Kumlu'dan "arka bahçe" iddialarına cevap
ANKARA (İHA) - Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, göreve seçilmesinden sonra CHP Genel Başkanı Deniz Baykal başta olmak üzere bazı kesimlerin, "Türk-İş AK Parti'nin arka bahçesi haline geldi" şeklindeki iddialarına çok üzüldüğünü belirterek, "Ben 1977 yılından beri sendikacıyım, ben sendikaya başladığım zaman AK Parti yoktu. Başbakan Erdoğan'la tanışıyor olmamız Türk-İş'in AK Parti'nin arka bahçesi olduğu anlamına gelmez" dedi. Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise, "Biz değil, Hak-İş AK Parti'nin arka bahçesi" ifadesini kullandı.
Geçen hafta sonu yapılan genel kurulda Türk-İş Genel Başkanı seçilen Kumlu, Swiss Otel'de çalışma hayatı muhabirlerine yönelik düzenlediği tanışma toplantısında soruları cevaplandırdı. Kumlu, kendisinin hükümete yakın bir isim olduğu ve Türk-İş'in AK Parti'nin 'arka bahçesi' haline geldiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, "Sayın Baykal da dün 'AK Parti bir kaleyi daha fethetti' dedi. Çok üzüldüm. Nasıl olur da iki yeni arkadaşımızın gelmesiyle Türk-İş AK Parti'nin arka bahçesi olur?" diye
sordu. Baykal ile geçmiş dönemlerde çok güzel ilişkiler kurduklarını, zaman zaman bazı konularda destek için CHP lideri ile Meclis'te görüştüklerini ifade eden Kumlu, şunları söyledi:
"Başbakan Erdoğan'ın TES-İş Sendikası'nın kongresine gelerek, 'Partiyi burada kurduk' demesi, Cumhurbaşkanımızın babasının eski bir Türk-İş temsilcisi olduğunu söylemesi üzerine yapılan yorumlara üzüldüm. Biz salonlarımızı sadece AK Parti'ye değil ücret karşılığında herkese veriyoruz. Ben 1977 yılından beri sendikacıyım, ben sendikaya başladığım zaman AK Parti yoktu. Başbakan Erdoğan'la tanışıyor olmamız Türk-İş AK Parti'nin arka bahçesi olduğu anlamına gelmez. Biz bir ekip olarak Türk-İş'in 55 yıllık misyonuna yakışır şekilde görevimizi sürdüreceğiz. Kim iktidar olursa olsun yaptıkları iyi işlere destek oluruz, her zaman olduğu gibi kötü işlere karşı durmaya devam ederiz."
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu bir soru üzerine, Türkiye'de sendikacıların imajının bozuk olduğunu itiraf ederek, "Evet imajımız çok iyi değil. Ancak bu kötü imajın düzeltilmesi için tüm sendikacılara büyük görevler düşüyor. Bu sadece Türk-İş'in 5 yöneticisiyle olmaz. Çoluk-çocuğunun rızkını sendikacılıktan temin edenlerin bunu çok iyi değerlendirmesi gerekir. Ben 'sendika ağası' lafını hiç sevmiyorum. Sendikacı geldiği yeri unuttuğu zaman çok hata yapar. Ben kişisel olarak buna çok dikkat ediyorum"değerlendirmesinde bulundu.
Kumlu, Türkiye'de kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınması için tüm işyerlerinde örgütlenmelerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği görüşünü savundu. Son dönemlerde yapılan özelleştirmeler üzerine sendikaların bir yol haritası belirleyemediğini söyleyen Kumlu, işçi sendikalarının tek çatı altında toplanması önerisini getirdi.
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul ise, Türk-İş ile Hak-İş arasındaki üye yarışının sorulması üzerine, "Biz değil, Hak-İş AK Parti'nin arka bahçesidir, bunu herkes biliyor" dedi. Yurdakul, isim vermeden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi'yi kastederek, "Eski teşkilat başkanları şu anda AK Parti'de genel başkan yardımcılığı koltuğunda oturuyor. İnşallah Hak-İş önümüzdeki süreçte bu çizgisinden vazgeçer. Biz bin 400 belediyede örgütlüyüz, ben hiçbir zaman bir belediye başkanına gidip, 'Bize üye olun' demedim, demem de. Biz bize yakışan çizgide sendikacılık yapıyoruz" diye konuştu.
