Kuraklık Mersin Ormanlarındaki Yangın Riskini Artırdı

Mersin Orman Bölge Müdürü Abit Baca, Türkiye’de yaşanan kuraklıktan en fazla Akdeniz Bölgesi’nin etkilendiğini belirterek, “Bu da önümüzdeki yaz döneminin orman yangınları açısından biraz daha sıkıntılı geçeceğinin işareti. Ancak, tüm tedbirlerimizi ve hazırlıklarımızı hızla sürdürüyoruz” dedi.Bu yıl Türkiye’de yaşanan kuraklık ve hava hareketlerindeki farklılıklar, ormanları da tehdit ediyor. Kuraklıktan en fazla etkilenen Akdeniz Bölgesi’nde Mersin ormanları da yangın açısından risk altında. Geçen yıl Mersin’de poyrazlı gün sayısının yüzde 25 oranında artması da orman yangınları açısından bu yıla yansıyan bir başka önemli korku. Ancak Orman Bölge Müdürü Abit Baca, bu risklere karşı tüm tedbirleri aldıklarını söyledi. Bu yıl çıkabilecek orman yangınlarıyla ilgili hazırlıklar ve çalışmalar hakkında İHA muhabirine bilgi veren Baca, Bölge Müdürlüğü olarak 2014 yılının az yangınlı ve kazasız, belasız geçmesini temenni etti. Türkiye’nin bu yıl kurak bir iklim yaşadığına dikkat çeken Baca, Akdeniz Bölgesi’nin de kuraklıktan en fazla etkilenen bölge olduğunun altını çizdi. “Bu da bize, önümüzdeki yaz döneminin orman yangınları açısından biraz daha sıkıntılı geçeceğinin işaretini gösteriyor” diyen Baca, ancak kurum olarak bütün tedbirleri ve hazırlıkları son hızla devam ettirdiklerini kaydetti. Tüm araç-gereç eksiklerinin ve donanımlarının hazırlıklarını yaptıklarını ifade eden Baca, işçilere de özellikle uygulamalı yangın eğitimleri verdiklerini, bu eğitimlerin Nisan ayı sonuna kadar devam edeceğini bildirdi.“YANGINA MÜDAHALEDE 16 DAKİKADAYIZ. HEDEFİMİZ 15 DAKİKAYA DÜŞÜRMEK”Orman yangınlarıyla mücadelenin sadece kurumla değil, topyekun bir mücadele gerektirdiğine işaret eden Baca, halkın bu konuda daha duyarlı olmasını ve küçük bir duman gördüğünde dahi Alo 177 ücretsiz yangın ihbar hattına bilgi vermesini istedi. Yangınların büyümesinin asıl nedeninin ilk müdahalede geç kalınması olduğunu vurgulayan Baca, “Türkiye ortalamasına göre, 2012’de ortalama 20 dakika olan bir orman yangınına ulaşım süresi, 2013’te 17 dakikaya düşürüldü. Biz de Mersin Bölge Müdürlüğü olarak 16 dakikadayız ama hedefimiz 2014’te bunu 15 dakikaya düşürmek. 15 dakika ve bunun altındaki müdahale süreleri olması gereken süreler. Bu müdahale süresi ne kadar geç olursa yangın büyüdükçe oraya ne kadar çok personel, ekipman, helikopter yığsanız da çok fazla anlam ifade etmiyor, çok yapacağınız bir şey kalmıyor, belli noktalarda kesmeye çalışıyorsunuz. Amacımız yangınlara küçükken müdahale etmek” diye konuştu.Orman yangınlarına karşı, her birinin arkasında 350 litrelik pompalı su deposu olan 28 adet ilk müdahale aracını değişik noktalarda beklettikleri bilgisini veren Baca, “Ayrıca 58 arazözümüz ve 20 tankerimiz var. Genel müdürlüğümüzün ihale ettiği biri 1 Haziran’dan, diğeri 1 Temmuz’dan sonra gelecek kiralık iki helikopterimiz de olacak. Biri Silifke’de, biri de Bozyazı’da bekleyecek. Orman yangınlarında çalışan işçi sayımız ise 650 civarında ve yetersiz” şeklinde konuştu.“EN BÜYÜK KORKUMUZ POYRAZLI GÜNLER”2013 yılının kendileri açısından başarılı geçtiğini de dile getiren Baca, orman yangınlarının artık son dönemlerdeki küresel ısınma nedeniyle sadece batıda değil, bu bölgede de daha sık görülmeye başlandığını belirterek, “Daha önce orman yangınlarında Muğla, Antalya ve Çanakkale birinci sıradaydı. Ama geçtiğimiz yıl özellikle Adana, Mersin, Kahramanmaraş ve Hatay’da yangın sayısı ve alanı daha büyük oldu, batı illerini geçti. Onun da sebebini şu olarak görüyoruz, buralarda hem kuraklık vardı hem de poyraz dediğimiz rüzgarlı günlerin fazla olduğunu gördük. 2013 yılındaki istatistiklere göre, Mersin ilimizdeki orta şiddetli ve üzerindeki poyrazlı gün sayısı 2012 yılına göre yüzde 25 daha fazla oldu. Yani önceki yıllarda ortalama 60 gün civarındayken geçen yıl 80 gün civarında poyrazlı gün oldu. Bizde en büyük etken zaten sıcaklık değildir, nemin düşmesi ve rüzgarın artmasıdır. Poyrazlı gün sayısı artınca bizim sıkıntılarımız başlıyor. Örneğin Gülnar, Mut, Silifke geçen yıl çok sıkıntılıydı. Bizim en çok korktuğumuz yangın hali poyrazlı günlerdir” ifadelerini kullandı.TARLA TEMİZLİĞİ YANGINA DAVETİYE ÇIKARIYORGeçen yıl Mersin’de devlet ormanında 155 adet yangın çıktığını, 509 hektar alanın zarar gördüğünü söyleyen Baca, ziraat alanlarında ve yol kenarlarında çıkan yangınların daha önemli olduğuna dikkat çekti. Geçen yıl ziraat alanlarında 832 adet yangın çıktığı bilgisini veren Baca, şöyle devam etti: “Bu çok fazla. Zaten 155 adet yangının bir kısmı ziraat alanında çıkıp da ormana sirayet eden yangınlar. Ormanlık alandaki yangınlar genellikle enerji hattından ya da söndürülmeyen çoban ateşinden kaynaklanıyor. Ancak tarla temizliği nedeniyle çok yangın çıkıyor. Vatandaşlarımız biraz daha dikkatsiz ve ihmalkar davranıyor. 2008’deki 3 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Gülnar’ın Deliktaş mevkiinde çıkan büyük orman yangını da tarla temizliğinden kaynaklandı ve 5 bin hektar alan yandı. Biz bu konuda vatandaşlarımızı, gençlerimizi sürekli uyarıyoruz.”“YANGIN SAYISI FAZLA AMA YANAN ALANIMIZ DÜŞÜK”Mersin’in orman yangını çıkması açısından Türkiye’de 7.-8. sıralarda yer aldığını kaydeden Baca, şunları söyledi: “Yangın sayısı fazla ama yanan alanımız düşük. Orman Genel Müdürlüğümüzün istatistiklerine göre, Türkiye’de yangın başına düşen alan 3,4 hektarken, Mersin’de 3,1 hektar civarında ve ortalamanın altında. Bu da Mersin ilimizin teşkilat olarak daha başarılı olduğunu gösteriyor. Hem personelimize hem de vatandaşlarımızın duyarlılığına teşekkür ediyoruz. Ama yine de vatandaşlarımızın duyarlılığı istenen seviyede değil şu anda. Ziraat alanında 800 civarında yangına gidilmesi çok da duyarlı olduğunu göstermiyor. Orman Kanunu’na göre ormana 4 kilometre mesafede ateş yakmak yasak. Biz bu şekilde ateş yakanlar hakkında tutanak düzenleyip cumhuriyet savcılığına gönderiyoruz. Piknik ateşi, çoban ateşi bırakmayacaklar. Yazın kesinlikle ateş yakılmaması lazım. 2014 yılını az yangınla can kaybı olmadan kazasız, belasız geçirmek istiyoruz. Vatandaşlarımızdan daha duyarlı ve dikkatli olmaları konusunda hassasiyet bekliyoruz.”