Kahraman kadın girişimcimiz güne erken başlıyor. Mısır gevreği, muz ve yeşil çayla yapılan kahvaltıdan sonra nihayet kendi işindeki ilk gününde çalışmaya hazır! Yeni şirketi için bir danışmanla yapacağı toplantıya giden genç mimar, toplantı beklediğinden iyi geçtiği için dönüş yolunda kendisini meyve salatasıyla ödüllendiriyor. Bu ödül 11 Dolar tutuyor ve kısıtlı bütçesindeki ilk delik böylece açılmış oluyor.
Daha sonra eski kitaplarını satıp yenilerini almak için bir dükkana uğruyor. Kitapçı, girişimcimizin getirdiği bütün kitapları satın alıyor ve yeni kitaplar için sadece 6 Dolar ödeyerek bu işi de hallediyor. 1 haftasını üşenmeden bizimle paylaşan genç girişimci 4 Dolar vererek köprüden geçtikten sonra evinin yakınındaki bir süpermarkete gidip temizlik ve gıda alışverişi yapıyor. 1 hafta boyunca yetmesi gereken gıda ve temizlik malzemeleri ona tam 66. 59 Dolara mal oluyor. Evdeki vaktini temizlik ve TV izleyerek geçirmeyi tercih eden genç girişimci ilk gününü tam 87.36 Dolar harcayarak kapatıyor.
Ev ofis konseptini seven kahraman girişimcimiz mesaisine haliyle mutfak masasında başlıyor. Mısır gevreğiyle yaptığı kahvaltının ardından, ilk ve en önemli müşterisiyle olan telefon konuşmasına hazır! Ana müşterisi sunum için şehirlerarası bir yolculuk yapması gerektiğini söylüyor. Bu durum tek başına iki müşteriyi idare ettiği için yeteri kadar gergin olan girişimcimizin biraz canını sıkıyor.
Diğer işin bitiş tarihi yaklaşırken bir sunuma hazırlanmak, bunu bir de kilometrelerce uzakta yapmak oldukça zor şeyler. Kafasını dağıtmak için arkadaşıyla bir sergiye giden patron adayı ikinci gününü sadece 2.50 Dolar harcayarak kapatmayı başarıyor. Bu, ona haftanın geri kalanında oldukça büyük avantaj sağlayacak.
Güneşli bir San Francisco sabahına uyanan kadın girişimcimiz kahvaltının ardından bilgisayarının başına oturuyor ancak “Beni bu güzel havalar mahvetti” diyen şairi haklı çıkarırcasına aklı işte değil. Kendisi için yeni bir bikini bakarken aklına bir anda işten ayrıldığı ve giderlerini kısması gerektiği geliyor. Halihazırda iki müşterisi olsa da, ödeme alacağı kesin değil ve harcamalarını dengeli tutmak zorunda.
Kahramanımız nihayet çalışmaya başladığında kullandığı çizim programının lisansının bittiği fark ediyor. Bu tatsız sürpriz karşısında oldukça neşesi kaşan genç girişimci el mahkum deyip lisansını yenilemek için tam tamına 304 Dolar ödüyor. 3. günde çıkan bu beklenmedik masraf, 2. günde yaptığı bütün tasarrufu alıp götürüyor.
Kahramanımızın dördüncü günü cumartesiye denk geldiği için bugün biraz dinlenme zamanı diyor. Biriken kirlileri yıkamak için 9 Dolar ödedikten sonra yiyecek bir şey kalmadığını fark ediyor ve alışveriş için markete gidiyor. Şeftali, nektar, muz, mantar, patlıcan, havuç, ıspanak, yumurta, tortilla, süt, humus ve dört paket ekmek aldıktan sonra sepete dondurma ve çikolata da ekleyip alışverişi bitiriyor. Bu küçük alışveriş ona tam tamına 44.69 Dolara mal oluyor. Günün geri kalanında arkadaşlarıyla Kore yemeği yiyen genç girişimci cumartesi gününü çamaşır ve market masraflarıyla birlikte 53. 69 Dolara kapatıyor.
Pazar gününe hasta olarak uyanan çiçeği burnunda patron bu durumu oldukça can sıkıcı buluyor. Hasta olmasına rağmen arkadaşıyla tenis için buluşan genç girişimci, buluşmaya gitmeden önce birkaç saat çalışmayı ihmal etmiyor. E, o kadar iş nasıl yetişecek yoksa. Tenis maçından sonra iki arkadaşın organik pazar ziyareti kendilerini bir kafede bulmalarıyla sonlanıyor. 10 Dolar organik pazarda, 17 Dolar da kafede harcadıktan sonra pazar eğlencesini 27 Dolara kapatmayı başarıyor.
Sabaha feci bir boğaz ağrısıyla başlayan kadın girişimcimiz bol miktarda yeşil çay ve C vitamini kullanarak hastalığını atlatmaya çalışıyor. Hasta olmasına rağmen çalışma temposundan hiçbir şey kaybetmiyor. Öğlen kendisini ziyaret eden arkadaşı ise tam bir moral kaynağı oluyor. 6. gününü hiç para harcamadan kapatmayı başaran yorgun patron adayı bütün işleri bitince kendisini yatağa atıyor.
Bütün günü çalışarak ve yemek yiyerek geçiren kadın girişimcimiz yaptığı enfes Hint yemeğiyle kendisine güzel bir ödül veriyor. Bütün gün çalışmasının ve yemeği evde yapmanın bir mükafatı olarak haftanın son gününü hiç para harcamadan atlatmayı başarıyor.
Ev kirası, öğrenim kredisi borcu, İnternet ve diğer faturalar da eklenince kahraman kadın girişimcimiz bu haftayı kıt kanaat atlatmayı başarıyor. Her insanın bir girişimci adayı olduğunu varsayarsak, sizin istifayı basıp kurmak istediğiniz, hayallerinizi süsleyen iş nedir? Yorumlara bekliyoruz! :)