Kur'an-ı Kerim'de İsrail Şiddeti

İl Müftüsü Nimetullah Arvas, son dönemlerde Müslümanlara yönelik artarak devam eden saldırıları, bazı ülkelerde yaşanan iç karışıklıkları ve İslam adıyla örgütlenen grupların tutumlarını, Kur'an-ı Kerim'e göre değerlendirdi. Müftü Arvas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kur'anı-ı Kerim'in, bazı milletlerin tarihleri hakkında haber verdiğini belirtti. Günümüzde yaşanan olayların geçmişte de yaşandığını kaydeden Arvas, İslam dininin kurulduğu günden beri Yahudilerden çektiğini dile getirdi. İsrailoğullarının Müslümanlara yaptığı düşmanlıkları, Kur'an-ı Kerim'in yüzlerce yıl öncesinden işaret ettiğine dikkati çeken Arvas, bununla ilgili Bakara, Maide ve Fatiha surelerinde alametlerin açıkça görülebildiğini ifade etti. İslam dini adını kullanarak birçok katliam ve eylem yapan örgütleri de değerlendiren Arvas, şöyle devam etti: "Özellikle Bakara, Maide, Fatiha ve birçok sureyi celilede, Yahudilerin tutumlarını, davranışlarını, hakka karşı direnişlerini risalet ve nübüvvete karşı düşmanlıklarından bahseder. Tirmizi'nin rivayet ettiği bir hadis ise peygamber efendimiz şöyle buyuruyor; 'Fitneler olacak. Bunalımlar, buhranlar, sıkıntılar olacak! Bundan kurtuluş yolu Kitabullah'tır (Allah'ın Kitabı)'. Yani fitnelerden ancak Kur'an-ı Kerim'le çıkabilirsiniz. Adeta Kur'an-ı Kerim'i tarif eden başka bir hadisi şerifte de, 'O Kur'an'da sizden önceki ümmetlerin tarihleri vardır, haberi vardır' diyor. Yahudiler geçmişte, peygamber efendimize zarar vermeye kalkışmışlardı, öldürmeye çalışmışlardı ve hatta O'na büyü ve sihir yapmışlardı. Yine İsrailoğulları, birçok peygamberi de öldürmüşlerdir. En son Hz. İsa'yı öldürmeye kalkmışlardır ancak öldürememişlerdir. Kur'an-ı Kerim, Yahudilerin, peygamber efendimize ve Müslümanlara kurduğu hile ve tuzakları bildiriyor." - "Kur'an Müslümanlara yapılan şiddeti işaret ediyor" Bugün İsrailoğullarının, Müslümanlara uyguladığı bu şiddeti, Kur'an-ı Kerim'in, kelime kelime ifade ettiğini belirten Arvas, bunun Maide Suresi'nin 82. ayetinde, "Bulursun ey habibim. İnsanlık içerisinde en şiddetli olanları bulursun. İman edenlere karşı insanlar içerisinde en şiddetli düşmanlık besleyenler, Yahudiler ve Allah'a ortak koşanlardır" denildiğini kaydetti. Bu ayeti kerimenin herşeyi anlattığını beliten Arvas, "Meydana gelen bu olaylar, ileri derecedeki düşmanlık eylemleridir. Tarihte İslam dinine en büyük düşmanlığı bunlar yapmışlardır. Bu geçmişte de böyle olmuştu, şimdi de böyle devam ediyor" dedi. - "Müslümanların uyanması gerekiyor" Müminlerin içine düştükleri bu durumdan kurtulmaları için önce sağlam bir itikat, güzel bir amel, içtenlikle ve ihlasla bir çalışma yapması gerektiğini dile getiren Arvas, sorunun temennilerle çözülemeyeceğini ifade etti. Arvas, şunları kaydetti: "Müslümanların uyanması gerekmekte. Müslümanlar şu an tasavvut altında. Kimileri saltanat, kimileri ise maddiyat kaygısında olan güçler, Müslümanları değişik değişik kanallara sevk ediyor. İsim ne olursa olsun. Bizim ölçümüz, başta, Resuli Ekrem'dir (sav). O'nun ahlakı nedir? Kur'an'dır. Demek ki, peygambere tabi olan aynı zamanda Kur'an'ı da anlamış olur. Çünkü peygamber Kur'an'ın tefsiridir. Kur'an'ı en iyi anlayan, en iyi tefsir eden ve en iyi tatbik edendir. İslam dünyasının her tarafında kan, göz yaşı, ezilme ve horlanma var. Halbuki izzet, Allah'a, peygamberine ve Müslümanlara, zillet ise inanmayanlara aittir. Şimdi Müslümanların izzetlerini ele almaları gerekiyor. Çünkü İslamın adresi izzet, küfrün adresi ise zillettir." Müslümanların güçlü ve hazırlıklı olması, dünyanın onları Allah'ın rızasından uzaklaştırmaması gerektiğini bildiren Arvas, Müslümanın heva ve heves peşinde değil, hak ve hakikat peşinde olması gerektiğini belirtti.