Kültür Ve Turizm Bakanı Günay Antalya'da

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2000'li yıllarda 7-8 milyon civarında olan müze ziyaretçi sayısının geçen yıl 28 milyonun üzerine çıktığını söyledi.

Bakan Günay, Alanya Arkeoloji Müzesi'ni gezdi, daha sonra devam eden restorasyon çalışmalarını inceledi.

Kapıda kendisini karşılayan müze görevlileri ve öğrencilerle sohbet eden Bakan Günay, Hacıkura İlköğretim Okulu öğrencilerinden oluşan orkestranın seslendirdiği "al şalım yeşil şalım' türküsüne eşlik etti. Günay, daha sonra ilköğretim okulu öğrencilerinin müze içinde açtığı ve özel eşyaları ile oyuncaklarını sergilediği serginin açılışını yaptı.

Bakan Günay, incelemelerinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Alanya Arkeoloji Müzesi'nin restorasyonunun bu ay içinde bitmesinin planlandığını, ama bazı proje değişiklikleri nedeniyle çalışmanın tamamlanamadığını belirterek, restorasyonun bir ay içinde tamamlanacağını söyledi.

Alanya Arkeoloji Müzesi'nin daha önce etnografya müzesi olduğunu anımsatan Günay, etnografya müzesinin Atatürk Evi'ne taşındığını, böylece Alanya'nın daha geniş arkeoloji müzesi ve etnografya müzesi kazanmış olduğunu ifade etti.

Son zamanlarda müzeler alanında önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Bakan Günay, şöyle dedi:

"Bunlar bizim yaptığımız çalışmalardan küçük örneklerdir. Dünya müzeleri ile çeşitli açılardan yarışacak müzeler inşa ediyoruz. Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, bunların çok çarpıcı küçük örnekleridir. Türkiye'nin birçok yerinde yeni çalışmalarımız var. Sinop'ta Etnografya Müzesi'ni genişlettik. Türkiye sathında müzecilik alanında son derece önemli ve yeni çalışmalarımız var. Müze alanında yaptığımız çalışmalar, izinsiz ve yasasız biçimde, hiçbir hukuki temeli olmadan ülkemizden kaçırılmış tarihi eserlerin ülkemize tekrar iadesi konusunda da elimizi güçlendiriyor. Geçmiş yıllarda saygısız bir üslupla, 'Bu eserleri Türkiye alsa nerede sergileyecek' diyenlere, kendi müzelerinden daha yüksek standartlı müzelerimiz olduğunu övünçle ifade edebiliyoruz."

Bütün bunları Türkiye'nin son yıllarda kazandığı ekonomik ve siyasal istikrar sayesinde gerçekleştirdiklerini ifade eden Günay, Türkiye'de bu anlayışın devam etmesi halinde, önümüzdeki yıllarda çok sayıda önemli yeni müzeyi katarak müze alanında dünyanın sayılı ülkelerinden birisi haline geleceklerini söyledi.

Türkiye'de 100'ün altında olan özel müze sayısının son yıllarda 200'e yaklaştığını vurgulayan Günay, "Özel müzecilik anlayışı hızla gelişiyor. Müze anlayışının gelişmesi bir anlamda toplumsal hafızanın gelişmesi, toplumsal hafızanın unutkanlığa terk edilmemesi anlamını taşıyor. Bu nedenle bu alanda yapılan çalışmaları son derece önemsiyorum" diye konuştu.

-Müzelerde ziyaretçi sayısı ve elde edilen gelir arttı-

Bakan Günay, Türkiye'de 2000'li yıllarda 7-8 milyon civarında olan müze ziyaretçi sayısının geçen yıl 28 milyonun üzerine çıktığını belirterek, "Türkiye'nin müze gelirlerinde de önemli artışlar oldu. 2000'li yılların başında 10 milyon liranın altındayken, 2007 yılında 70 milyon liraya ulaştık. Geçen yıl müzelerimizden 254 milyon lira gelir elde ettik. Yaptığımız çalışmalar, Türkiye ekonomisine önemli bir kaynak olarak dönüyor" dedi.

Türkiye'nin Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yakın zamana kadar 9 varlıkla yer aldığını hatırlatan, Günay, şöyle devam etti:

"1998'den bugüne kadar Kültür Mirası Listesi için herhangi bir yeni alan önerilmemişti. Biz son yıllarda Alanya Kalesi'ni ve Edirne Selimiye Camisi'ni Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aday gösterdik. Alanya dosyasında bazı eksikler olduğu söylendi. Biz 'ret' ile karşılaşmamak için dosyamızı çektik. Gelecek yıl Alanya dosyasını yeniden sunacağız ve büyük olasılıkla kabul edilecek.

