HABER

"Kurşun istikrar ortamına da sıkıldı"

ANKARA (İHA) - İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Hrant Dink'e sıkılan kurşunların sadece ona değil, onun şahsında 3 Kasım'dan sonra ülkede sağlanan istikrar ve huzur ortamına sıkıldığını söyledi.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 'İl Emniyet Müdürleri Değerlendirme' toplantısına katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan, Bakan Aksu, Ortadoğu'nun insanlık tarihi boyunca medeniyetlerin ve kültürün beşiği olduğunu, tarihin şekillenmesinde önemli roller oynadığını ve günümüzde de, dünyanın gözbebeği bu coğrafyanın yoğun çıkar çatışmalarına sahne olduğuna dikkat çekti. Aksu, konuşmasında şunları kaydetti:

"Ülkemiz böylesine hassas bir coğrafyada ve bu özelliği dolayısıyla da uluslararası ilişkilerin odaklandığı bir bölgededir. Böyle bir ortamda, geçtiğimiz hafta gazeteci yazar Hrant Dink'e yapılan menfur saldırı ile sarsıldık. Burada birazcık olsun tesellimiz zanlının ve arkasındaki güçlerin önemli bir kısmının yakalanmış olmasıdır. Başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı tutum ve talimatları ve hükümetimizin de bu konu üzerinde hassasiyetle durması sonucu, emniyet güçlerimizin yoğun çaba ve gayreti ile, zanlının kimliği 24 saat içinde tespit edilmiş ve 32 saat gibi kısa bir süre sonra da suç aleti silahı ile birlikte yakalanmıştır. Olay tüm yönleriyle soruşturulmaktadır. Olayın arkasında ne vardır, hangi niyetle yapılmıştır, bağlantıları kimlerdir bunlar muhakkak ki ortaya çıkartılacaktır. Cumhuriyet savcılarımız ve güvenlik güçlerimiz bütün imkan ve kabiliyetlerini kullanarak bu cinayetin gerçek yönlerinin ortaya çıkarılması için her türlü çabayı göstermektedirler".
Türkiye'nin gelişmesini, geleceğini ve yakaladığı ivmeyi engellemeye yönelik bu tür saldırıları yapanların, ülkenin barış, birlik ve demokrasi içinde gelişmesini ve dünyada saygın bir konuma erişmesini istemeyen çevreler olduğunu vurgulayan Bakan Aksu, son olayların çözümüne yönelik olarak, vatandaşların, basınının, sivil toplum örgütlerinin dolayısıyla toplumun tüm kesimlerinin, sağduyulu yaklaşımları, destekleri ve gösterdikleri örnek dayanışma ile, ülkeyi karıştırmak isteyen şer odaklarına hak ettikleri ders verildiğini ifade etti.

Bakan Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hrant Dink'e sıkılan kurşunlar sadece ona değil, onun şahsında 3 Kasımdan sonra ülkede sağlanan istikrar ve huzur ortamına sıkılmıştır. Hangi etnik kökene sahip olursa olsun bir düşünce adamına, bir gazeteciye yapılan böyle bir saldırının hiçbir dini, felsefi ve insani gerekçesi, hiç bir izahı ve haklı kılacak hiç bir nedeni olamaz. Hiç kimsenin, bin bir emekle kurulmaya çalışılan huzur ve güven ortamını sarsmaya, ülkemizin asırlardır sürdürdüğü barış içinde bir arada yaşama tecrübesine gölge düşürmeye hak ve salahiyeti olamaz. Bu vesileyle , temel bir hak olan yaşama hakkına yönelen bu saldırıyı; bir kez daha nefretle kınıyor, Hrant Dink'in ailesine, yakınlarına ve tüm basın camiasına başsağlığı diliyorum".

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülkede, terör örgütleri birçok eylemler gerçekleştirdiğini hatırlatan Bakan Aksu, masum yüzlerce insan hayatını kaybettiğini belirterek, "Ancak ülkemizde gerçekleştirilen eylemlerde güvenlik güçlerimiz olağanüstü gayret sarf ederek, suçluların büyük bir bölümünü kısa zamanda yakalanıp, adalete teslim edilmelerini sağlamışlardır" diye konuştu.

2003 yılında İstanbul'da Sinagoglara, İngiltere Başkonsolosluğu'na ve HSBC bank binasına yönelik bombalı saldırılar, güvenlik güçlerimizin koordineli, hızlı ve hassas çalışmaları sonucu 24 saat gibi kısa bir sürede aydınlatılmış ve olaya karışan 46 şahıs tutuklandığını, 9 Mart 2004 tarihinde İstanbul Kartal'da bulunan "Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Mason Locası Derneğine" yönelik saldırı olayının failleri ve bağlantıları olan 43 kişinin de yürütülen çalışma sonucu iki gün içinde emniyet güçleri tarafından yakalanarak adalete teslim edildiğini hatırlatan Bakan Aksu, yaşanan bazı terör olaylarını ise şöyle sıraladı:

"24 Ekim 2004 tarihinde Trabzon'da bulunan Mcdonalds Restaurant'a bomba atılması eylemini gerçekleştiren fail, olaydan kısa bir süre sonra hızlı ve koordineli yürütülen çalışma sonucu İstanbul ilinde yakalanarak adli makamlara teslim edilmişti. 05 Şubat 2006 tarihinde Trabzon'da bulunan Santa Maria Kilisesi Papazı Andrea Santora'nın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi olayının faili de olaydan bir gün sonra emniyet güçlerimiz tarafından yakalanarak adalete teslim edilmiştir. 17 Mayıs 2006 tarihinde Ankara'da Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı olayının faili hemen olay sonrası Danıştay binası içerisinde yakalanmış ve diğer faillerle birlikte adli makamlara teslim edilmişlerdir. Bu kişiler aynı zamanda Mayıs ayında Cumhuriyet Gazetesi binasına yapılan silahlı saldırılarında failleri idi.
Ankara'da 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Necip Haplemitoğlu'na evinin önünde özel otosundan indiği sırada gerçekleştirilen silahlı saldırı olayının aydınlatılmasına yönelik özel soruşturma ekibi kurulmuş, ilgili kurum ve kuruluşlarla en üst seviyede koordinasyon sağlanmıştır. Olayın çözümüne yönelik çalışmalar hassasiyetle sürdürülmektedir. Öte yandan, güvenlik güçlerimiz terörle mücadelede uluslar arası başarılara da imza atmıştır. 1 Nisan 2004 tarihinde terör örgütü DHKP/C'ye yönelik İtalya, Almanya, Hollanda, Belçika ve ülkemizde Emniyet güçlerimizin koordinesinde yürütülen eş zamanlı operasyon ile yurt dışında 19, yurt içinde 109 olmak üzere toplam 128 şahıs yakalanmış, bunlardan 65'i sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanmışlardır".

Uluslararası alanda yürütv'fdnın hiçbir dini, felsefi ve ülen koordineli ve eş zamanlı bu operasyonda; örgütün uluslar arası örgüt faaliyetlerinin ortaya çıkarılması, mensuplarının yakalanması ve ilişkilerinin deşifre edilmesi sağlandığını belirten Bakan Aksu, "Karanlık mihrakların, kanlı provokasyon ve hain planlarıyla, birlik ve beraberliğimizin bozulmasına fırsat verilmeyecektir. Ülkemizde kaos ortamı oluşturmak isteyenlere, devlet-millet dayanışması ile milletimiz 73 milyon insanı ile kenetlenerek, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da bu tür tezgahları bozacak iradeye sahiptir. Bir insanlık suçu olan terörün ancak birlik ve beraberlik içerisinde önlenebileceğine inanıyoruz. Ülkemizin huzuruna ve bölünmez bütünlüğüne yönelik her türlü terör örgütüne karşı mücadelede kararlılığımız sonuna kadar devam edecektir. Bu vesileyle, hem Hrant Dink'e yapılan hain saldırıyı, hem de yukarıda saydığım kanlı provakatif eylemleri yoğun çaba ve özverili çalışma sonucu aydınlatan başta valilerimiz ve c. Savcılarımız olmak üzere güvenlik güçlerimize, teşekkür ediyor, sağduyulu yaklaşımlarıyla bize yardımcı olan basınımıza, sivil toplum örgütlerine ve vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu.

Örgütlü suçların, yeterince mücadele edilmediği takdirde, ülke ekonomisini sarstığı, ticari faaliyetleri engellediği, kanun hakimiyetini zedeleyerek devlete olan güveni sarstığı, vatandaşların huzur ve güvenliği ile beden ve ruh sağlığını bozduğunun bilindiğini söyleyen Bakan Aksu, "İşte bu nedenle, İçişleri Bakanı olarak göreve başladığım tarihten itibaren, bu konu üzerinde özel bir dikkat sarf ettim. Çünkü, hükümetimizin öncelikleri arasında, her alanda devlet-vatandaş arasındaki güven bağını sağlamlaştırmak bulunmaktaydı" diye konuştu.

