YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kurtulmuş: Bu Arkadaşlarımız Basın Açıklamasını Bir Yerlerden Gelen Talimatlarla Yaptılar

Bahar DEMİREL/ ANKARA, HİÇBİR TARTIŞMAYA MAHAL BIRAKMAKSIZIN İSTİFALARINI İFADE ETTİLER HDP'li bakanların istifası hakkında değerlendirmede bulunan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet

Bahar DEMİREL/ ANKARA, HİÇBİR TARTIŞMAYA MAHAL BIRAKMAKSIZIN İSTİFALARINI İFADE ETTİLER
HDP'li bakanların istifası hakkında değerlendirmede bulunan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Çankaya Köşkü'nde açıklama yaptı. Kurtulmuş açıklamasında, "Seçim hükümetinde AB Bakanı ve Kalkınma Bakanı olarak görev yapan iki değerli bakan arkadaşımız Müslüm Doğan ve Ali Haydar Konca, istifa etmişlerdir. Son derece medeni şekilde, hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın istifalarını çok kısa şekilde gerekçelendirerek ifade ettiler. Arkasından da Sayın Başbakanımız kendileriyle ilgili olarak söyledikleri konularda aynı görüşte olmadığını ve hükümetinizin görüşünü ifade eden bir açıklamayla bu görüşlere katılmadığını son derece medeni ve açık yüreklilikle ifade ederek, kendilerine teşekkür ettiler. Sayın Müsteşarımız Madenoğlu tarafından her iki bakan kapıya kadar uğurlandılar" dedi.
CUMHURBAŞKANIMIZ TARAFINDAN GÖREVLENDİRME ONAYLANARAK İKİ YENİ BAKAN ARKADAŞIMIZ GÖREVLERİNE BAŞLAYACAK
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP'li bakanların yerine düşünülen iki yeni bakanın isimlerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunacağını açıklayan Kurtulmuş, "Bugün Türkiye'de bir koalisyon hükümeti bozulmuş değildir. Ak Parti ve HDP koalisyon hükümeti kurmuş değillerdi. Anayasal bir zorunluluk olarak Türkiye'nin 63'üncü hükümeti kurulmuştu. Bu seçim hükümetinde yer almayı kabul eden iki değerli eski bakan, kendi iradeleriyle burada yer almayı kabul ettiler. Bugün de kendi iradeleriyle hükümetten ayrılma fikrini ortaya koydular ve ayrıldılar. Ben bu kararlarının kendileri için hayırlı olmasını, kendileri için iyi sonuçlar vermesini temenni ederim. Sanki bir hükümet dağılmış gibi bir algı içerisinde olmaya gerek yok. İki bakan arkadaşımız istifa ettiğinde, Sayın Başbakanımız en kısa süre içerisinde iki bağımsız bakanı o arkadaşlarımızın yerine atayacak. Şu anda Cumhurbaşkanımıza görevlendirmelerle ilgili teklifini sunacak. Arkasından da Cumhurbaşkanımız tarafından görevlendirme onaylanarak iki yeni bakan arkadaşımız görevlerine başlayacaklar. Herhangi bir olağanüstü durum yok" ifadelerini kullandı.
ŞİDDETLE KINIYORUZ, ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ
Görevlerinden istifa eden HDP'li vekillerin istifa gerekçelerini açıkladıkları basın toplantısındaki söylemlerini eleştiren Kurtulmuş şunları söyledi: "Ancak ayrıldıktan sonra içeride konuşulmamış konuları içeren son derece siyasal dozu yüksek bir basın açıklaması yaptılar. Öyle görünüyor ki basın açıklamasında ortaya konulan fikirlerin hiçbirisi içeride konuşulmamıştı. Anlaşılıyor ki bu arkadaşlarımız, basın açıklamasını bir yerlerden gelen talimatlarla yaptılar. Dolayısıyla bu basın açıklamasında ortaya konulan fikirlerin hiçbir şekilde içeride yansıttıkları fikirlerle bir ilgisi olmadığını ifade etmek isterim. Ayrıca bu basın açıklamasıyla hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız hakkında ortaya koymuş olduğu fikirlerin hiçbirisini kabul etmek mümkün değildir. Bu sözlerin tamamını yakışıksız ve eleştiri dozunun üzerinde ve yersiz bulduğumuzu ifade ediyoruz. Şiddetle kınıyoruz, şiddetle reddediyoruz."
