Küresel Çevre Fonu, Türkiye'deki yeni dönem çalışmalarını tanıttı

Küresel Çevre Fonu'nun (GEF) Türkiye'de finanse edeceği yeni dönem proje ve programlarının tanıtımı yapıldı.

Bağımsız bir finansal kurum olan GEF'in 8. Dönem Lansmanı (GEF-8) "Türkiye'de Farkındalık Artırımı ve Deneyim Paylaşımı" başlığıyla Ankara Sheraton Otel'de gerçekleştirildi.

GEF Politikalar ve Operasyonlardan Sorumlu Direktörü Francoise Clottes çevrim içi katıldığı toplantıda, Türkiye'nin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin sadece büyük bir ekonomi olduğu için değil aynı zamanda kendi misyon ve görevleri itibarıyla de önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Clottes, "Türkiye, doğal kaynakları, biyoçeşitliliği ve stratejik konumu itibarıyla bizim için çok önemli. Türkiye ile çok zengin ilişkilerimiz oldu. Donör ülke olarak da Türkiye GEF'e başından bu yana katkıda bulunan ilk ülkelerden biriydi. Türkiye 30 küresel ve bölgesel projeye katıldı. Küresel ve bölgesel meselelerle ilgili yoğun bir iş birliğimiz mevcut." diye konuştu.

Clottes, yeni programlarda da çok iyi bir tecrübe elde edeceklerine inandıklarını belirterek bundan sonra yapacaklarının programa stratejik şekilde ülkelerin katılımını sağlamak olduğunu söyledi. Clottes, "2 ay içerisinde GEF-8'e yapılacak desteğin teyit edildiğini göreceğiz. Sizlere her zaman destek vermeye hazırız." dedi.

- Yeni dönem temmuzda başlıyor

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı da Türkiye'nin Küresel Çevre Fonu'na 1994 yılından beri hem donör hem de faydalanıcı olarak üye olduğunun altını çizdi.

Şimdiye kadar ulusal projeler için yaklaşık 130 milyon dolar finansmanı hibe olarak kullandıklarını belirten Özkaldı, bunun bir kaldıraç görevi yaparak toplamda 1,3 milyar dolarlık eş-finansmanın çeşitli kaynaklardan kullanılmasını sağladığını söyledi.

Özkaldı, şimdiye kadar 23'ü ulusal, 15'i bölgesel ve küresel ölçekte olmak üzere toplam 38 projenin tamamlandığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Tamamlanan ulusal projelerin yüzde 39'u iklim değişikliği, yüzde 30'u biyoçeşitlilik, yüzde 4'ü arazi bozunumu, yüzde 13'ü kimyasallar ve atık, geriye kalan yüzde 14'lük kısım ise birden fazla odak alanlarında yapılmıştır. GEF-7 döneminde de 15,37 milyon dolar olarak belirlenen ülke tahsisatı, faydalı olacağından emin olduğumuz projelere tahsis edilerek gerçekleştirildi. Şu anda GEF-7 dönemi de dahil 17 ulusal ve 13 bölgesel ve küresel ölçekte proje devam etmektedir. Devam eden projelerin proje portföyündeki toplam bütçesi alınan hibeye karşılık öngörülen eş-finansmanla birlikte 1,9 milyar doları bulmaktadır. Devam eden ulusal projelerimizin yaklaşık yüzde 35'i iklim değişikliği, yüzde 12'si arazi bozunumu, yüzde 12'si biyoçeşitlilik, yüzde 12 kimyasallar ve atık, yüzde 29'u birden fazla odak alanlarındadır."

Özkaldı, GEF-8 döneminde hala toplantıların sürdüğünü dile getirerek temmuzda yeni dönemin başlayacağını duyurdu. GEF tarafından iklim değişikliği, biyoçeşitlilik, arazi bozunumu, kimyasallar ve atık ve uluslararası sular konularına odaklanıldığını belirten Özkaldı, bu alanlar dışında çapraz konularda sektörleri bir araya getiren entegre programlara da fon sağlanacağını kaydetti.

- BM katkı sunmaya hazır

BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez de GEF'in sadece spesifik projelere değil sürdürülebilir kalkınma amaçlarının finanse edilmesine de katkı sağladığını söyledi.

Türkiye'nin GEF’ten en başından bu yana yararlanan ülkelerden biri olduğunu belirten Rodriguez, ülkenin 40’a yakın bölgesel ve küresel projeye katıldığına dikkati çekti.

Rodriguez, BM olarak yenilikçi girişimlerin tasarlanması ve uygulanması konusunda yeni GEF döngüsünde de katkı sunmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.

- "Yeşil finansman kaynaklarına önem veriyoruz"

GEF Siyasi Odak Noktası Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Serhat Köksal da iklim değişikliğinin ekonomik kalkınma ve refahın önündeki en önemli etmenlerden olduğunu söyledi.

Enerji, ulaştırma, tarım ve şehircilik alanlarında sürdürülebilir adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Köksal, “Yeşil finansman kaynaklarını ülkemize çekme konusuna büyük önem veriyoruz. İkili yatırım partnerleriyle yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği konularında adım atmaya hazırız.” diye konuştu.