YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kumluca Ziraat Odası Hizmet Binası Açıldı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yapılan hizmet binalarıyla birlikte 400’den...

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yapılan hizmet binalarıyla birlikte 400’den fazla Ziraat Odası’nın kendi hizmet binasına kavuştuğunu bildirerek, “Hedefimiz, kışın ayazında, yazın güneşin altında her ne pahasına olursa olsun üretimi sürdüren eli öpülesi çiftçilerimize daha iyi hizmet vermenin sağlanmasıdır” dedi.

Kumluca Ziraat Odası’nın yeni hizmet binası TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bahadır Sezgin ve Kumluca Ziraat Odası Başkanı Süleyman Kayhan tarafından açıldı. Bayraktar, açılışta yaptığı konuşmada, Kumluca’nın yetiştirdiği ürünlerle, sadece Antalya’nın değil ülkenin de seracılık üssü konumunda bulunduğunu belirtti. Ülkenin her yerinde ziraat odalarının yeni hizmet binalarının açılışını, bölge ziraat odalarının başkanları ve çiftçilerle birlikte yaptıklarını bildiren Bayraktar, büyük bir şevk ve heyecanla hizmetlerini sürdüren ziraat odalarının sadece hizmet binası yapmakla kalmadığını, toprak analiz laboratuvarları, ürün işleme tesisleri, makine parkları kurmaya devam ettiklerini anlattı. Bu çerçevede bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalarla 76 adet toprak analiz laboratuvarı kurulduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi: “Son yapılan hizmet binalarıyla birlikte 400’den fazla Ziraat Odası kendi hizmet binasına kavuştu. Bütün bunlar yeterli midir? Elbette hayır. Hedefimiz, bütün odalarımızın kendi hizmet binasına kavuşmaları ve böylelikle, kışın ayazında yazın güneşin alnında her ne pahasına olursa olsun üretimi sürdüren, eli öpülesi çiftçilerimize çok daha iyi hizmet vermelerinin sağlanmasıdır. Bütün bu gelişmeler, odalarımızın son yıllarda çiftçilerimize hizmet için büyük bir gayret içinde olduklarını gösteriyor. Çiftçiye hizmeti ibadet mertebesinde gören bir anlayışa sahip kardeşiniz olarak, çiftçimize hizmette emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.”

EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ

Bayraktar, üreticilerin uluslararası rekabet gücünün artırılması bakımından, tarımda ileri teknolojilerin kullanılmasının giderek daha fazla önem kazandığını, çiftçinin ileri teknolojileri kullanmasının bilgiyle, bilginin elde edilmesinin ise ancak sistemli bir eğitimle mümkün olduğunu bildirdi. Bayraktar, “Yeri gelmişken bir kez daha vurgu yapmak isterim ki, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, eğitime büyük önem vermekteyiz” dedi.

Özellikle son dönemde, bakanlıklarla yaptıkları işbirliği protokollerini hayata geçirerek, sektörde çok önemli yeri olan kadın çiftçilerin eğitimi başta olmak üzere, adeta bir eğitim seferberliği yürüttüklerini anlatan Bayraktar, şunları söyledi: “Bu çalışmaların başarıya ulaşmasında vereceğiniz katkılara şimdiden teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Şunu asla unutmamalıyız ki, sektörümüzde eğitime yapılan yatırım hem geleceğimize hem de ülkemize yapılan yatırımdır.”

Kumluca’nın çok önemli olan seracılığın bazı sorunlarına da değinmek istediğini vurgulayan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: “Birim alandan yüksek verim alınmasını sağlayarak küçük alanların en iyi şekilde değerlendirilmesine imkan veren örtü altı yetiştiriciliği, aynı zamanda yıl içinde düzenli bir iş gücü kullanımı sağlamasıyla da ülkemizdeki önemli tarımsal faaliyetlerden biri haline gelmiştir. Bugün gelinen noktada, seracılık yapan üreticilerimiz pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. İşletmelerinin küçük olması, pazarlama sorunları, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdi fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi ülkemiz tarımında karşılaşılan sorunlar, örtü altı yetiştiriciliğinde de önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.”

Bu yıl havaların güzel gitmesi, tarla domatesinde hasadın devam etmesi, seralarda da verimin iyi olması dolayısıyla domatesin fiyatının 55 kuruşa kadar düştüğünü bildiren Bayraktar, şöyle konuştu: “Fiyatların düşmesinin anlamı biz üreticilerin, zarar etmesi demektir. Bizim talebimiz, fiyatların maliyetin gerisinde kaldığı, üreticinin zarar ettiği bu gibi durumlarda, fiyatın makul bir seviyeye çekilebilmesi için ihracatın devreye sokulmasıdır. Bunun için, ihracata destek verilmeli; ayrıca 1 Aralık’ta başlayıp 30 Mayıs’ta sona eren ihracat teşvik priminin, 1 Kasım’da başlayıp 30 Haziran’da bitecek şekilde yeniden düzenlenmesidir. Verilen mevcut desteklerden de yararlanarak odalarımızın ve diğer çiftçi örgütlerinin soğuk hava depoları kurmaları, ürünlerin hasattan hemen sonra pazara sunulması zorunluluğunu ortadan kaldıracak; talebe göre piyasaya sunulmasına imkan verecek; böylelikle fiyatların düşmesi önlenerek makul bir seviyede tutulmasını sağlayacaktır. Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenme ile mümkündür. Üreticilerimiz tam olarak örgütlenemediğinden herhangi bir pazarlık gücü de bulunmamaktadır. Bu yapıda üretici düşük fiyata ürün satarken tüketici de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda kalmaktadır.”

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Avrupa Birliği ülkelerinde pazarlanmanın büyük bir çoğunluğunun üretici örgütlerince yapıldığını, sorunun çözümüne yönelik üreticilerin örgütlenmesi ve örgütlenme bilincinin oluşması eğitim ve yayım faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermekle mümkün olduğunu söyledi. Bayraktar, bunun yanı sıra, Tarımsal Üretici Birlikleri’ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmesi, Birliklerin bu şekilde fonksiyonel hale getirilerek bir müdahale kurumu gibi çalışmalarının sağlanmasının da zorunlu olduğunu vurguladı.

Kumluca’da sorunların başında girdi maliyetlerinin yüksekliğinin geldiğini belirten Bayraktar, şunları söyledi: “Başta elektrik, gübre, mazot örtü malzemesi olmak üzere katma değer vergisi (KDV) oranlarının indirilmesi en önemli beklentilerimizdendir. Kumluca'mız için bir başka önemli bir konu ise mülkiyet sorunudur. Mülkiyet sorunu nedeniyle Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt yaptıramayan çiftçi kardeşlerimiz, desteklerden de yararlanamadığı gibi Ziraat Bankası’ndan düşük faizli kredi de alamamakta, sigorta da yaptıramamaktadır. Bu nedenle 2B ve hazine arazilerinde üretim yapan çiftçilerimiz de Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil edilmeli. Bu sorunların çözümünü bekliyor, üreticilerimizin bin bir zorlukla ürettiğinin karşılığını mutlaka almasını istiyoruz. Ülkemiz seraları, işletme yapısı ve sera büyüklüğü yönünden aile işletmeleri şeklinde olup genelde küçük alanlara sahiptir. Aile tipi küçük işletmelerin yaygınlığı sermaye yetersizliğini beraberinde getirmekte, üretici serasına gereken yatırımı yapamamakta ve modern teknolojilerin kullanımı da buna bağlı olarak sınırlı kalmaktadır. Seraların yenilenememesi sonucunda bazı üreticilerimiz sigorta yaptırmak isteseler bile TARSİM, seranın standartlara uygun olmadığını söyleyerek sigorta yapmamaktadır. Bu nedenle mevcut seraların modernize edilebilmesi için, üreticilerimize mutlaka düşük faizli kredi kullandırılmalıdır. Bu seralarda büyük oranda iklim koşullarına bağlı kalınarak üretim yapıldığı dikkate alındığında, daha verimli ve kaliteli bir üretimin sağlanabilmesi bakımından mevcut seraların iyileştirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında iklimin kontrol altına alınabildiği, alternatif enerjiyle ısıtılabilen, basınçlı sulama sistemiyle sulanabilen modern seraların kurulması da teşvik edilmeli; destek görmelidir.”

Örtü altı yetiştiriciliğinde maliyeti etkileyen en önemli faktörlerden birinin de elektrik giderleri olduğunu belirten Bayraktar, seralarda elektrik enerjisinin sulama, havalandırma, ısıtma, aydınlatmada kullanıldığını bildirdi. Seralarda kullanılan elektriğe ticarethane tarifesi uygulandığını, en yüksek tarifeden elektrik ücreti ödendiğini anlatan Bayraktar, seracılık faaliyetlerinin iklime bağlı kalmadan, işletme karının artırıldığı üretim şekli olduğu gerekçe gösterilerek, tarımsal sulama elektrik abonesi kapsamına dahil edilmediğini kaydetti.

Dünyanın en yüksek elektrik ücretlerinden birini ödeyen sera üreticilerinden alınan KDV’nin de düşürülmesinin talepleri arasında olduğunu bildiren Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: “Üretimin sürdürülebilir kılınması, teknolojik yeniliklerin işletmelere aktarılması, mevcut seraların modernizasyonunun sağlanması, kısaca üreticilerimizin işletmelerine gereken yatırımı yapabilmeleri, yeterli gelir elde etmeleriyle mümkündür. Ancak, üreticilerimiz bin bir emekle ürettikleri ürünlerini pazarlamada, sıkıntılar yaşamaktadır. Mevcut üretim potansiyelimiz de dikkate alındığında iç ve dış talebin artırılması, pazarlama sorunlarına odaklanılması önem arz etmektedir.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler