BURSA (İHA) - Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şahsene Anar, kötü muamele görerek strese sokulan kurbanlık hayvanların etlerinin çabuk bozulduğunu söyledi.
Ürkmüş ve yorgun hayvanların hemen kesilmesi halinde kanının tamamını akıtmanın mümkün olmadığına dikkati çeken Prof. Anar, kesim öncesi kurbanlıkları strese sokacak kötü muamelelerden kaçınılmasını istedi. Kurban Bayramı'nda kesimi takiben hemen etin tüketilmesinin de yanlış olduğunu ileri süren Anar, "Kesimden hemen sonra etin yenilmesi, etin olgunlaşmadan tüketilmesi demektir. Etlerin kesimden sonra 12 veya 24 saat soğuk bir ortamda bekletildikten sonra yenilmesi daha uygundur" dedi.
Kurbanlık hayvanların yorgun olmamaları ve aç bırakılmalarının etlerin kalitesini olumsuz yönde etkilediğini belirten Prof. Anar, tüberküloz, brusella, antrax gibi hastalıklarla toxoplazma, taenia saginata gibi parazitlerin doğrudan doğruya etle insana geçtiğini anlattı.
KESİMDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Uzmanlar, kesim sırasında şu hususlara dikkat edilmesiniistedi:
"Hastalıklı doku ve organların kesimi sırasında kirlenen bıçaklar, sağlam kısımların kesim ve parçalanmasında yeniden kullanılmamalı. Kesim işleminin bu işte tecrübeli kişiler tarafından yapılmasıyla hayvana acı çektirilmesinin önüne geçilmiş olur. Kesim sırasında atılan hastalıklı organların kedi ve köpekler tarafından yenmesinin önüne geçilmeli. Zira parazitli organların kedi ve köpekler tarafından yenmesiyle başta hidatitoz olmak üzere çeşitli hastalıkların insan ve hayvanlara bulaşması mümkün. Eğer hayvanın kanı koyu renkli ve pıhtılaşmıyorsa, dalakta 3-5 misli bir büyüme varsa, dokusu çamur kıvamında ise, barsaklarda yer yer kanamalar veya kan oturmaları mevcutsa, akciğer ve lenf yumrularında aşırı şişlik, kireçlenme ve peynirimsi bir görünüm tespit edilirse, karaciğer üzerinde beyaz odaklar mevcutsa, hayvanın dışkısının rengi anormal ve tuhaf kokuyorsa hemen bir veterinere müracaat edilmeli".