HABER

Küresel ısınma ulusal güvenliği de etkileyecek

Ankara (AA)- Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı (ATASE) Stratejik Araştırmalar ve Etüdler Merkezi (SAREM) Başkanlığı Ortadoğu Uzmanı Tank Yarbay Süleyman Özmen, küresel ısınmanın ülke güvenliğine etkilerine ilişkin yazısında, "ulusal güvenlik stratejisinin" küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan tehditlere karşı önleyici tedbirleri alacak şekilde yeniden gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Yarbay Özmen, Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde yayınlanan "Küresel Isınmanın Türkiye'nin Güvenlik Politikalarına Etkileri" başlıklı yazısında, gerek Türkiye'de gerekse komşu ülkelerde yaşanacak kuraklık ve çölleşmenin, küresel ısınmadan daha az etkilenecek bölgelere doğru yoğun bir göç hareketine neden olabileceğine dikkati çekerek, bu durumun Türkiye'nin ulusal güvenliği bakımından tehlikeler doğurabileceğini bildirdi.

Türkiye'nin sınır aşan sular konusunda diğer ülkelerle olan sorunlarını halen tam anlamıyla çözüme ulaştıramadığını belirten Yarbay Özmen, ileride doğacak bu sulardan yüksek oranda yararlanma ihtiyacının diğer ülkelere verilen taahhütlerin yerine getirilmesinde zorluklara neden olabileceğini vurguladı. "Fırat ve Dicle nehirlerinin zengin su potansiyelleriyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin stratejik önemini artıracağına" işaret eden Yarbay Özmen, "Bu iki nedenden dolayı bu bölgelerimize yönelik dış tehditlerin oluşması gündeme gelebilecektir" dedi.

Yağışların azalmasının enerji ihtiyacının yoğun olarak karşılandığı hidroelektrik potansiyeli de olumsuz etkileyeceğini ifade eden Özmen, enerji üretiminde yaşanacak sıkıntının, ülkenin dışa bağımlılık oranını daha da artıracağını, ülkenin dış politikasının stratejik dengelerini ve ulusal güvenliğini tehdit edecek neticeler yaratabileceğini belirtti. Yarbay Özmen, şöyle devam etti:

"2025 yılında, dünya üzerinde yaklaşık 5 milyar insanın temiz su sıkıntısı çekeceği ve Türkiye'nin bölgenin en zengin temiz su kaynaklarına sahip olduğu göz ününe alınırsa, özellikle büyük su sıkıntısı çeken İsrail, Irak ve Suriye gibi ülkeler Türkiye için tehdit oluşturabileceklerdir."

Ortadoğu Uzmanı Yarbay Özmen, son zamanlarda güney sahillerinde özellikle Avrupa vatandaşlarınca yapılan mülk ve toprak alımlarının 'küresel iklim değişikliği' bağlamında sistematik bir faaliyet kapsamında yapılıyor olabileceğinin de incelenmesi gerektiğini belirterek, GAP projesinin ortaya çıkardığı verimli topraklarda İsrail
ve Arap uyrukluların arazi aldıkları iddialarının da Türk kamuoyunda ileride çıkabilecek bir felaketin ardından ülke kaynaklarının başka ülkelere aktarılması anlamında endişelere neden olduğunu kaydetti. Yarbay Özmen, küresel iklim değişikliği karşısında uluslararası alanda yeni ittifakların doğabileceğini ve yaptırımların gelişebileceğini ifade ederek, bu kapsamda Türkiye'nin de ulusal menfaatlerine ve beka tedbirlerine uygun ittifak arayışlarına yönelmesi gereğine işaret etti.

Çevre ve Orman Bakanlığı'na bağlı kurulun dışında bağımsız bir "İklim Değişikliği Takip ve Koordinasyon Komitesi" kurulması gerektiğini de ifade etti. Yarbay Özmen, Türkiye'nin yaşam alanlarını ve vatandaşlarını korumak için savaşmaya mecbur kalabileceğini belirterek, "Ulusal güvenlik stratejimizin küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan tehdit/risklere karşı önleyici tedbirleri alacak şekilde yeniden gözden geçirilmesi veya değiştirilmesi, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin iç ve dış
güvenlik ile afet, göç harekatına karşı yeteneklerinin geliştirilmesi ve caydırıcılığının artırılmasına yönelik çalışmalara hız verilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir" dedi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler