Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Ankara Yenikent’teki Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatların "çok yönlü incelenmesi" amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Dönmez’in, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nde, "askeri eşyayı gizlemek" suçundan yargılanmasına devam edildi.
Davanın bugünkü duruşmasında, Dönmez’in eşi Mühendis Binbaşı Fatma Dönmez tanık olarak dinlendi. Binbaşı Fatma Dönmez, dava konusu mühimmatların bulunduğu Sapanca’daki evi, Sakarya’da görev yaptıkları sırada, emeklilik günlerinde oturmak için arazi olarak aldıklarını, daha sonra üzerine ev yaptırdıklarını söyledi.
Ankara Yenikent’teki evin de kendi adına kayıtlı lojman olduğunu ve hamilelik açısından tedavi gördüğü için Ocak ayından bu yana evi kullanmadıklarını daha çok kendi kardeşinde kaldıklarını anlatan Fatma Dönmez, eşi Yarbay Mustafa Dönmez’in de çoğunlukla kendisiyle kaldığını, lojmana ancak ihtiyaçları olduğu zaman gittiğini kaydetti.
"SAPANCA’DAKİ MALZEMELER İSTİHKAKLARIMDIR"
Fatma Dönmez, Sapanca ve Yenikent’teki evi, tedavi sürecinden önce kendisinin temizlediğini, hafta sonları ve bayram tatillerinde Sapanca’ya gittiklerini ifade ederek, "Sapanca’da bulunan malzemeler, kampetler, kıyafetler benim istihkaklarımdır. Mühimmat olarak gördüğüm 2 av tüfeği var onlarla da hiç ateş edilmedi. Onun dışında bir mühimmat ve askeri malzeme görmedim" dedi.
"Zir Vadisi’ndeki kazıda bulunan mühimmatlara, gece görüş dürbünü ve diğer silahlara ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını" anlatan Fatma Dönmez, eşinin ajandasında hiçbir krokiye rastlamadığını, günlük tuttuğunu hiç görmediğini belirtti.
Fatma Dönmez, "eşinin ajandalarına hiçbir zaman detaylı bakmadığını ancak birkaç tanesine baktığında şarkı sözleri ve işleriyle ilgili ufak notlar" gördüğünü söyledi.
Binbaşı Fatma Dönmez, eşinin avukatı Gönenç Laçin’in sorusu üzerine, Sapanca’daki evlerinin prefabrike olduğunu ve isteyenin istediği zaman girmesine müsait olduğunu kaydetti. Fatma Dönmez, evde değişik bir malzeme olması halinde kesinlikle fark edeceğini de vurguladı.
MÜHİMMATLARA İLİŞKİN YENİ BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
Duruşma Hakimi Binbaşı Cemil Çelik, soruşturma sırasında Genelkurmay Askeri Savcılığının talebiyle mühimmatlara ilişkin rapor hazırlayan bilirkişilerin yeni bir rapor hazırlamasına karar verildiğini açıkladı.
İlk raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin tekrar görevlendirildiğini belirten Hakim Binbaşı Çelik, 4’ü astsubay kıdemli başçavuş, 1’i astsubay başçavuş’tan oluşan bilirkişi heyetinin, iddianameye konu edilen mühimmatlara ilişkin 1 aylık sürede rapor hazırlayacaklarını, bilirkişi heyetinin gerek görürse İstanbul’a giderek mühimmatları görerek de inceleme yapabileceklerini söyledi.
Sanık Yarbay Mustafa Dönmez de bilirkişilerin mühimmatların menşeine ilişkin de inceleme yapmasını isteyerek, numaraları silinmiş mühimmatların hangi kurumlara kaç adet verildiğinin tespit edilmesini talep etti.
Zir Vadisi’nde 8 cins mühimmat bulunduğunu ve bu mühimmatların Milli İstihbarat Teşkilatı ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına verildiğini öne süren Mustafa Dönmez, şansı üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıpratılmaya çalışıldığını, beylik silahının bile terör örgütü silahı gibi gösterildiğini savundu.
"DİZİLERLE İNSANLARI AKIL TUTULMASINA UĞRATIYORLAR
Mustafa Dönmez, geçen duruşma dinlenen el yazısı ve dokuman inceleme uzmanının kendisini "dehşete düşürdüğünü" ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bilirkişinin yapacağı hatanın mesuliyeti neden benim olsun? Bu adalet hepimize lazım, yarın bir bilirkişi de onun defterini dürer. Mevlana ’ilim denizse ben bir damlayım’, Aristo ’bir şey biliyorum o da hiçbir şey bilmediğimdir’ diyor, ama maşallah bizim bilirkişi her şeyi biliyor. Bilirkişi, resmen beni suçlu ilan etti.
Türk subayının silahı alınmaz. Bu da bizim ayıbımızdır. Silahımın polise gönderilmemesi lazımdı. Ben, yeminine başından sonuna kadar sadık olan bir subayım. Ordu’ya verilen mühimmat, istihbarat servislerimize de verilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bir operasyon var, operasyonun somut ayağı benim. Aynı kişiler kişi olarak Mustafa Kemal’e saldırıyorsa, kurum olarak da Türk Silahlı Kuvvetlerine saldırıyor. Operasyonu polisin istihbarat daire başkanlığının bir ekibi yaptı. Ben yaşadığım sürece bunu ortaya çıkartacağım. İstihbarat birimleri, Kurtlar Vadisi ve başka dizilerle insanları akıl tutulmasına uğratıyorlar."
"TÜRKİYE’YE KARŞI KOMPLO HAREKETİ YAPILIYOR"
Yarbay Mustafa Dönmez’in avukatı Gönenç Laçin de son günlerde Türkiye’ye karşı bir komplo hareketi yapıldığını savunarak, müvekkili Dönmez’in de aynı komploya uğradığını iddia etti.
Avukat Laçin, "İçişleri Bakanı, polis akademisinde gizli toplantılar yapıyor, bu komplonun izidir. Her komplonun izi vardır. Bu davada da komplonun izi, krokilerdir. Krokilerle ilgili bilirkişi kesin kanaatlerde bulunmuştur. Ancak diğer bilirkişiler dinlenmemiştir. Diğer bilirkişilerin de dinlenmesini talep ediyoruz" diye konuştu.
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından ara kararı açıklayan Hakim Binbaşı Çelik, oluşturulan bilirkişi heyetine mühimmatlarla ilgili bilgiler verilerek, 1 aylık süre sonunda rapor hazırlanmasına karar verildiğini söyledi.
Binbaşı Çelik, Zir Vadisi’ndeki kazılara dayanak olduğu belirtilen kroki ile ilgili olarak, Adli Tıp incelemesinin yaptırılıp yaptırılmadığı, yaptırılmış ise düzenlenen rapordan onaylı bir suretin gönderilmesi; Adli Tıp Kurumu Başkanlığından bu konuda bir rapor alınmamış ise ajandada belirtilen kroki ile sanığın daha önce yazmış olduğu yazı ve işaretler arasında benzerlik olup olmadığı, bu yazıların gerek el yazısı karakteri gerek kullanılan mürekkep açısından aynı el ürünü olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu incelemesi yaptırılabilmesi için krokinin yer aldığı ajandanın mahkemeye gönderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine karar verildiğini açıkladı.
Yarbay Dönmez’in tutukluluk halinin devamına karar veren Mahkeme, duruşmayı 9 Ekim 2009 Cuma gününe erteledi.