YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kurtulmuş: 'Ayran Milli Içkimizdir' Diyen Başbakan Birilerinin Ayranını Kabarttı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yeşilay’ın toplantısında "Ayran milli içkimizdir." diyen Başbakan Erdoğan’ın...

Kurtulmuş: 'Ayran Milli Içkimizdir' Diyen Başbakan Birilerinin Ayranını Kabarttı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yeşilay’ın toplantısında "Ayran milli içkimizdir." diyen Başbakan Erdoğan’ın birilerinin ayranını kabarttığını söyledi. Kurtulmuş, “Yeşilay’ın toplantısında Sayın Başbakan ne desin. 'Ey ahali içki içmeye devam edin mi desin?'Ayranın mili içkimiz olduğundan şüpheniz mi var? Mantıkları buradan çalışıyor. Kardeşim; siz içmenize devam edin de bu milletin içki alışkanlıklarını azaltmak için de elinizden geldiği kadar çalışın. Milletin akşam masa başında demlenen insanların bile memlekete mümkün olduğunca içkinin az tüketilmesini ister. Kendisi alkolik olan hangi baba oğlunun alkolik olmasını ister. Maalesef böyle bir alışkanlıklar var. Hemen taarruza geçiyorlar." dedi.

Numan Kurtulmuş, Seyhan Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Başbakan Erdoğan’ın Yeşilay’ın etkinliğinde doğal olarak içkinin aleyhinde konuşacağını kaydeden Kurtulmuş, "Tabiî ki (Başbakan) içkiyi özendirmemek için ‘ayran milli içkimizdir’ diyecek. Ama maalesef milletin değerleriyle, inançlarıyla kavgalı bir görüntü içerisindeler.” ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE’DE 30 SENEDE İLK KEZ ÜÇ İRADE YAN YANA GELİYOR"

“Niçin çözüm şimdi?” diyerek, partililere hükümetin yürüttüğü çözüm sürecini anlatan Kurtulmuş, ülkede terörün 32 yıldan bu yana devam ettiğini hatırlattı. Sorunun çözümün bugüne kadar ‘hep güvenlik’ olarak ele alındığına işaret eden Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Dağdakileri indirir, öldürsek bu iş biter, denmiş. 27 bin PKK’lı öldürülmüş. En az 5–6 kez dağdaki PKK’lıların hepsi öldürülmüş; ama oraya yeniden adamlar çıkmış. Dağdaki adamı indirmek zordur; daha kolay olan şehirdeki insanı dağa çıkarmamaktır. Maalesef devleti yöneten o Türkiye’nin eski alışkanlıkları dağa ne kadar çok adam çıkartabilirse; sanki ona çalışmış, baskılar vs. terörün ekmeğine yağ sürmüş. Şimdi 30 senede ilk kez üç irada yan yana geldiği için çözüm süreci başlamıştır. Bunlardan birisi siyasi iradedir. Geçmişte de bu işi çözmek isteyenler oldu. Ama dönemin şartları müsaade etmediği için bu gerçekleşmedi. İlk kez bir başbakan ‘bedeli ne olursa olsun; gerekirse baldıran zehri içeriz; ama sorunu ortadan kaldırmak istiyoruz’ dedi. Bu, büyük bir siyasi kararlılıktır. Sadece siyasi kararlılık bir anlam ifade etmez. 30 yıldan bu yana ilk kez terör örgütü de ‘ben silah bırakma iradesine sahibim’ diyor. İki irade yan yana geldi. Bu iki irade yan yana gelse yine problemi aşamasınız. Üçüncü olarak, halkın iradesidir. Milletin büyük bir çoğunluğu ‘artık yeder, bunu da çözün’ talebinde bulunuyor."

Birilerinin suiistimal etmesine rağmen şehit anne ve babalarının da terör sorunun halledilmesini istediğinin altını çizen Kurtulmuş, terörün mali boyutu üzerinde durdu.

En mütevazi hesapla 350 milyar dolarlık bir bilançodan bahsedilebileceğine işaret eden Numan Kurtulmuş, “Yaklaşık 35 bin kişi ölmüş. Bir insanın hayatını dünyanın bütün servetiyle değişir misiniz? Hangi birimiz buna razı oluruz? İşte bu büyük maliyetin hesabı yok. Teröristlerin dağdaki ortalama yaşam süreleri 7.3; yaş ortalamaları 26. Mehmetçiklerimiz 20 yaşında şehit oldu. Çok büyük bir acı. Türkiye böyle büyük bir bedeli niçin ödedi? Bir kirli savaş ve oyun yüzünden… Şimdi Allah’ın izniyle milletin çocukları arasına sokulmaya çalışılan fitneyi bu topraklardan söküp atıyoruz." şeklinde konuştu.

Bir askeri uçağın havalanıp birkaç yeri bombalayıp geri dönmesinde harcanan maliyetle küçük bir sağlık ocağının kaba inşaatının yapılabileceğini anlatan Kurtulmuş, kaç bin uçağın havalandığını ve kaç mağarayı bombaladığını da bilmediklerini dile getirdi.

Başka bir maliyetin de 'güvensizlik' konusu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi: “Terör de zaten bunu yapmaya çalışıyor. Güvensizlik, istikrarsızlığı doğurmuştur. Güvensizlik dolayısı ile ülkenin kredi dereceleri düştü. Ülke daha yüksek faizlerle borç almak zorunda kaldı. Bunun 100 milyar dolar maliyetinin olduğunu biliyoruz. Bu daha hesapların içerisinde yok. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yatırım yapmak isteyenler yüksek faizlerle borçlandı. Bölgede yapılan kamu yatırımlarında devlet yüksek bedeller ödedi. Teşvik bölgeleri olmalarına rağmen, oralara yatırım yapılamadı veya başlananlar yara yolda kaldı. Çünkü müteahhitlerin araçları yakıldı, mühendisleri kaçırıldı. Bölge turizminin sadece yüzde 5’inde istifa edilirken, diğer kısmı terör dolayısı ile çöpe gitti. Tarım ve hayvancılık bitti. Şehirlere göç başladı. Sınır ticareti ciddi şekilde azaldı. Sosyal çöküntü yaşandı. Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman Türkiye’nin yaklaşık 1 trilyon dolarlık maliyeti söz konusu.”

"ÜLKE BARIŞ ZAMANIN DA MI BÖLÜNECEK?"

"Millet bölünüyor, dağılıyor." deyip çözüm sürecine karşı çıkanlara, “Millet terör zamanında bölünmemiş de barış zamanında mı bölünecek?” sözleriyle tepki gösterdi.

Üslup olarak kavga ve polemikten haz almadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Ancak bir vatandaş olarak CHP ile MHP’ye “Hükümet yanlış yapıyor, diyorsunuz. Bunu tartışmaya hazırız. Türkiye sadece AK Parti’nin mi? CHP’nin, MHP’nin, BDP’nin; diğer partilerin Türkiye’si değil mi? Muhalefet olarak iktidarın yaptığını beğenmiyorsanız Allah aşkına, sizin çözüme ilişkin her hangi bir teklifiniz var mı? Adamın elinde silah var, alabiliyor musun? 35 bin kişi ölmüş, 1 trilyon dolar paran heba olmuş. Üç koşul yan yana gelmiş: Siyaset, örgüt ve millet iradesi çözüm için bir araya gelmiş." dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler