Fransız bir kadın bir gün giysisinin üzerine kerosen döker. Ve Joly Belin adındaki Fransız kadın bu işin üstesinden nasıl gelineceğini bulur ve 1840’lı yıllarda Paris’te dünyadaki ilk kuru temizleme dükkanını açar!
Ve kuru temizleme olayı bugünden sonra hayatımıza girer ve en zor anlarımızın kurtarıcısı olur. Baş edemeyeceğimiz bir leke olduğunda veya bizim için çok değerli bir kıyafetimiz olduğunda kuru temizlemeye götürmemiz ve güvenmemiz buradan gelir.
Peki, kuru temizleme gerçekten kuru mu?
Hayır! Kuru temizleme deyince aklımıza susuz yapılan bir temizleme şekli geliyor. Kuru temizleme de su, sabun ve deteran kullanılmaz ama perkloroetilen denilen kimyasal bir çözücü kullanılır. Bu temizleyici kuvvetli bir temizleyicidir.
İlk zamanlarda Kerosen ve gaz kullanılıyordu fakat artık tüm dünyada ve ülkemizde kısa adı perk olan perkloroetilen adındaki madde kullanıyor. Kumaşların şeklini ve yapısını bozmadan temizlemek için kuru temizleme oldukça avantajlıdır.
Kuru temizleme yapılmazsa ne olur?
Ev tipi çamaşır makineleri, güneşte kurutma ve ev şartlarındaki ütüleme giysilere zarar verir, yıpranmalarına neden olur ve ömürlerini kısaltır. Ayrıca tüm bu geleneksel temizlik işlemlerinin yeteri kadar hijyenik olmadığı biliniyor.