BU ARKADAŞLARIMIZIN HİÇBİRİNİN GÖREV YAPMALARINA ENGEL OLUNMAMIŞTIR
HDP'li Bakanlar Konca ve Doğan'ın istifa açıklamasında iddia ettiği gibi görev yapmalarına engel olunmadığını savunan Numan Kurtulmuş, "Bu süre içerisinde bakan arkadaşlarımızın şahıslarının tespit ve teşhis ettiklerini söyledikleri hiçbir konu, ne bu Bakanlar Kurulunda ne de önceki Bakanlar Kurullarında gündeme gelmemiştir. Ayrıca bu arkadaşlarımızın hiçbirinin görev yapmalarına engel olunmamıştır. Cizre ile ilgili o süreçte ortaya koymuş oldukları mesele de şudur: Bu bakan arkadaşlarımız diğer bütün bakan arkadaşlarımız gibi aynı hak ve aynı yetkiye ama aynı zamanda aynı sorumluluklara sahip olan insanlardı. Benim bakan olarak hakkım ve sorumluluğum neyse Ali Haydar Bey ve Müslüm Bey'in de yetki ve sorumlulukları aynıydı. Herhangi bir yere sivillerin girmesiyle ilgili bir yasak kararı varsa bu karara nasıl ben uymak zorundaysam bu arkadaşlarımız da uymak zorundaydılar. Görev yapmalarına engel olunduğu şeklindeki eleştirilerin de doğru olmadığını ifade etmek isterim" açıklamasında bulundu.
MUTABIK KALINDIĞI TAKDİRDE İSİMLER KAMUOYU İLE EN KISA ZAMANDA PAYLAŞILACAK
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, istifa eden bakanların yerine getirilecek isimlerin kimler olduğu sorusu için, "İsimleri benim paylaşmam doğru olmaz. Başbakanımız, Cumhurbaşkanımızla paylaşacak. Daha sonra mutabık kalındığı takdirde bu isimler kamuoyu ile en kısa zamanda paylaşılacak" dedi.
YETKİ VE SORUMLULUK YSK VE İLGİLİ SEÇİM KURULLARININ VAZİFESİDİR
İlçe Seçim Kurulu'nun Cizre'de 'sandık taşıma kararıyla ilgili sorulan soruya Kurtulmuş, "Herhangi bir ilçe seçim kurulu, sandıkların şurada ya da bu şekilde kurulmasıyla ilgili, sandık yerlerinin tespitiyle ilgili sorumluluk sahibidir. Cizre'de ve başka yerlerde ilçe seçim kurullarının talepleri geldikçe eğer bu ilçe seçim kurullarının kararlarına itiraz olursa YSK'nın kararları nihaidir. YSK, eğer sandıkların yeniden tespitiyle ilgili kararı kesinleştirirse sandıklar diyelim Cizre'de şu mahallede değil de bu mahallede kurulacaktır. Bunların tamamıyla yetki ve sorumluluğu Anayasa gereğince YSK ve ilgili seçim kurullarının vazifesidir" diye yanıt verdi.
KUZEY IRAK'TA YAPILAN BOMBALAMA FAALİYETLERİNDE ALINAN BİLGİLER İSTİHBARİ BİLGİLERDİR
Terörle mücadele kapsamında Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen operasyonlar hakkında konuşan Kurtulmuş, "Bizler resmi olarak rakamları açıklarken elimizde son derece somut, kesinleşmiş olan bilgilerle hareket etmek durumundayız. Şu kadar insan öldü, şu kadar mühimmat elde edildi derken bunların hepsinin kesinleşmiş olmasını bekleriz. Özellikle Kuzey Irak'taki terör örgütünün yuvalarına karşı yapılan bombalama faaliyetlerinde alınan bilgiler istihbari bilgilerdir. Yaklaşık bilgilerdir" açıklamasını yaptı. TÜRKİYE'DE HÜKÜMETİN İSTEĞİ İLE BÖYLE BİR ORTAM BAŞLAMIŞ DEĞİL
Son dönemde yaşanan terör olaylarına değinen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, operasyonların hükümetin isteği doğrultusunda başlamadığını belirterek şöyle dedi: "Türkiye'de hükümetin isteği ile böyle bir ortam başlamış değildir. Altını, üstünü çizerek ifade ediyorum: 20 Temmuz Suruç katliamıyla birlikte eş zamanlı olarak Türkiye'nin birçok yerinde terör faaliyetleri başlatıldı. Bu terör faaliyetleri, artık hiçbir savaşta dahi hiçbir insani duygu taşıyan insanın kabul etmeyeceği boyutlara ulaştı. Bunlar terör örgütünün çatışmasızlık ortamından Türkiye'yi bir iç savaşa sürükleme ortamına doğru karar alarak geçtiğini gösteren işaretlerdir. Burada hükümet ya da devlet 'Hadi biz bu çatışmasızlık ortamını bitirelim, bundan vazgeçelim, bundan canımız sıkıldı' diyerek yeni bir safhaya geçmiş değildir. Türkiye'nin bir iç savaşa gitmesini esas alan bir terörist faaliyetler süreci başlatılmıştır. Yapılan şey budur ve inşallah sonuç alacak noktaya gelecektir."
BURADA ORTAYA ÇIKAN DURUM KALICI BİR DURUM DEĞİLDİR
Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu ülkede insanların barış içerisinde, birlik ve dirlik içerisinde kıyamete kadar yaşamalarını istiyoruz. Terör örgütünün ve birtakım hain çetelerin, odakların esas amacı bu ülkede Türk'ü Kürt'e; Kürt'ü Türk'e düşman etmektir. Bu oyuna milletimiz düşmeyecektir. Hiçbir şekilde bu oyuna düşmeden Allah'ın izniyle kıyamete kadar yaşayacağız. Buradaki ortaya çıkan durum kalıcı bir durum değildir. İnşallah terör ortadan kalkacak ve bu ülkenin insanları Türkiye'nin her yerinde barış içerisinde kardeşçe yaşamlarını sürdürecektir."