Bölgesel istikrarsızlığa bağlı olarak yasadışı göç olaylarının, İnsan ticaretinin, uyuşturucu ticaretinin, uluslararası toplum için utanç kaynağı olmaya devam ettiğine dikkat çeken Bakan Aksu ancak, bütün bu olup bitene karşın, iç güvenlik birimlerinin, olağanüstü bir çalışma göstererek; gerek uluslararası terörizm, gerek yasadışı göç ve insan ticareti, gerek uyuşturucu ticareti konularında, çok başarılı bir mücadele verdiklerini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uyuşturucu madde kaçakçılarına karşı yapılan kararlı mücadele sonucu, her yıl rekor seviyede yakalamalar gerçekleştirilmiş ve ulusal ve uluslararası seviyede faaliyet gösteren uyuşturucu madde kaçakçılığı organizasyonları da çökertilmiştir. 4 yıl içerisinde gerçekleştirilen 22 bin 339 operasyonda 48 bin 145 şahıs yakalanmış ve değişik cinslerde toplam 59 bin 618 kg. uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Güvenlik güçlerimiz, uyuşturucu madde kaçakçılığı organizasyonlarının ortadan kaldırılmasına yönelik başarılı mücadelesini, ülkemiz gençliğini uyuşturucu kullanımına yönelten ülke içi uyuşturucu şebekelerine karşı da aynı kararlılıkla sürdürmektedir. Ülkemizin uyuşturucu madde kaçakçılığına karşı göstermiş olduğu bu başarılı mücadele uluslararası raporlara da yansımaktadır. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Dairesi (UNODC) raporlarına göre; ülkemiz defdnın hiçbir dini, felsefi ve ünyada en fazla eroin maddesi yakalayan ikinci ülke, Avrupa komisyonu raporuna göre ise; ülkemizin ele geçirdiği eroin miktarı dünyada yakalanan eroinin yüzde15 dir. Bu verilerle son iki yılda AB ülkelerinin hemen hemen toplamı kadar eroin maddesi yakalayan ülke olmuştur. Ayrıca 2005 AB ilerleme raporunda, ülkemizin sadece kişileri tutuklamak yerine kaçakçılık şebekelerini çökertmeyi hedefleyen daha gelişmiş soruşturma teknikleri kullanmaya başladığı belirtilmiştir".

Bakan Aksu, 2003-2006 yılları arasında organize suç örgütlerine yönelik olarak ta amansız bir mücadele verilerek bin 7 operasyon gerçekleştirildiğine dikkat çekerek bu operasyonlar sonucu suça karıştıkları tespit edilen toplam 10 bin 773 şüphelinin yakalanarak adli mercilere teslim edildiğini açıkladı.

Gerçekleştirilen projeli operasyonlar neticesinde ulusal bazda faaliyet gösteren organize suç örgütleri çökertildiğini ve kendilerini organize suç çetelerinin başı olarak lanse edenler yakalanarak tutuklanmaları sağlandığına dikkat çeken Bakan Aksu, "Yine, son dört yılda silah-mühimmat kaçakçılığı olaylarına yönelik olarak toplam 722 operasyon gerçekleştirilmiş, suça karıştığı tespit edilen toplam 2 bin 139 şüpheli şahıs yakalanmış, bu şahıslar ile birlikte toplam 4 bin 237 silah ele geçirilmiştir. Tüm bunlar, insan hak ve özgürlüklerinin gittikçe genişlediği bir dönemde ve kamu oyunun önünde gerçekleştirildi. Geriye doğru son dört yıllık icraatlarımızı göz önüne getirirsek "gösterişsiz, ama etkili ve amansız" bir suç ve suçlulukla mücadele yöntemini benimsediğimiz görülecektir" diye konuştu.

2007 yılında da bu mücadeleyi taviz vermeden, yılmadan sürdüreceklerini belirten Bakan Aksu, "Bu başarımız uluslar arası kuruluşların yayınladığı raporlarda vurgulandığı gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde; hem muhalefet hem de iktidar partisi Milletvekillerimizce de ifade edilmiştir. Hep şunu da ısrarla belirttik; suçlu, hangi dine, milliyete, etnik köken ve ideolojik yapıya dayanırsa dayansın, mücadelede hiçbir ayırım yapılmadan, kanun önünde suçlu vasfıyla muameleye tabi tutulmaktadır. İktidarımız döneminde, sessiz sedasız, hiç gürültü koparmadan, gösterişsiz ama gerçekçi tedbirler alınarak çetelerle mücadele edilmiştir. Bugüne kadar, kendilerini adeta kanunların üzerinde görenler teker teker adalete teslim edilmişlerdir. Bundan sonra da; Türkiye'nin neresinde olursa olsun, kapkaççılar, yankesiciler, hırsızlık çeteleri uyuşturucu tacirleri, organize suç örgütleriyle mücadelemize hız kesmeden devam edeceğiz" dedi.
Toplantıya, Emniyet Genel Müdür Vekili Necati Altıntaş, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları, il emniyet müdürleri ve daire başkanları katıldı. Toplantıya, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Gaffar Okkan için düzenlenen törene katılan Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz katılmadı.

En Çok Aranan Haberler