ANKARA (ANKA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, CHP'nin kültür düzeyi yüksek kesimlerden oy almasının eleştirilmesine tepki gösterdi. Özyürek, CHP'nin kuruluş felsefesine uygun olarak modernleşme ve çağdaşlaşmayı savunan bir parti olduğunu belirtti ve "Bunu bizim medyamız ayıp hale getirdi. Yani kültürlü insanların tercih ettiği parti olmak ayıp gibi takdim ediliyor" diye konuştu.
Mustafa Özyürek, CHP'nin yeniden yapılandırılması ve CHP'ye yönelik eleştirilere ilişkin ANKA'ya açıklamalarda bulundu. CHP'nin kuruluş felsefesi gereği, modernleşmeyi ve çağdaşlaşmayı savunduğunu belirten Özyürek, CHP'nin bu konuda yaptığı çalışmaların anlaşılabilmesi için belli bir kültür düzeyinin gerektiğine dikkat çekti. CHP'nin yaptığı işlerin anlaşılabilmesi için kolay propagandalara kanmayan, aklı ve bilgisiyle düşünen insanlara ihtiyaç olduğunu belirten Özyürek, CHP'ye yönelik "sadece kültürel düzeyi yüksek kesimlerden oy alıyorlar" eleştirisine de tepki gösterdi. Özyürek, "Gazete okuyan, televizyon izleyen Türkiye'de ve dünyada ne olup bittiğinin farkında olan insanlar CHP'ye yöneliyorlar. Bütün araştırmalar gösteriyor ki CHP kültür düzeyi yüksek kesimlerden oy alıyor. Bunu bizim medyamız ayıp hale getirdi. Yani kültürlü insanların tercih ettiği bir parti olmak ayıp gibi takdim ediliyor. Oysa biz, bütün toplumun eğitilmesinden, okutulmasından, kültürlü hale getirilmesinden ve onların özgürce tercihlerini yapabilmesinden yanayız. Halkın çağdaşlaşması ve özgürleşmesinden yanayız" diye konuştu.
-"ÖZGÜR TOPLUM ORTADAN KALKTI"-
Sosyal demokrasinin temel ilkesi olan örgütlü toplum ve özgür bireyden yana olduklarının altını çizen Özyürek, "özgür birey" tanımlamasının toplumun "dinselleşmesine" paralel olarak giderek etkisizleşmesinden yakındı. Özyürek şöyle dedi:
"Örgütlü toplum ortadan kalkmış, özgür birey olma şansı giderek zorlaşıyor, böyle bir ortamda ‘temel ilkemiz örgütlü toplum, özgür birey' diyen bir sosyal demokrat partinin bazı güçlükleri var. Onları biz CHP olarak yaşıyoruz. Bunlar aşılacak sorunlar, mücadele edilmesi gereken şeyler. Şuna dikkat çekmek istiyorum, ‘efendim siz seçim sonuçlarını iyi okuyamadınız' ‘Türkiye bir ılımlı İslam ülkesidir mi' diyelim, yani laikliği savunmaktan vaz mı geçelim. Örgütlü toplumu savunmaktan, dini dogmalara göre değil, bilimsel gerçeklerle düşünen bir toplum yaratmaktan vaz mı geçelim. Biz bu ideallerimizin doğru olduğuna inanıyoruz. Bu hedeflerimizi anlatamıyoruz, bu da bizim dışımızdaki nedenlerden kaynaklanıyor."
-"DEĞİŞİM DOĞAL SÜREÇTE OLMALI"-
CHP'de yönetim anlayışının değişmesi gerektiği yönündeki tartışmalara değinen Özyürek, söz konusu değişimin "doğal süreci içinde" olması gerektiğinin altını çizdi. Özyürek, "Particilikte ‘düğmeye bastım, herkesi attım yerine yenilerini getirdim' demekle olmuyor" dedi. Mahalle ve köylerden başlayarak delege seçimlerini yapacaklarını belirten Özyürek, delege seçimlerini yaparken, yeni üyeler kazanmayı da hedeflediklerini kaydetti. Özyürek, "Gençleştirme, kadınları öne çıkaran bir yapılanma sağlamaya çalışacağız. O çerçevede kongrelerimizi yapa yapa gideceğiz. Sonuçta daha yenilenmiş bir CHP'yi hedefliyoruz" dedi.
CHP'nin ideolojisinde ve programında herhangi bir sorun bulunmadığını ifade eden Mustafa Özyürek, CHP programının gerçek anlamada çağdaş bir sosyal demokrat program olduğunu savundu. Özyürek, "CHP'nin ideolojisi belli. Kurtuluş Savaşı şartları içinde kurulmuş, çağdaş sosyal demokrasinin temel değerlerini içeren bir ideolojimiz var" diye konuştu.
-"ATATÜRK İLKELERİNİ SAVUNMAK ZORUNDAYIZ"-
Türkiye'de Atatürk ilkelerinin, özellikle sağ partiler ve AKP tarafından çok "hırpalandığını" savunan Özyürek, partisinin bu yüzden Atatürk ilkeleri ve laiklik konusunda hassas olduğunu belirtti. Özyürek şöyle devam etti:
"Biz istiyoruz ki aslında, bütün partiler laf olarak söyledikleri gibi Atatürk ilkelerini özümsemiş olsunlar. Laik demokratik düzenle herhangi bir çatışmaları olmasın ve Türkiye daha yaşamsal günlük işlerine dönsün. Ekonomideki temel sorunlara eğilsin. Bu tartışmaların yerine, kuraklık, enerji ve su sorunlarının tartışılmasını istiyoruz. Bize hep ‘siz sürekli Atatürk ilkelerini savunuyorsunuz, laikliği savunuyorsunuz başka konulara girmiyorsunuz' diyorlar. Biz o başka sorunlara da giriyoruz, ama gündeme laiklik karşıtı olaylar ve bizim onu sahiplenme duygusuyla yaptığımız açıklamalar ön plana çıkıyor. Biz seçim sonuçlarından ayrı olarak, özellikle Atatürk ilkelerini savunmak zorundayız. Bizim kuruluş felsefemiz bu."