HABER

"Kura müdahale söz konusu değil"

İSTANBUL (İHA) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan son iki yılda büyük sorunlara rağmen sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar ortamının bundan sonra da sürdürüleceğini özellikle kurlara ve sermaye hareketlerine müdahalenin söz konusu olmadığını söyledi.

Turizm Yatırımcıları Derneği'nin (TYD) düzenlediği yemekte konuşan Babacan, üç yıllık yeni ekonomik programın uygulanıp uygulanmayacağı ya da konulan hedeflerin gerçekçiliği konusunda artık hiç kimsenin şüphesi olmadığını belirtti.

Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyon sürecinde bundan sonra Kopenhag Kriterleri'nden çok para birliğine üyelik için aranan şartları belirten Maastricht Kriterleri'nin konuşulacağını vurgulayan Babacan, 2006 sonunda bütçe açığının GSMH'ye oranı, 2007 sonunda ise kamu borç stokunun GSMH'ye oranı kriterinin tutturulacağını kaydetti. Enflasyon kriterine ulaşmak için 2007'nin ardından birkaç yıl daha beklemek gerekebileceğini söyleyen Babacan hükümetin son olarak faiz kriterini tutturmayı amaçladığını ifade etti.

YAPISAL REFORMLARIN KALICI OLMASI

Yapısal reformlarla istikrarın kalıcı hale getirilmesinin Maastricht Kriterleri'nden çok daha önemli olduğunun altını çizen Babacan, 2005 yılında sosyal güvenlik, vergi ve bankacılık reformlarını bitireceklerini bundan sonra sıranın ödemeler dengesi ve cari denge sorunlarına geldiğini belirtti. Babacan bu sorunların çözümü için daha önce söz verdikleri kur ve sermaye hareketleri serbestliği ilkesini sonuna kadar koruyacaklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Serbest kur rejiminden asla dönüş yok. Bunu özellikle altını çizerek vurgulamak istiyorum. Serbest sermaye hareketlerinde de en ufak bir sınırlama yok. 'Bunlara sınırlama getirelim, giriş çıkışlarına vergi koyalım' böyle bir şey yok. Biz bunu yapmayacağız, çok da yanlış olduğunu düşünüyoruz."

Merkez Bankası'nın gelecek dönemde müdahalelerden uzak duracağını ifade eden Babacan, "Kura müdahale başladığında tehlike de başlıyor. Bugün kuru beğenmeyenler 'Kurun doğru karşılığı nedir' sorusuna yanıt da veremiyorlar. Hiçbir zaman devletin kuru getirmeye çalıştığı noktanın doğru bir nokta olup olmadığından emin olamazsınız. Bunun bilimsel bir karşılığı yok" dedi.

Babacan 2006'dan itibaren para tabanı hedeflerinin kaldırılacağını ve açık enflasyon hedeflemesine geçileceğini de belirtti.

Turizm sektörünü büyümede lokomotif sektörlerden biri olarak gördüklerini ve çok önem verdiklerini ifade eden Devlet Bakanı Babacan, turizmcilerin elektriği pahalı kullanmak zorunda kaldıklarını fakat bu sorunun birkaç hafta içerisinde çıkarılacak bir kararname ile çözüleceğini bildirdi.

Babacan, "Eskiden doğan haklar da dahil TEDAŞ'ın özelleştirme idaresine devriyle birlikte fiyatların artmasından itibaren bu sorunu çözeceğiz fakat TEDAŞ düşük faturalar kesmeyecek. 2005 bütçesini hazırlarken bunun karşılığını da ayırdık" dedi.

KDV İNDİRİMİ

KDV indirimlerinin bu yıl eğitim, sağlık ve gıda alanlarında başladığını gelecek yıllarda AB ülkelerindeki uygulamalara bakarak turizm ve ulaştırma sektörlerinde de KDV indiriminin gündeme gelebileceğini belirten Babacan belediyelere gelir sağlamak amacıyla yüzde 5 konaklama vergisi getirilmesinin şimdilik sadece bir taslak çalışma olduğunu henüz kesinleşmediğini belediyelere gelir sağlamak için farklı yöntemleri araştırdıklarını sözlerine ekledi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TYD Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Varlıer ise turizm yörelerine İller Bankası'ndan kaynak aktarılırken kış nüfuslarının değil turistlerin yoğun olarak bulundukları yaz nüfuslarının baz alınmasını istediklerini, gelecek yıl KDV'de indirim beklediklerini, birçok AB ülkesine oranla yüksek kalan KDV oranları düşürülmeden bir de yüzde 5 konaklama vergisi alınması gibi bir uygulamanın sektörün sonunu getirebileceğini belirtti.

Türk Turizm sektörünün 2004 yılında 17,5 milyon turist ağırlayan 12,5 milyar dolar döviz geliri getiren ve istihdam konusunda doğrudan ve dolaylı 2,5 milyon kişiye iş sağlayan getirdiği her bir dolar gelire karşılık bir dolar da katma değer yaratan cari açığın kapanmasında büyük katkı sağlayan lokomotif bir sektör olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin dünya turizminden yüzde 2.2'lik bir pay aldığını ve geçen yıl global olarak turizm sektörünün yüzde 10'luk hızlı bir büyüme yakaladığı bir dönemde Türkiye'nin yüzde 25'lik bir büyüme hızı gösterdiğini belirten Varlıer 2005 yılında bu gelişmenin devam etmesini beklediklerini ve hedeflerinin 20 milyon turist ve 14-15 milyar dolar turizm geliri olduğunu kaydetti.

En Çok Aranan Haberler