Kürşat Tüzmen'den Kürtaj Ve Sezaryen Değerlendirmesi

Devlet eski Bakanı Kürşat Tüzmen, kürtajın Sağlık Bakanlığı tarafından ayrımının iyi yapılması gerektiğini, alçakça saldırılar sonucu hamile kalan kadınların istemedikleri çocuğa sahip olmalarının bir anlamı olmadığını belirterek, bunun daha güçlü travmalara sebep olabileceğini söyledi.

Antalya'da düzenlenen Avrupa Açık Deniz Yüzme Yarışları'na katılan ve yarışmacılara ödüllerini veren Devlet eski Bakanı Kürşat Tüzmen, yakalandığı cilt kanserinin de yüzme aşkından kaynaklandığını, imkansızlıklar sebebiyle öğle saatlerinde dik gelen güneş altında yaptıkları çalışmaların cilt kanserine sebep olduğunu söyledi. Yarışlarda İhlas Haber Ajansı'nın sorularını cevaplandıran Tüzmen, kürtaj konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı iyi niyetli açıklamanın yanlış taraflara çekildiğini söyledi. "Başbakan hakikaten kürtajın ve sezaryenin Türk sağlığına, dünya sağlığına zararlı olduğunu belirtmeye çalıştı" diyen Tüzmen şunları söyledi:

"Bunu iyi algılamak lazım. Çeşitli tartışmalara ol açtı, İnsanların özel hayatına karışıyor, yatak odasına karışıyor deniliyor ama amaç o değildi. Amaç, normal doğumun daha da sağlıklı olduğuna dair dünyada birçok yazı var. Bunları incelediğinizde Başbakan'ın ne kadar haklı olacağını görüyoruz. Kürtaj yapılmaması gereken bir şey. Ama bazen acil durumlar, istenmeyen gebelikler olur. Tecavüze uğramıştır, gebe kalmıştır. O zaman onları ortadan bu şekilde kaldırma dönemi gelecektir. Yani o tip alçakça saldırılara kalan mağdurlarımızın da istemedikleri bir çocuğa sahip olmalarının bir anlamı yoktur. Daha fazla sıkıntı ve travmaya sebep olur. Sağlık Bakanlığı bunları ayıracak ve heyetler bu kararı verdikten sonra hareket edilecek. Ben sağlıklı bir gelişme olarak görüyorum. Türk toplumunun, Türk aile yapısının daha iyi hale getirilmesi için sağlıklı olduğunu düşünüyorum."

YÜZME AŞKI CİLT KANSERİ YAPTI

Geçmiş dönemde yaşadığı cilt kanserinin sebeplerini de açıklayan Tüzmen, kısıtlı imkanlar altında yaptığı yüzme sporuna olan aşkı yüzünden cilt kanserine yakalandığını hatırlattı. Tüzmen, "Biz havuzda başladık bu işe. Havuz yüzücüsü olduk. Açık deniz değildi bizim çalışma alanımız. Kısıtlı imkanlarla çalıştık. Benim cilt kanseri olmamın nedeni, gece yüzemezsiniz imkanı yok, sabah doludur halka açılmıştır. Öğlen 1-2 saat boşluk, tam o güneşin altında yaklaşık 10 kilometre yüzüş. Yani, olduğu gibi dik açı ile gelir ve işler. Ama mecburen o antrenmanları yapıyorsunuz. Şimdi her şey var. Havuzlar var ama bence yüzücüler yok, ruh yok. Eskiden para pul yoktu, ruh vardı. Bir branşta odaklandığınızda sporcu onu alıyor ve yetişiyor. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede, yüzme rekorlarının dünya standartlarının altında olmasını ben anlamıyorum. Ruh yok. Özelikle Spor Bakanlığı'nın biraz daha yüzmeye ağırlık vermesi lazım" dedi.