AK Parti il başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Türkiye Değişim ve Demokrasi Forumu'na katılan ve ardından da üniversite öğrencileri ile kahvaltıda bir araya gelen Devlet Bakanı Faruk Çelik, gençlerin sorularını yanıtladı. Yoğun güvenlik önlemleri altında üniversite öğrencileri ile bir araya gelen Bakan Çelik'in arkasında, olası yumurtalı saldırıyı önlemek için montunun altında şemsiye saklayan korumaları dikkat çekti. Çelik, bir öğrencinin ‘Demokratik açılım süreci ve sonrasında BDP'nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt verirken, BDP'nin süreci tırmandırdığını savundu. Devlet Bakanı Faruk Çelik, şöyle dedi:
“Eğer kafanız çatışmacı ise, ‘Çatışma alanları oluşturacaksınız ki işinize yarasın' diye düşünülüyor. En büyük hizmetler o bölgeye gidiyor. Daha ne isteniyor? ‘Ben Kürdüm’ diyorsun. Kürtsen, Kürt ol. Ancak bu ülkenin şemsiyesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkiye Cumhuriyeti devletine, al bayrağa karşıysan, Çanakkale'de ölen Kürtler'den rahatsızsan bunu açıkça söyle. Sen Kürt'sen, Kürtçe'ni konuş. Büyükorhan'daki Mehmet amcam hala yamalı pantolonla geziyor. Ancak Doğu'ya hizmet gidiyor. İdeolojik yürüyeceksen, niyetlerini açıkla. Sen içindeki hastalığı söyle. Sorunu çözme değil de ideolojik başka hesapların varsa onu da söyle. Bu işler konuşa konuşa çözülür. Bu kadar ortak değeri olan 73 milyonu ayrıştırmaya düşüren siyasi planlara, birilerinin alet olmasına yazık olduğu düşüncesindeyim. Sabır testine gerek yok. Biz akıllıca hareket ediyoruz. Ancak hesap, kitap farklıysa mertçe söylesinler. Kulağı tersten göstermesinler.”
Kahvaltıda, son dönemde üniversitelerde öğrencilerin yumurtalı protestolarına da değinen Bakan Çelik, gençlerin kendisi gibi düşünmek ve davranmak zorunda olmadığını anlattı. Gençlerin yetişme tarzı, sorun ve mutluluklarının farklı olduğunu anlatan Bakan Çelik, “Birçok olay sizin dünyanız ile paralellik gösteriyor. Tepki göstermek hakkınız. Çekinmek, büzülmek, masanın altına girmeye gerek yok. Kaygılı, susan, pısırık gençlerden yana değiliz” dedi.
Gençlerin sadeliği, berraklığı, temizliği ortadayken, hak arama yollarının bu iletişim çağına uygun olması gerektiğini belirten Bakan Faruk Çelik, “Hak aramaya ‘evet.’ Özgürlük alanlarını daraltmaya ‘hayır’. Güvenlik güçlerinin gidip, normal ve olması gereken hak aramayı bastırmasına nasıl ‘hayır’ diyorsak, güvenlik güçlerinin de görev ve özgürlük alanlarını daraltmaya ‘hayır’ diyoruz. Bu çizgiyi gençlik artık çok iyi görmeli. Hak arama yöntemleri çok değişmiştir. 1970-80'lerin özgürlük alanları yok artık” diye konuştu.
Üniversitelilearden birinin “Ne olacak bu AB işi? Girebilecek miyiz?” sorusunu da yanıtlayan Devlet Bakanı Faruk Çelik, AB süreci ile ilgili kendilerinin artık pek fazla konuşmadıklarını vurguladı. Almanya ve Fransa'nın Türkiye'nin AB'ye girmesi ile ilgili olumsuz tavrını hatırlatan Bakan Çelik, “Avrupa'daki gelişmeleri bireylere bağlamamak lazım. Bize karşı defans var. Bunun farkındayız. Biz kimseye yalvarmıyoruz. AB normları, normal normlardır. Belki de yarın biz bütün AB normlarını yerine getireceğiz. Ancak, sonra da ‘O tarz bir topluluğun içinde olmak istemiyoruz’ da diyebiliriz ama ‘Ne olur bizi alın’ demeyeceğiz” dedi.
Bakan Çelik konuşması ardından üniversitelilerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.