Kur’an eğitiminde yaş sınırına protesto

Mazlum-Der Gaziantep Şubesi, Kur’an kursları ile ilgili 12 yaş sınırının kaldırılması için sivil itaatsizlik eylemi düzenledi. Eylemin yapıldığı alanda, 12 yaşından küçük çocuklara temsili olarak Kur’an eğitimi verildi.
Mazlum-Der’in Kur’an kurslarındaki 12 yaş sınırının kalkmasına yönelik 20 ilde gerçekleştirmeyi planladığı sivil itaatsizlik eylemlerindeki bir durağı da Gaziantep oldu. Kırkayak Parkı’nda düzenlenen eyleme yaklaşık 20 sivil toplum kuruluşu da destek verdi. Eylemde, serilen hasırın üzerine oturtulan 12 yaşından küçük çocuklarına temsili olarak Kur’an alfabesi gösterildi. Daha sonra açıklama yapan Mazlum-Der Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik, "28 Şubat siyasi iradesi, Kur’an eğitiminin potansiyel suçlu imal ettiği algısını inşa etmek üzere 1997 tarihi sonrasında Kuran eğitimi veren ve eğitim alanlara ilişkin çeşitli yasaklar getirmiştir. Statükolarının devamı için hukuki argümanları kullanarak hukuksuzluğu yaygınlaştıran statükocular, bu yasakların mevzuatta da yer almasını sağlamışlardır. Kur'an eğitimini uzun vadede engellemek adına yaz Kur-an Kursları için 12 yaş sınırı getirilmiş, kesintisiz zorunlu eğitimle kış Kur'an kursları için 15 yaş sınırı dayatılmış, Kur'an eğitimini bu düzenlemelere aykırı ve Diyanet haricinde sürdüren kişi ve kurumlara ise cezai müeyyideler belirlenmiştir." dedi.
10 yılı aşkın süredir yürürlükteki mevzuattan tasfiye edilememiş olan hükümler sebebi ile pek çok kişinin yargılandığı ve para cezasına çarptırıldığını hatırlatan Çelik, "Dünyanın topyekûn kıymet verdiği kutsal kitap Kur'an’ın öğrenilmesi ve öğretilmesi hususundaki engellerin bugüne dek uzanmış olması, telafisi güç zararlar doğurmuş olması sebebi ile mevcut siyasi iradenin en büyük kayıplarındandır, ayıplarındandır.” İfadelerini kullandı. Anayasaya ve imzalamış oldukları pek çok uluslararası belgeye göre devletin hiç kimseyi eğitim hakkından yoksun bırakamayacağına vurgu yapan Çelik, "Verilecek eğitimde anne babanın kendi dini ve felsefi inançlarına göre eğitim verilmesini isteme hakkına saygı gösterme ve bu anlamda gerekli kolaylıkları sağlama ödevi vardır. Buna aykırı olarak yapılan düzenlemeler ve din eğitimi alanında getirilen yasaklar, eğitim hakkının ve din ve vicdan hürriyetinin ihlali anlamına gelmektedir." değerlendirmesinde bulundu.