HABER

Küresel grip salgını tehlikesi

En tehlikeli grip virüsünün 'Influenza A' olduğu ve büyük küresel salgınlara bu virüsün neden olduğu belirtildi.

Küresel grip salgını tehlikesi

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO), yeni bir küresel grip salgınının kapıda olduğu ve böyle bir salgında 2-7 milyon kişinin hayatını kaybedeceği yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Küresel grip salgını tehlikesinin bu yıllarda yaşanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, eski salgınların oluşturduğu bağışıklık ve üretilen ilaçların yeni salgını önlemede etkisiz kalacağını söyledi. Dünyada 1889 yılından bu yana bilinen 5 büyük grip salgını meydana geldiğini ve bunların en büyüğünün 1918-1919 yılında yaşandığını ifade eden Prof. Dr. Özlü, "Bu grip salgınında 25 milyon kişi dünyada hayatını kaybetmişti. Daha sonra Sidney Gribi, Rus Gribi ve Çin Gribi gibi büyük salgınlar yaşandı. Gribe solunum yollarında yerleşen Influenza A, B ve C virüsleri neden oluyor. Influenza B virüsünün çok nadiren salgın hastalık yapar ve genellikle hafif seyreder. C virüsü ise hemen hiç salgın nedeni olmaz. Grip salgınlarına yol açan virüs asıl olarak Influenza A'dır. Büyük salgınlara hep bu virüs neden olmuştur. Hastalığın belirtileri aynı olup sadece şiddeti ve yaygınlığı değişmektedir. Bunun nedeni ise virüsün antijenik yapısında meydana gelen değişikliklerdir. Hemen her yıl oluşan minör değişikliklere ek olarak 9-39 yıllık periyotlarla major değişimler olmakta ve buna bağlı olarak toplumda gribe karşı var olan dirençten etkilenmeyen virüs pandemilerle ortaya çıkmaktadır. 16 yüzyıldan bu yana 10'dan fazla pandemi yaşanmıştır. Pandemiye yol açan yeni antijenik yapılı virüsün ilk görüldüğü yere izafeten Rus Gribi, Çin Gribi, Honk Kong Gribi, Sidney Gribi şeklinde adlandırma yapılmaktadır" dedi.

"Grip, yüksek ateş ve yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden; toplumda aynı anda birçok kişiyi hasta eden, çok sayıda ölümlere yol açan, kolay yayılabildiğinden bilhassa sonbahar ve kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalıktır" diyen Prof. Dr. Özlü "Bu virüslerin özelliği, çok kolay bulaşabilmesi ve toplumda aynı anda birçok kişiyi birden hastalandırabilmesidir. Kuşlar, atlar ve domuzlarda da hastalık görülebilmekte ve hastalığı insanlara taşıyabildikleri bilinmektedir. Ancak, asıl olarak virüsü taşıyan hasta kişilerin solunum yolu sekresyonlarıyla ve bunlarla bulaşmış eşyalar vasıtasıyla yayılmaktadır. Çok kolay bulaşmakta ve hızla yayılmaktadır.

Özellikle okullar, yurtlar, kışlalar, kahvehaneler, huzur evleri gibi kalabalık ve topluca yaşanan ortamlar hastalığın yayılmasında önemli rol oynar" şeklinde konuştu.
Salgınlardan korunmanın çok zor olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Salgınlar sırasında ilk planda genellikle arkadaşlarından mikrobu alan okul çocukları hastalanmakta bunu izleyen ikinci evrede ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır. Salgınlar genellikle 5-7 hafta dolaylarında kendiliğinden sınırlanmaktadır. Kuzey yarım kürede salgınlar sıklıkla kış aylarında (Kasım-Mart) görülmektedir" diye konuştu.

Prof. Dr. Tevfik Özlü, sigara, alkol alımı, düzensiz yaşam ile soğukta kalmanın hastalığa yakalanma riskini artırdığını belirtti. Bebekler, yaşlılar, kalp hastalığı, astım, kronik bronşit, bronşektazı, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, AIDS ve kan hastalıkları gibi kronik hastalığı olanlarda gribin ağır seyrettiğini ve ölümlere neden olduğunu ifade eden Özlü, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Hastalık bulaşmayı takiben 1-3 günde üşüme, titreme, ateş, halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık, boğaz ve baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, bulantı, genizde dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bulantı, kusma görülebilir. Belirtilerin şiddetli, ateşin çok yüksek olduğu ve hastanın genel durumunu bozup, beslenmesini, istirahatını engellediği hallerde ve ateşin 3-4 günlük istirahata rağmen düşmediği ya da düştükten bir 2 gün sonra tekrar yükseldiği durumlarda hekime mutlaka başvurulmalıdır"

En Çok Aranan Haberler