roma'da olmayan, büyük ölçüde bir ısı farkı var. Ve bu ısı farkıyla nasıl mücadele edeceğimiz konusunda halen bilimciler yeterli bilgi söylemediler. Bugünden yarına acele bir karar vermiyoruz. Dünyada ve ülkemizde neler oluyor, tartışıyoruz. Bilimin ışığında bir karar vereceğiz. Ama uzun vadede yerinde veya hemen yakın başka bir yerde ama mutlaka aynı koşullarda aynı görkem içinde mutlaka dünyanın sayılı bir şekilde karşılayacağı koruma projesini gerçekleştireceğiz."
Bakan Günay, Arsemia'da Antiochos'un heykelinin terk edilmiş bir vaziyette bulunduğunu ifade ederek, "Bu anıtları dağların tepesinde korumasız bir şekilde terk etmememiz lazım. Türkiye'de bu düzeyi artık geride bıraktık. Türkiye bugün dünyanın en güzel müzelerini yapıyor. Gaziantep'te yaptığımız müze dünyanın en büyük arkeolojik müzesi oluyor. Şimdi Hatay'da bir müze yapıyoruz. Şanlıurfa'da çok büyük bir müzenin inşaatının temelini atacağız. Bence Kommagene uygarlığı da dünya çapında bir müzeyi hak ediyor" şeklinde konuştu.
-Terör olayları ve turlar
Bakan Günay, bir gazetecinin "Terör olayları turizmi nasıl etkiliyor-" sorusu üzerine, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne turların yeniden başladığını ifade etti.
Gelecek hafta turların hız kazanacağını düşündüğünü dile getiren Günay, şöyle devam etti:
"Türkiye'de tabi eskiden Doğu Anadolu turları çoktu. Terörle birlikte bir azalma yaşanmıştı. Ama son yıllarda bizim Adıyaman, Hatay, Şanlıurfa ve Mardin'e, Diyarbakır ve Van'a kadar tüm bölgeye, Bitlis'e, Ahlat'a verdiğimiz önem çerçevesinde artık Türkiye turizmi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu gündemine aldı. Şimdi bu bölgede çok sayıda turist de var, tur kafilesi de var. Ve turlar da hızla artacak."
Bakan Günay, buradaki incelemelerinin ardından Adıyaman kent merkezine geçti.
Günay, Adıyaman Kalesi projesi kapsamında sürdürülen çalışmaları da yerinde inceleyerek Belediye Başkanı Necip Büyükaslan'dan çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Günay daha sonra Şanlıurfa'ya hareket etti.
Günay'ın Adıyaman gezisine Vali Ramazan Sodan, AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın, AK Parti Adıyaman milletvekilleri Murtaza Yetiş ve Mehmet Erdoğan ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri de katıldı.
Muhabir: Orhan Çiçek - Hakan Furkan / Sevil Çelik
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz