HABER

Küresel sağlık sorunlarından biri: Antibiyotik direnci nedir?

Antibiyotikler özellikle mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde büyük rol oynar. Ancak kimi zaman antibiyotikler direnç sebebi ile işlevini yerine getiremez. Vücuttaki bakterilerin gösterdiği antibiyotik direnci nedir? Bu direnç nasıl kırılır? İşte detayları...

Küresel sağlık sorunlarından biri: Antibiyotik direnci nedir?

Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde ilk tercih edilen antibiyotikler hastaların bağışıklık sisteminin zayıflaması ile dirençli bakterilerin sağlık tehdidi oluşturmasına neden olabilir. Dirençli bakteriler yüzünden antibiyotikler işlevini yerine getiremez ve hastaların iyileşme süreçlerinde etkisiz kalır. Peki antibiyotik direnci nasıl oluşur?

Antibiyotik Direnci Nedir?

Mikroorganizmanın antibiyotik etkilerine karşı durabilme yani direnç gösterebilme yeteneğine antibiyotik direnci denmektedir. Antibiyotiğe karşı direnç, kullanılan antibiyotiğin tedavi dozunda dirençli bakterileri öldüremediğini veya çoğalmalarına engel olamadığını ifade etmektedir.

Antibiyotik Direnci Nasıl Oluşur?

Antibiyotik direnci, antibiyotiğin etkilerini yok etmek veya önlemek amacıyla bakterilerin bir veya birkaç geni ele geçirmesiyle gerçekleşir. Bunu da bir geni mutasyona uğratarak veya bu geni başka bir mikroptan edinerek yaparlar.

Antibiyotik İlaçların Önemi

Birçok hastalığın ve enfeksiyon tedavilerinin çözümü olarak antibiyotik tedavisi uzman hekim tarafından hastalara verilir. Hasta antibiyotik tedavisini doktorun belirlediği süre içerisinde alarak vücudun mikroorganizmalara karşı direncini yükseltir ve hastalığın etkenlerini ortadan kaldırabilir. Antibiyotik tedavisinde doktor dışında reçetesiz alınan ilaçlar hastalık durumlarında zararlı mikroorganizmalar ile savaşamaz. Antibiyotik bu durumda iyileştirici direncini yitirir ve vücudu zararlı bakteri ve virüslere karşı açık bırakır.

Klinik açıdan büyük bir öneme sahip antibiyotik ilaçların direncini bozan durumlar gelecekte en ufak bir yara enfeksiyonunu bile iyileştiremez hale gelebilir. Bunun önlenmesi için hem uzman hekimin hem de hastanın kendisinin antibiyotik tedavisini bilinçli bir şekilde gerçekleştirmesi gereklidir. Öngörülen durumlardan biri de zamanla antibiyotik etkisine karşı zararlı mikroorganizmaların da direnç sahibi olacağı ve insanlığın ciddi sağlık sorunları ile baş başa kalacağına işaret eder. Mikroorganizmaların direnç kazanmasından dolayı çözüm olarak tıp dünyasında yeni antibiyotiklerin tasarlanması fikri oldukça güçlü bir düşüncedir. Her gün değişen ve gelişen teknolojiyle birlikte tıp dünyası duyarlı mikroorganizmalara karşı yüksek direnç sağlayan antibiyotikler geliştirmektedir.

Antibiyotik Direnci Algısı

Küresel bir sorun haline gelen antibiyotik direnci hastaların tedavi sürecinde kısıtlayıcı bir takım durumlar ortaya çıkabilir. Antibiyotik direnci hakkında gelişen algılar ne yazık ki kesin ve kanunlarla belirlenen yasalar doğrultusunda gerçekleşmemektedir. Kontrol altında tutulması gereken antibiyotik kullanımı tüm dünya genelinde üzerinde durulması gereken tıbbi eğitimlerden biridir. Ulusal veya uluslararası birçok kurum ve kuruluş işbirliği içinde hareket planlarını geliştirmekte ve antibiyotik direncinin yakın gelecekte ciddi sorunlar çıkartacağının farkında olarak gereken özeni göstermektedir.

Peki antibiyotik direnci nasıl önlenir? Bu konuda en büyük başarı toplumun tümünün aynı düşüncelere sahip olmasıyla alınabilir. Vücuda alınan zararlı mikroorganizmalara karşı direnç gösteren bir antibiyotik tedavisinde sonuçlar üzücü boyutlara gelebilir ve insan yaşamı tehlike altında kalabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün antibiyotik direnci hakkında yaptığı çalışmalar ulusal ve uluslararası düzeyde yaygınlaştırılması ve kurum / kuruluşların bu konu hakkında detaylı bilgi sahibi olarak antibiyotiklerin canlılar üzerinde akılcıl kullanılması gerektiği bir takım düzenlemelerle mümkün olabilir.

Enfeksiyon hastalıkların tedavisinde vücudun direncini kontrol altında tutmak dozunda ve uygun antibiyotikler ile mümkün olacağı için işbirliği gerektiren bir çerçevede tedavi planları oluşturulabilir. Yapılacak yeni çalışmalar ışığında tartışılması gereken şey “Antibiyotik direnci nasıl kırılır?” sorusu olacaktır. Zararlı mikroorganizmalara karşı direnci kırılan antibiyotik işlevini devam ettirecek ve ortak çalışma sonucunda küresel bir sorun olmaktan çıkacaktır.

Antibiyotik Direncinin Belirtileri ve Dirence Karşı Yapılması Gerekenler

Hastanın iyileşmesinde yaşanan gecikmeler söz konusu olduğunda antibiyotik direncinin varlığından söz edilebilir. Direnç mekanizması yüzünden tedavi süreçlerine ek olarak ilave tedavi yöntemleri geliştirilmek durumunda kalınabilir. Antibiyotik direnci belirtileri ise hastanın birincil rahatsızlığının durumuna göre kendini kısa süre içerisinde gösterir.

Antibiyotik tedavisi ameliyat sonrasında iltihaplanmaları önlemek için verildiyse ancak ameliyat sonrasında hastada ciddi iltihaplanmalar görüldüyse durum hemen anlaşılır ve uzman hekim antibiyotik tedavisinin direnç kazandığı kanısına varabilir.

Antibiyotiklerin direnci hastaların tahlil ve sonuçlarında açık bir şekilde gözlemlenebilir. Hastanın iyileşme sürecinde daha kötü sonuçlara doğru seyreden bir tedavi yöntemi acilen değiştirilmeli ve ek tedavi yöntemleri hastanın sağlığı için uygulanmalıdır. Gerekli laboratuvar testleri altında hangi antibiyotiğin vücutta bulunan hani zararlı mikroorganizmaya karşı direnç sağladığı araştırılmalı ve ilgili kurumlarla paylaşılmalıdır.

Hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyen antibiyotik direnci, detaylı bir inceleme sonucunda diğer tedavi yöntemlerine ışık tutması amacıyla farklı yönlerden ele alınabilir. Kurum ve kuruluşlar antibiyotik dirençlerinin hangi mikroorganizmalara karşı direnç yitirdiğinin tespitini yaparak antibiyotik çeşitlerini sınıflandırabilir. Böylece hangi mikroorganizmaya karşı hangi antibiyotik kullanılacağı hakkında kesin bir tanı yaratılabilir. Fakat her durum için bu geçerli olmadığından ek tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiğinin üzerinde durulmaktadır. Tıp dünyası günümüzde de halen süren çalışmalarının sonucunda geliştirmekte olduğu antibiyotik tedavi türlerinde umut veren neticeler ortaya koyar.

Antibiyotik kullanımı hakkında detaylı takip ve tedarik sistemlerinin oluşturulması, hastalıkların tedavi aşamasında yeterli olmakta ve hayati risk taşıyan faktörlerin önünü kesmektedir. Reçetesiz satılan ilaçların kontrol altında tutulması ulusal ve uluslararası denetlemelerle sağlanabilir ve kalitesiz/işlevsiz antibiyotiklerin sıklıkla tercih edilmesinin önüne geçilebilir. Yakın zamanda antibiyotik direncine karşı yeni oluşumlar gözlense bile antibiyotiklerin doğru ve yöntemine uygun kullanılması sonucunda günümüzde yaşanan küresel sorunlar yaşanmayacak ve hastalıkların tedavisinde antibiyotikler zararlı mikroorganizmaların insan yaşamını etkisi altına almasının önüne geçilebilecektir.

En Çok Aranan Haberler