Bu arada Selimiye Camisi kabul edildi. Böylece 1998 yılından buyana yeni bir alan eklenmemiş olan Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki eser sayımızı 9'dan 10'a yükseldik. Alanya ile 11, Çatalhöyük Neolitik Kenti ile 12 olacağız. Her yıl yeni bir alanı dünya mirasına katacağımızı umut ediyorum. Dünya Kültür Mirası Aday Listesi'nde 2007 yılında 18 eserle temsil ediliyorduk. Bu yıl itibariyle 38'e çıktık. Bu bir rekordur. Ama bu yeterli değil. Kalıcı listedeki sayımızı 15'e, 20'ye çıkarmak Türkiye'nin hem hakkı hem de görevidir."

-Arif Sağ'ın Hollanda'da havaalanından geri dönmesi-

Bakan Günay, bir gazetecinin, "Bazı sanatçılar ülkeden ayrılmak istiyor. Arif Sağ'ın Hollanda'da düştüğü durum konusunda ne düşünüyorsunuz-" sorusu üzerine, şöyle dedi:

"Arif Sağ arkadaşımın Hollanda'da karşılaştığı durumdan ötürü çok üzüntü duydum. Zaman zaman yurt dışına girişlerde ya da çıkışlarda saygısız davranışlar oluyor. Ama ona devlet olarak müdahale ediyoruz. Arif Sağ'ı yakından tanıyan herhangi biri, O'na böyle bir saygısızlığı yapmazdı. Gerçekten üzüntü duydum. Bunun dışında ben Türkiye'den hiç kimsenin bir yere gidebileceğini zannetmiyorum."

Bir başka gazetecinin "Atatürk Evi'ni ziyaret eden bakan düzeyinde ilk Ak Partili'siniz" şeklindeki sözleri üzerine Günay, "Bakan düzeyinde ülkede birçok yeri belki ilk defa ziyaret eden birisiyim. Atatürk Evi'ndeki restorasyondan sonra gezme imkanım olmamıştı. Çok başarılı çalışmalar yapılmış. Herkese teşekkür ederim" diye konuştu.

Gazipaşa Havaalanı'nın bölge için önemli bir şans olduğunu vurgulayan Günay, Gazipaşa Havaalanı'nın eskisine göre daha fazla kullanılmasının Alanya'nın eşsiz güzelliğinin ve turizm potansiyelinin dünyaya duyurulması açısından büyük bir fırsat yaratacağını kaydetti.

Dünyada gelen ziyaretçi sayısı itibarıyla Türkiye'nin 6'ıncı sıraya yükseldiğini, bunda Akdeniz'in yarattığı çekiciliğin çok büyük katkısı olduğunu dile getiren Günay, bu nedenle bu cazibeye her türlü desteği vermek ve imkanları çoğaltmak zorunda olduklarını söyledi.

-Suriye'deki olaylar-

Bakan Günay, bir gazetecinin, "Turizmcilerde Suriye savaşı ile ilgili bir endişe var" sözleri üzerine, şöyle konuştu:

"İnşallah olmaz. Biz, 'Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesine sonuna kadar inanmış, 90 yıldır bunu uygulamaya çalışan bir ülkeyiz. Suriye'de yaşanan insanlık dramı, Suriye yönetiminin kendi halkına reva gördüğü haksızlık bizi rahatsız ediyor. Çünkü Suriye halkı, dünyanın herhangi bir yerindeki sıradan bir halk değil. Suriye, bizim en uzun sınır komşumuz. Suriye'deki insanlar ile, özellikle kuzeyde yaşayan insanların büyük kısmıyla Türkiye'nin güneyinde yaşayan insanların akrabalıkları var. Oradaki zulüm bizi gerçekten, içtenlikle rahatsız ediyor. Temennimiz bir an önce Suriye yönetiminin bu yanlışlardan vazgeçmesi ve ülkesini, insan hakları çerçevesinde daha kabul edilebilir bir noktaya taşımasıdır. Yoksa bizim herhangi bir ülkenin içişlerine müdahale etmek, hele silah kullanarak müdahale etmek gibi bir anlayışımız hiç olmadı, olmayacaktır."

Bakan Günay, imar planlamaları konusundaki görüşünün sorulması üzerine de, şunları söyledi:

"Planladığımız alanlarda son yıllarda kamuoyunu da bizi de rahatsız eden bir gelişme olmuyor. Mümkün olduğu kadar denetlemeye çalışıyoruz. Mümkün olduğu kadar yükseklikleri sınırlı tutmaya ve yeşil alanları daha çok bırakmaya çalışıyoruz. Ama planlamadığımız alanlarda zaman zaman bizi ve kamuoyunu rahatsız eden girişimler oluyor. Elimizden geldiğince uyarıcı olmaya ve önlemeye çalışıyoruz. Türkiye'de sürdürülebilir bir turizm yapmak istiyorsak yeşilimizi, denizimizi korumamız şart. Bundan ödün verdiğimiz taktirde 5 yıl turizm yaparız. Önümüzdeki 50 yılı kaybederiz. Dikkatli olursak önümüzdeki 50, 100, 150 yıl boyunca bereketinden yararlanılır."