YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kürtaj Operasyonu Davasında 2 Tahliye

Malatya’da 5 ay önce gerçekleştirilen kürtaj operasyonunda tutuklanan profesör ve diğer sanıklar hakim karşısına çıktı....

Malatya’da 5 ay önce gerçekleştirilen kürtaj operasyonunda tutuklanan profesör ve diğer sanıklar hakim karşısına çıktı. Mahkeme tutuklulardan 2 kişinin tahliyesine karar verdi.

Malatya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin “kürtaj yaptıkları ve haksız kazanç sağladıkları” iddiasıyla gerçekleştirdiği operasyonun ardından İnönü Üniversitesi Kadın Doğum Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ö.Ç., özel bir hastanede çalışan kadın doğum uzmanı Doç. Dr. Ş.H., Ö.A., M.B.'nin tutuklu; T.K., M.B., E.T.K., G.Ö., Ü.Ö., E.A.T., T.G. ve B.Y.'nin de tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşması Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Rüşvet iddialarını reddeden Prof. Dr. Ö.Ç., “Benim para almam söz konusu değildir. Para aldığıma dair görüntüler ve fotoğraflar photoshoptan ibarettir. M.B. ve Ö.A.’dan para almadım’’ dedi.

Prof. Dr. Ö.Ç., ‘İddianamede kürtaja rıza göstermekle suçlanan D.Ö. adlı hastayı kesinlikle hatırlamıyorum. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi hasta kayıtları da incelenirse bu hastanın hastaneye resmi bir girişi yapılmamış olduğu görülecektir. Ayrıca D.Ö.’nün iddianamede de görülen ifadelerinde şahsımla ilgili kürtaj pazarlığı yapıldığı belirtilmiş. İletişim kayıtları kontrollerinde T.K.’nın ve D.Ö.’nün hangi saat aralıklarında nerede oldukları ortaya çıkacaktır. Yine TK.’nın hastaneye gelerek kantinde bana 2 bin TL para verdiği iddia ediliyor. Benim bu iddiaları kabul etmem mümkün değildir. Daha sonra D.Ö., hastanenin doğumhanesinde düşük yaptığını ve bebeğinin kendisine verildiğini söylüyor. Yine D.Ö. ve T.K. bebeği Malatya merkez Tecde Mezarlığı’nda bir ağaç altına altmış fakat T.K. savcılıkta vermiş olduğu bu beyanını değiştiriyor. Savcılıktaki ifadesinde Mezarlıktaki büyük bir ağacın altında 30 santimetrelik bir çukura gömdüğünü söylüyor. D.Ö. zaten gebe değildir. Savcılık zaten bilirkişi tayin ederek D.Ö.’nün gebe olup olmadığını araştırılmasını istiyor. Bilirkişi de hemşire gözlemlerine bakarak bebeğin 18-20 haftalık olduğunu yazıyor. Otopsi raporlarında bebeğin yaşını ve ayak uzunluğunu bulmak gerekir. Ortada bebeğin kaç haftalık olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Orhan Erdim’in Prof. Dr. Ö.Ç.’ye, ‘Hakkınızda D.Ö.,T.K.,B.Y., neden aleyhinizde ifade vermişler. Niye size iftira etsinler?’ sorusunu yöneltti. Prof. Dr. Ö.Ç., ise, bu soru karşısında net bir cevap veremedi. Prof. Dr. Ö.Ç., “İl dışı uçak seyahatinin ardından Malatya Havalimanı’nda görevli bayan polislerden birinin kendisiyle görüşmesinin istenilmediğini öğrendiğini ve bu bayan polisin Malatya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından çağrıldığını öğrendim’’ dedi. Prof. Dr. Ö.Ç., kendisinin İnönü Üniversitesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı görevinin yanı sıra Türk Jineokolji Derneği Malatya Şube Başkanı ve Malatya Sağlık İl Müdürlüğü Tüp Bebek Üniteleri Denetleme Üyesi olduğunu da söyledi.

Bir özel hastanede çalışan Kadın Doğum uzmanı Doç. Dr.Ş.H., ise duruşmadaki ifadelerinde iddianamede yer alan ‘birden fazla çocuk düşürtme,rüşvete ve çocuk düşürtmeye aracılık, dolandırıcılık’ iddialarını kabul etmedi. Doç. Dr. Ş.H. ifadesinde, kendisine muayene için gelen E.A.T.’nin iddia edildiği gibi ileri gebeliğinin olmadığını ve bu hastanın özel durumlarının olduğunu ise iddianamede öğrendiğini söyledi. Doç. Dr.Ş.H., çalıştığı hastanenin kendisine iki ay maaş ödememesinden dolayı söz konusu 4 bin TL parayı hastane kayıtlarına geçirmediğini ve hastane yönetimine ise bu konuyu anlattığını ve kendi hastalarından yaklaşık 4 yıldır hasta parası alma miktarını kendisinin belirlediğini ileri sürdü.

Hastane çalışanlarından Ö.A.’nın ise kendisine hasta getirmediğini de anlatan Doç. Dr. Ş.H., hastanede göreve başlamasının ardından hastanenin halkla ilişkiler müdürünün hastanedeki sekreter, diğer personellere diğer doktorların para verdiğini anlattığını ve kendisinin de o anlatımdan sonra hemşirelere ve personellere komisyon verdiğini, hastane yönetiminin de bu konuyu bildiğini ileri sürdü.

Sanıklardan Ö.A.ise, duruşmadaki ifadelerinde özel hastanede anestezi teknisyeni olarak çalıştığını ve G.B.’nin kürtaj olup olmadığını bilmediğini söyledi. Sanık Ö.A. ifadesinde, G.B.’yi 5 yıllık samimi arkadaşı M.B. sayesinde tanıdığını ve M.B. ile G.B. arasındaki cinsel ilişkinin ardından G.B.’nin hamile kaldığını, fakat M.B. ve G.B.’ye kürtaj işleminin yerine aile arasında bu işin tatlılığa bağlanmasını anlattığını kaydetti. Sanık Ö.A., “M.B.’nin ailesini tanıdığım için yardımcı olmak istedim. Bu konuda da Prof. Dr. Ö.Ç. ile Doç. Dr. Ş.H. ile görüşmelerine yardımcı oldum. Kürtaj olayında daha sonra M.B.’nin babası M.B.’nin de haberi oldu. M.B., benden Prof. Dr. Ö.Ç.’nin istediği 10 bin TL paranın düşürülmesi için yardım istedi. Prof. Dr. Ö.Ç., ise bu para miktarında asla aşağıya düşmeyeceğini bana söyledi. Aslında M.B.’nin ailesi de hamileliğin sonlandırılmamasını istiyordu. Ancak MB.’nin kız arkadaşı G.B.’yi ikna edemedim. Telefon görüşmelerinde benim Doç. Dr. Ş.H. ile Prof. Dr. Ö.Ç.’ye hasta bulduğum iddia ediliyor,ben eğer hasta bulduysam çıksın açıklasınlar’’ dedi.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan Ö.A. ve M.B.'nin tahliyesine karar verdi. Duruşma 14 Haziran'a ertelendi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler