Kurtulmuş: “kimsenin Türkiye’yi Bir Savaş Alanına Çevirmeye Hakkı Yok”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Hükümete karşı gösterilerin hepsine eyvallah ama kimsenin Türkiye’yi bir savaş alanına çevirmeye hakkı yok” dedi.AK Parti Altınordu İlçe Teşkilatı Danışma Kurulu Toplantısı gerekleştirildi. Ordu Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Enver Yılmaz, Ordu Milletvekilleri Fatih Han Ünal, İhsan Şener, Mustafa Hamarat, AK Parti Altınordu Belediye Başkan Adayı Engin Tekintaş, İl Başkanı Hüseyin Akyol ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Numan Kurtulmuş, “Dün akşamki olaylarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Ayrıca da Tunceli’de bir polis memurumuz olaylar sırasında vefat etti. Onun ve ölen gencimizin ailesine de gerçekten başsağlığı diliyorum. Sokaklar protesto edilebilir, bu acıyı yaşayabiliriz. Hükümete karşı gösterilerin hepsine eyvallah ama kimsenin Türkiye’yi bir savaş alanına çevirmeye hakkı yok. Bunların üzerinden provokasyon yaparak Türkiye’de siyasi konum elde etmeye de kimse kalkmasın, yazık olur. Bu memleket hepimizin. Ben sabır tavsiye ediyorum. Ölen bütün insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ümit ediyoruz ki dua ediyoruz ki bu son olsun. Bundan sonra yeni acılar yaşamayalım” diye konuştu.“OLAYLARIN MALİYETİ 140 MİLYAR TL”Yaşanan olayların ülkeye verdiği ekonomik zarardan bahseden Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de faiz oranları yükseliyor. Mayıs ayından bu güne kadar baktığımız da faiz oraları 4.61’den Yüzde 12’lere çıktı. Gösterge faizi. Türkiye’de döviz kurları yükseliyor. 1.74’ten 2.23’ler seviyesine yükseldi. Türkiye’de özel sektörün yabancı para açığı, yabancı para üzerinden borcu olduğu için özel sektörümüzün borç yükü artıyor. İstanbul Borsası’ndaki hisse senetlerinin payı düşüyor. Bütün bunların hepsini toparladığımız zaman mayıs ayından bu yana Türkiye yaşatılmaya çalışılan bu süreçlerin 17 Aralık operasyonunun hepsinin toplam maliyeti bugün 140 Milyar TL civarındadır. Bu 70 milyar dolar yapar. Kimsenin buna hakkı yok. Böyle bir şeyi Türkiye halkına 76 milyona böyle bir fatura ödetmek kimsenin hakkı değildir. Demokrasi demokratik meşruiyet içerisinde cereyan etmesi gereken bir sistemdir. Hükümetler demokratik meşruiyetin kuralı olarak halktan emanet alır, vekalet ederler yine demokratik meşruiyeti halkın iradesi ile değiştirebiliriz. Demokrasinin zaten güzel tarafı bu. Hükümeti beğenmiyorsanız değiştirirsiniz, millet oy vermez ve böylece vermiş olduğu vekaleti geri gelir. Türkiye’de bunun dışında yollara sapmak bunun dışında bir takım yollarla Türkiye’de yönetimiz, hükümeti değiştirmek gerçekten kabul edilebilecek bir şey değildir. Biz bu oyunu çok gördük” şeklinde konuştu.“BU GÜÇLERİN ORTAK HEDEFİ TÜRKİYE’DİR”“12 Eylül öncesinde de Türkiye’yi böyle yaptılar” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:“Türkiye’yi yönetilemez hale getirerek bir ihtilal sürecine sürüklediler. 12 Mart’ta da aynı şey oldu. 28 Şubat sürecinde de aynı şey oldu, şimdi burada da aynı şeyi yapmak isteyen iç ve dış çevreler var. Halkımız buna karşı uyanık olsun. Farklı düşüncelerimiz, farklı mezheplerimiz, farklı yaşam tarzlarımız, farklı siyasi kanaatlerimiz olabilir. Ama esas olayların arkasında ki esas gücü görmemiz lazım. O gücün hedefi inanın ki AK Parti’yi istemiyorlar da falancı partiyi seviyorlar değildir. Bu güçlerin ortak hedefi Türkiye’dir. Sadece AK Parti hükümeti değildir. İstiyorlar ki Türkiye kendi içine dönsün. Kendi iç karışıklıkların da Türkiye bocalasın. Türkiye dışarısıyla ilgilenen bir ülke olmasın. Türkiye ekonomik olarak ileriye gitmesin. Türkiye gelecek yürüyüşünü sürdürmesin. İstenen budur, oyunun aslı budur. Oyunun aslı çeşitli şekillerde tezgahlanıyor olabilir. Ama asıl Türkiye’nin ayağına çelme takmak, Türkiye’nin önünü kesmek.”“EN KISA ZAMANDA BERTARAF EDİLECEK”Bu oyunları defalarca gördüklerini kaydeden Kurtulmuş, “Türkiye’de sağcılar, solcular, aleviler, suniler, Maraş olayları, Sivas olayları, gazi olayları, kanlı pazar olayları bütün bunları yaşamış olan bir ülkenin çocuklarıyız. Maalesef bu büyük ülkede bu canım ülkede ne zaman biz ileriye gitsek birileri ayaklarımızdan tutarak Türkiye’yi geri çekmek istiyorlar. Bu tezgahı bütün siyasi partilerin bildiğine inanıyoruz. Dolayısıyla hepimizin ortak hedefi, itidal çağrısını yapmaktır. Buradan Türkiye’nin bir karışıklık ortamına gitmesinin hiçbir siyasi partiye faydası yoktur. Böyle bir şey olamaz. Bunların arkası olağan üstü döneme Türkiye’yi götürür. Birileri bunu istiyorsa bizde siyaset olarak bir araya geleceğiz görüşlerimiz farklı olabilir. Biz siyasi partiler olarak bir birimizin düşmanı değil, birbirlerimizin rakipleriyiz. Biz buraya rekabet ilişkisi içerisinde hareket ederiz ve hepimizin özellikle şu günlerde meydanlardaki tansiyonu düşürecek bir takım demeçler vermemiz lazım. Hakikaten bütün siyasi partilerin tabanlarının kontrol etmesi lazım. Türkiye’nin başına örülmek istenen bu çoraplar inşallah en kısa zamanda bertaraf edilecektir. Türkiye 30 Mart seçimlerinde bu anlamda Türkiye’nin önüne konulan engelleri kaldırıp kenara koyacaktır” şeklinde konuştu.