ANKARA (ANKA)- Küresel ısınmayla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı taslak rapor tamamlandı. Küresel ısınma ve enerji üretimi ilişkisine dikkat çekilen raporda, nükleer enerjinin küresel ısınmayı artırmayacağı, enerji güvenliği sağlaması açısından faydalı olacağı savunuldu.
Küresel ısınmaya karşı önlemleri de araştıran komisyon, "İklim değişikliği ile mücadelede, enerji sektöründe alınabilecek önlemler ülkemiz politika ve uygulamalarına yansımaktadır" dedi. Küresel ısınmanın neden olduğu sorunların ve oluşturduğu riskin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amaçlı Meclis Araştırma Komisyonu 3 aylık çalışmasını bir taslak raporda topladı. 18 toplantı yapan komisyon, konu hakkında bilgi edinmek üzere akademisyenler, ilgili kamu ve özel kuruluşlarından yetkililer ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler davet ederek görüşlerini aldı.
Hızlı kentleşme
Türkiye'deki sıcaklık değişikliklerine yer verilen raporda, sıcaklıklardaki artış eğilimi olduğu kaydedildi. Bu artışa Türkiye'deki hızlı kentleşmenin etkisinin büyük rol oynadığı belirtilen Raporda, şöyle denildi:
"Mevsimsel değerlendirmeler anlamında, yaz sıcaklıklarındaki yaygın artışlar göze çarpmaktadır. Bu özellikle, Türkiye'nin batı ve güneybatı bölgelerinde gözlenmektedir. Özellikle Akdeniz kentlerinde, bölgenin yüksek basınç sistemlerinin etkisine girdiği yaz mevsimindeki kentleşme ilişkili ısınma eğilimi göze çarpmaktadır."
Belirsizlik çok
Komisyonun hazırladığı taslak raporda küresel ısınmanın etkileri ve çevreye verdiği zarar konusunda belirsizliklerin sürdüğü savunuldu. Raporda, "Küresel ısınma yada küresel iklim değişimi günümüzde insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli problemlerden birisidir. Etkileri itibariyle sınır tanımadığı için hepimizi ilgilendiren bir konudur. Belirsizliklerinin çokluğu nedeniyle herkesi ikna edecek şekilde ispatlanamasa da ortada bir gerçek vardır, O da insanların hızla çevreyi ve atmosferi kirlettiğidir" denildi.
Nükleer enerji ve çevre
Hazırlanan raporda nükleer enerji üretimi amacıyla kurulacak olan tesislerin, Türkiye'deki bilim ve teknoloji altyapısının gelişmesine katkıda bulunacağı ifade edildi.
Raporda şöyle denildi:
"Hazırlanan raporda, "Türkiye'nin birincil enerji ve elektrik enerjisindeki durumu Dünya ve AB ülkelerinden kaynaklar ve geleceğe yönelik trendler bakımından önemli farklılık göstermemekle beraber avantajlar ve dezavantajlara sahiptir. Türkiye yenilenebilir kaynaklardan hidroelektrik üretimini geçmişte başarı ile değerlendirmiştir. Halen kullanıma alınmaya çalışılan önemli miktarda yenilenebilir kaynak potansiyeli vardır. Enerji arz güvenliğine büyük katkı yapacak söz konusu yenilenebilir enerji kaynakları gelecekte emisyonlar ile mücadelede yeterli olmayacaktır. Enerji arz güvenliği ve kaynak çeşitlendirmesi politikaları doğrultusunda, 2012 yılından sonra enerji dengesi içine katılması planlanan nükleer enerji, emisyonların artış hızını yavaşlatacak yönde fayda sağlayacaktır. İklim değişikliği ile mücadelede, enerji sektöründe alınabilecek önlemler ülkemiz politika ve uygulamalarına yansımaktadır."