ADANA (İHA) – Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Kamusal alanda yeterince derinleşemeyen, kamusal alanda kendisine yer bulamayan bütün kimlik gruplarının kendi taleplerini karşıladığı bir paket Türkiye’nin önüne konacak” dedi.Seyhan AK Parti İlçe Başkanlığı Danışma Kurulu Toplantısı’na katılan Bakan Çelik, demokrasileşme paketi ile yapılan yorumlar hakkındaki düşüncelerini belirterek demokrasileşme sürecinin AK Parti açısından belli bir etnik gruba dönük bir süreç olmadığını söyledi. Demokrasileşmenin AK Parti açısından bir Türkiye projesi olduğunun altını çizen Çelik, “Türkiye’deki bütün etnik gruplara, bütün ekonomik ve sosyal gruplara, bütün dini gruplara dokunan onların hayatını iyileştirmeye çalışan onların toplumsal yaşamın öznesi olması konusunda siyasal sistemi derinleştiren, siyasal sistemi güçlendiren bir program olarak ortaya çıkar. Meseleye sadece etnik bir kimlik siyasetinden bakanlar o etnik kimlikle ilgili bir radikalizm üretiyorlar sonra o radikalizmin tatmin edilmemesi durumunda demokrasileşme paketinin eksik kalacağını söylüyorlar. Zaten herhangi bir radikalizmi tatmin eden paket demokrasileşme paketi olmaktan çıkar” dedi.“Demokrasileşme paketinde şunlar olmazsa bu paket eksik kalır” diyenlerin Türkiye’yi tek bir kimlik içerisinde tanımladıklarını söyleyen Çelik, Türkiye’nin bütün demokrasileşme sürecini tek bir kimliğin içerisine sığdırmaya çalıştıklarını ve o kimliğin içerisinde Türkiye’yi boğmaya çalışarak demokrasileşme paketlerinin tek tipçi kimlik taleplerinin gereklerini karşılamasını istediklerini belirtti. Türkiye’de hemen her etnik gurubun, hemen her kimliğin, hemen her dini kimliğin, etnik kimliğin yaşadığı acı tecrübeler olduğuna değinen Bakan Çelik, 11 yıl içerisinde asimilasyon politikaların kaldırıldığını söyleyerek, “Bugün kimlikler özgür bir biçimde kendisini ifade edebiliyor. Şimdi birisi çıkıp da şunu söylüyorsa, ‘Ben AK Parti’nin demokrasileşme paketleriyle Türkiye’ye demokrasi geleceğine inanmıyorum.” diyorsa o zaman sormak gerekir, 11 yıl önce etnik gurubunuzun adı yasakken, anadilinizde konuşmanız yasakken kimliğiniz üzerinde red, asimilasyon politikaları, ağır bir darbe politikaları dururken Türkiye’de demokrasi vardı da şimdi mi yok? Ama asıl temel şu, AK Parti demokratik sistem içerisinde kim kimlik siyaseti yaparsa yapsın ona saygı duyar. Ama biz AK Parti olarak kimlik siyasetine karşıyız. Türkiye’nin kimlikler üzerinden radikalleştirilen, kimlikler üzerinden konuşturulan, kimliklerin birbiri ile çatıştığı ya da kimliklerin birer Türk halkına dönüşerek bir takım parçalı yapılar halinde birbiri ile ilişkilendirildiği bir yapıya dönüşmesini hiçbir şekilde arzu etmeyiz” diye konuştu.Bakan Çelik, kamusal alanda yeterince derinleşemeyen, kamusal alanda kendisine yer bulamayan bütün kimlik gruplarının kendi taleplerinin karşıladığı bir paketin Türkiye’nin önüne konacağını belirterek, “Ama birisi kendi kimliği ile ilgili demokrasileşme paketinde bir şeyler görmek istiyorsa bunu Türkiye’nin yine demokrasileşme çerçevesinde görecek. Sadece belli bir kimliği tatmin eden paket hiçbir zaman demokrasileşme paketi olmaz” şeklinde konuştu.Bakan Çelik, Türkiye’nin bundan 11 yıl öncesinde her ay, her hafta siyasete yapılan bir olağan üstü müdahale ile gündemi oluşan bir ülke konumunda olduğunu, sürekli olarak siyasete ya askeri bürokrasiler ya sivil bürokrasiler tarafından bir müdahale olduğunu belirterek siyaset ve toplum hayatının da alt üst olduğunu söyledi. Çelik, Türkiye’nin şimdi aydan aya siyasi krizlerle yoğrulan, siyasi krizler içerisinde enerji tüketen, hırpalanan örselenen, ötekileştirilen ve rencide edilen bir ülke olmaktan çıktığını artık gündeminin demokratikleşme paketleriyle, ekonomide kırılan rekorlarla, dünyada yepyeni organizasyonlara, yepyeni hedeflere baraj olmasıyla duyulan bir ülke olduğuna vurgu yaptı.Demokrasiyle iş başına gelen yönetimlerin, Mısır’da olduğu gibi darbeyle yıkılmasını meşrulaştıran bir takım perspektifler ortaya koyduklarının altını çizen Bakan Çelik, “Bugün Suriye’de olduğu gibi kimyasal silahlardan bahsedenler, kimyasal silahların yok edilmesinden bahseden kimyasal silahların yok edilmesi meselesine büyük bir memnuniyetle karşı olup ve çok doğru buluyor. Ama o kimyasal silahlarla öldürülmüş 100 bin insanın korunması, bu 100 bin insanı öldüren rejime güçlü bir mesaj verilmesi konusunda pasifik bir tutum içerisine giriyorlar” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz