"Küre Dağları Milli Parkı Alan Kılavuzu Eğitimi"

Bartın ve Kastamonu sınırları içindeki toplam 37 bin hektar alanı kapsayan Küre Dağları Milli Parkı'nda gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere, yöreyi bilen alan kılavuzları rehberlik yapacak.

Küresel Çevre Fonu (GEF) destekli "Orman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamına alınan Türkiye'nin ilk Korunan Alanlar Ağı Parkları (PAN Parks) sertifikasına sahip Küre Dağları Milli Parkı'nda alana gelen ziyaretçilerin en doğru ve sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmesinin sağlanması amacıyla Sertifikalı Milli Park Alan Kılavuzluğu eğitimi başladı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürü Ercan Yeni, Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'ndaki eğitimin açılış töreninde yaptığı konuşmada Küre Dağları Milli Parkı'nın PAN parks sertifikası ile ülkenin tek, Avrupa'nın 13 özel noktasından biri olduğunu söyledi.

Bölgede uygulanan Orman alanlarının güçlendirilmesi projesinin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından dünyada en iyi uygulanan 9 projeden biri seçildiğini anlatan Yeni, şöyle konuştu:

"Küre Dağları, gerek ülkemizin gerekse dünyanın tanınırlılık yönünden gündemine oturmuş vaziyettedir. Dünyanın birçok yerinden gerek telefon, gerekse e-posta aracılığı ile Küre Dağları'nı görmek ve gezmek isteyenlerle ilgili talepler gelmektedir. Bu sevindirici bir durumdur. Burada gerek iç gerekse dış ziyaretçi talebinin doğru yönetilmesi lazımdır. Milli parklardaki faaliyetlerimizi genel olarak eko turizm olarak adlandırmaktayız. Eko turizm, ziyaretçilerin gelmesiyle kontrolsüz bir şekilde yapılırsa tabiata ve kültürel kaynaklara zarar vermektedir. Aynı zamanda gelen ziyaretçiler için doyuruculuk ve sahadan bilgi edinme anlamında tatmin olarak ayrılması önem taşımaktadır. Tur düzenleyen seyahat acenteleri, yöreyi ve sahayı bilen, kendilerini bilgilendirecek insanlara ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun için bakanlığımızca Sertifikalı Milli Park Alan Kılavuzluğu eğitimi başlamıştır."

-Kılavuzlar yöreden seçilecek-

Eğitimin ekonomik beklentiden ziyade ziyaretçilerin, turistlerin sahayı tanımış, bilmiş öğrenmiş olarak ayrılmaları, haz almaları ve başkalarına anlatabilmelerini temin etme amacını taşıdığını kaydeden Yeni, şunları aktardı:

"Korunan alanlarda jip, safari turları, motorkros, ateşli başıboş piknikler bazı faaliyetler ekosistemin bozulmasına sebep olmaktadır. Bu boşluğun doldurulması için Milli Parklar Kanunu'na göre Alan Kılavuzluğu uygulaması başlatılmıştır. Bu amaçla ziyaretçileri yönlendirmek, bilgilendirmek, milli park ve benzeri alanlarda yaşayanların sosyo-ekonomik refahına katkı sağlamak üzere alan kılavuzları seçilecektir. Kılavuzlar, korunan alan sınırları dahilinde ve yakın çevresinde ikamet eden yöre insanlarından belirleniyor. Kılavuzlar, ziyaretçileri yönlendirecekler, bilgi verecekler. Bir de o sahada yaşayan insanların refahına katkıda bulunmak üzere oradaki insanlarla turistler arasındaki iletişim mekanizmasının kurulmasına yardım edecekler."

-Hizmet kalitesini kontrol-

Koruma ve kullanma dengesiyle kırsal manada kalkınmanın da hedeflerden biri olduğuna işaret eden Yeni, alan kılavuzluğu hizmetlerinin planlı ve programlı yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Alan kılavuzlarının, saha içerisinde bulunan ve milli park için hizmet temin eden pansiyoncular, oteller, yerli veya yabancı tur operatörleri, lokantalar, sahaya ulaşımı temin eden minibüsler, hediyelik eşya satanlar, yöresel ürün satanlar ve milli park yöneticileri gibi turizmde rol alanların tümü ile işbirliği içinde olacaklarına da işaret eden Yeni, şöyle devam etti:

"Bunlar turistin her türlü talebine uygun şekilde cevap vermesini temin etmekle, turistin zamanını en iyi şekilde değerlendirmekle görevlidir. Alan kılavuzu aynı zamanda saydığımız hizmet sağlayanların hizmet kalitesini kontrol eden bir role de sahiptir. Pansiyon ve otellerin hijyeninden ulaşımdaki aksamalara kadar çeşitli hizmetlerin kontrolünü de yapacak. PAN Parks sisteminin gerektirdiği üzere bir kısmının yabancı dil bilmesi, diğer PAN Parks'lar veya yabancı tür operatörleri ile bağlantı içinde olması lazımdır. Güzel ve nazik üslup ile konuşması, bilgili olması, yardımsever ve içten olması, yörenin çocuğu olması sebebiyle aldığı kültürün güzel davranışlarına ve vücut diline sahip olması çok önemlidir."

Bartın'dan 39, Kastamonu'dan 57 kişinin katıldığı ve iki ilde eş zamanlı gerçekleştirilecek eğitimin 3 hafta süreceği bildirildi.

Muhabir: Selim Bostancı