Kuran-ı Kerim sayfaları altın levhalarda korunacak

MOSKOVA (İHA) - İslam Dünyası ile iyi ilişkiler kurmaya çalışan Rusya, muhteşem bir projeyle bir ilke imza atarak, bu amacına ulaşmakta kararlı olduğunu ortaya koydu. Moskova Darphanesi tarafından 999.9 ayar altın levhalara çok yüksek kalite ile yazılan Kuran-ı Kerim sayfaları, Moskova'da ilk kez basına tanıtıldı.

"Osman Kuran-ı" olarak adlandırılan projenin tanıtımı için Itar Tass Ajansı'nda düzenlenen basın toplantısına projenin teşebbüskarı WT şirketi Başkanı Vladimir Prusakov, Moskova Darphanesi Başkan Yardımcısı Diana Yampolskaya, Prof. Dmitriy Frolov ve Şarkiyat Enstitüsü Başkan Yardımcısı Vladimir İsayev katıldı.

Yerli ve yabancı basın tarafından büyük ilgi gören toplantının açılış konuşmasını yapan Dmitriy Frolov, Kuran ve İncil'in çağdaş yaşamı en fazla etkileyen iki kitap olduğuna dikkat çekerek, "Yaşamakta olduğumuz dünya bu iki kitabın eseridir" dedi.

Kuran-ı Kerim'in de İncil gibi kitap haline gelmesi için çok uzun yılları kapsayan bir süreç yaşadığını belirten Frolov, özellikle Hz. Osman döneminde Kuran-ı Kerim'in tek kitap haline getirildiğini söyledi. En eski Kuran-ı Kerim yazılarının dünyada çok ender sayıda olduğunu vurgulayan Frolov, böyle yazılardan biri sayılan Petersburg'daki Şarkiyat Enstitüsü'ndeki 8. yüzyıla ait Kuran elyazmasının en önemli özelliğinin ise kutsal kitabın büyük bir kısmını kapsaması olduğunu ifade etti.

Sözkonusu eserin Osman Kuran-ı projesinin de temeli olduğunu belirten Frolov, "Kutsal yazılar, en harika malzeme kullanılmış levhalara aktarıldı. İslam Dünyası liderlerine, ulusal müzelere sunulacak bu kıymetli eserin, aynı zamanda kuyumculuk sanatının en şahane eserlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

Kuran-ı Kerim'in en eski örneklerinden birisinin Rusya'da bulunduğunu öğrendiğinde, bunun İslam ve Hıristiyan dünyasının yakınlaşmasına çok önemli bir katkıda bulunacağını düşündüğünü kaydeden Vladimir Pursakov ise, "İşte bu düşünce ile böyle bir projeye başlamaya karar verdik. Biz kesinlikle siyasete karışmıyoruz. Tek amacımız iki farklı medeniyetin yakınlaşmasını sağlamaktır. Toplam 10 adet eser hazırlamayı planlıyoruz. Bunlardan iki tanesi Rusya'da kalacak. Bunların da bir tanesini Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'e sunmayı, diğerini ise Petrsburg'a armağan etmeyi planlıyoruz. Geri kalan sekiz eser ise, İslam ülkelerine verilecek. Tabii ki bu eserlerden bir tanesinin Suudi Arabistan'a verilmesini çok arzu ediyorum. Bu eserin hazırlanması için Moskova Darphanesi bir buçuk yıl çok yoğun emek harcadı. Sonunda gerekli teknoloji ve yöntem bulundu" dedi.

Moskova Darphanesi Başkan Yardımcısı Diana Yampolskaya da, "Gerçekten WT tarafından bize verilen bu siparişi gerçekleştirmek için çok uğraştık. Aylarca süren bu çabalarımızın böyle bir sonuç vermesinden çok mutluyuz. 136-96 mm büyüklüğündeki altın levhaları 999.9 ayar yüksek kaliteli altından hazırladık. Levhaların kalınlığı 0.3 milimetre, ağırlığı ise 75 gramdır. Hazırladığımız 163 levhanın her biri aynı kalitededir. Kuyumculuk sanatı yönünden ele alındığında da bu eser emsalsizdir. Bundan sonra hazırlayacağımız diğer levhalar, öncekilerin hazırlanmasında kullanılan teknoloji ve yöntemin tekrarı olacağı için artık fazla zorlanmayacağız" diye konuştu.

Toplantıda bir konuşma yapan Vladimir İsayev ise, sadece görev yaptığı enstitüde yaklaşık 10 bin Arapça eski elyazması olduğuna dikkat çekerek, İslam ülkelerinde bile bu kadar eski elyazması bulunmadığını kaydetti.

Proje için WT şirketi ve Moskova Darphanesi'ne teşekkürlerini sunan İsayev, "Bu projeden elde edilecek gelirlerin yeni Rus şarkiyat uzmanlarının yetişmesi için harcanacağını öğrendiğimden dolayı çok mutluyum" şeklinde konuştu.

Basın toplantısı bitiminde altın levhalardan bir tanesi örnek olarak basın mensuplarına gösterildi. Son olarak konuşan Vladimir Prusakov ise, "Bu projeyi gerçekleştirmekte başlıca amacımız Rusya içinde olduğu gibi, dünyada da farklı dini inançlara sahip inanların barış ve dostluk ortamı içinde yaşamasına katkıda bulunmaktır. Çok farklı gözüken her iki din aslında ortak değerlere sahiptir. Bu değerlerin başında ise çocuk, aile ve vatan gelmektedir. Herkesin barış ve karşılıklı anlayış içinde yaşamasını istiyoruz" dedi.