TERÖR ÖRGÜTÜ 1 KASIM SEÇİMLERİNİ ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLARAK GÖRÜYOR
1 Kasım'da yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimi hakkında konuşan Kurtulmuş, seçimin önemine değinerek, "1 Kasım seçimleri önemli bir dönüm noktası. Terör örgütü de 1 Kasım seçimlerini Türkiye'nin karıştırılması için önemli bir dönüm noktası olarak görüyor. Terör örgütüne yardım eden birtakım çevrelerin de aynı şekilde baktıklarını biliyoruz. Hükümetin öncelikli vazifelerinden birisi her türlü tedbiri alarak kampanya süresinde, seçim günün ve seçim sonrasındaki sayım sürecinde demokrasiyi gölgelemeyecek şekilde seçim güvenliğini sağlamaktır" dedi.
8 YA DA 9 KASIM TARİHLERDEN BİRİSİNDE NORMAL SAATE GEÇİLECEK
Yaz saatine uygulamasına ne zaman geçileceği sorulan Kurtulmuş, "Yaz saati uygulamasıyla ilgili Enerji Bakanlığımız çalışmayı sürdürüyor. Büyük ihtimalle 15 gün tehir edilecektir, normal vaktinden. Bu da seçim tedbirlerinden birisi olarak düşünülüyor. 8 ya da 9 Kasım tarihi muhtemelen bu tarihlerden birisinde yaz saati uygulamasından vazgeçilip normal saate geçilecektir" ifadelerini kullandı.
2 MİLYON 200 BİNE YAKIN SIĞINMACI BELKİ UZUN YILLAR TÜRKİYE'DE KALICI
Mülteci sorunu kapsamında Suriyeliler için yapılacak çalışmaların detayları sorulan Numan Kurtulmuş şu bilgileri verdi: "Suriye Koordinasyon Kurulumuz var mültecilerle ilgili olarak. Bütün ilgili bakanlıklarımızın çalışması söz konusu oluyor. Geçen hafta bunu yaptık. Tabi Suriyeli mülteciler meselesi, geçici olarak telakki edildi. Ama maalesef Suriye’deki bu istikrarsızlık ortamının uzun süre devam ettiğini görüyoruz. Öyle görünüyor ki 2 milyon 200 bine yakın sığınmacı belki uzun yıllar Türkiye’de kalıcı. Mesela Suriyelilerin çocuklarının kaybedilmemesi üzerine odaklanıyoruz. 550 bine yakın okul çağında çocuk var. Bir kısmına Milli Eğitim Bakanlığımız okullarında imkan sağlanıyor. Ama maalesef yaklaşık 400 bine yakın Suriyeli çocuk da eğitim alamıyor. Mesela bunların eğitim almaları, böylece bu çocukların yeni kurulacak Suriye’de, yeni Suriye’nin geleceğinde Türkiye dostu unsurlar olarak söz sahibi olmaları çalışmalar yapıyoruz."
2 MİLYON 200 BİN KİŞİLİK KİTLENİN BURADA KALMASI ARTIK MUKADDER OLARAK GÖRÜNÜYOR
Başbakan Yardcımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdiye kadar geldiler ve giderler diye düşünülen 2 milyon 200 bin kişilik kitlenin, önemli bir kısmının burada kalması artık mukadder olarak görünüyor. Ancak şunu bir kere daha söyleyeyim. Türkiye böylesine büyük bir sığınmacı kriziyle karşı karşıyayken, son Akdeniz'deki görüntüler ortaya çıkana kadar, Avrupa'nın kapılarını Suriyeliler zorlayana kadar Avrupa’dan da ABD'den de neredeyse çıt çıkmıyordu. Ne yazık ki Türkiye’nin bu çığlığına gerekli şekilde paydaş olmuyorlardı. Ümit ederim ki, maalesef kötü görüntüler ortaya çıktı. Sadece Akdeniz'de 7 bin 950 sığınmacının son 5 yılda Akdeniz’de boğularak öldüğünü biliyoruz. Türkiye’nin deniz kuvvetlerinin son yıl içerisinde Ege ve Akdeniz'den topladığı sığınmacı sayısı yaklaşık 53 bin 980 kişidir, 54 bin kişi. Ama maalesef başka ülkelerden bu hassasiyeti göremiyoruz. Türkiye karasularında vefat eden göçmenlerin sayısı sadece 185 kişidir. Keşke onları ölmeden önce görebilseydik, kurtarabilseydik. Diktatörler iş başında olduğu sürece, dünyada gelir dağılımı, adaletsizliği devam ettikçe önümüzdeki on yıllarda yeni göçmen dalgalarının olması kaçınılmazdır."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler