Genellikle killi ve gevşek toprakta yetişen bitkinin hasat zamanı haziran ve temmuz ayları arasıdır. Pırasa, sarımsak ve soğanın da içinde bulunduğu lily (zambak) ailesinden gelir. Yeşilin haricinde beyaz ve mor renkli çeşitleri de vardır. Beyaz, güneş ışığına maruz bırakılmadan yetiştirildiği için yeşil pigmente sahip olmadan büyür. Mor olan ise fitokimyasallar ve antosiyaninler kullanıldığı için bu rengi almıştır. Kuşkonmaz aynı zamanda uzun yıllardır tıbbi amaçla da kullanılıyor. Siddha ve Ayurveda gibi yöntemlerin yanında ilaç sektöründe de kuşkonmaz etkisinden faydalanılıyor.
Miktar: 100 gram
Kalori (kcal): 20
Yağ (g): 0,1
Karbonhidrat (g): 3,9
Protein (g): 2,2
Kuşkonmaz içerdiği vitamin, mineraller ve bileşenlerle sağlığımız için oldukça destekleyici. Kemik yapısından kansere, diyabetten sindirim sistemine kadar vücudumuzun birçok bölgesi için faydalıdır. İçeriğinde A, C, E, B1, B6, K vitaminleri, lif, selenyum, bakır, demir, folat ve magnezyum gibi çok çeşitli mineraller bulundurur ve her yaştan bireyin tüketmesi gereken bir sebzedir.
Kemik sağlığı açısından yararlı olan K vitamini kuşkonmazda bol miktarda bulunur. Kemik yoğunluğunun artırılması için oldukça faydalıdır. Osteoporoz ve artrit hastalığına karşı koruma sağlar. Aynı zamanda romatizmal ağrıların yatışmasına da yardımcı olur. Günlük 100 gram kuşkonmaz tüketerek K vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Yüksek oranda folat içerdiğinden ötürü gebelik sürecinde oluşan doğum kusurlarını engeller. Fetüsün büyümesine yardımcı olur. Bu yüzden de birçok kadın doğum uzmanı, hamile kadınlara gebelik döneminde folat takviyesi yapmalarını önerir. Aynı zamanda erkekler için de faydalı olan kuşkonmaz, libidonun ve sperm sayısının artmasını sağlar. Afrodizyak özellikleriyle hormonların düzenlenmesinde de rol oynar.
Antioksidan etkiye sahip olan Glutatyon seviyesinin yükselmesini sağlar ve böylece serbest radikallerin ve toksinlerin vücuttan atılmasına destek olur. Glutatyon haricinde selenyum ve içerdiği diğer mineraller de antioksidan etkiye sahiptir. Antioksidan özelliğinin yanı sıra AIDS, kistik fibroz, Alzheimer, kansızlık ve bazı kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde de yardımcıdır.
Doğal bir diüretik olan kuşkonmaz, vücuttaki fazla sıvının ve tuzun atılmasına yardım eder. Bu aynı zamanda ödemlerin inmesini ve kilo vermenizi de sağlar. Yapılan araştırmalar idrar yolu enfeksiyonlarını iyileştirdiğini de gözlemlemiştir. İdrara çıkma sıklığınızı artırarak, vücuttaki zehirli maddelerin dışarı atılmasına destek olur. Araştırmaya göre içinde bulunan antioksidanlar ve C ile E vitaminin kuşkonmaza bu etkiyi verdiği düşünülüyor.
B1, B2 ve B6 vitamini, folik asit ve niasin içeren kuşkonmaz, diyabet için oldukça faydalı bir sebzedir. Kan şekerini kontrol altına alır ve insülin sekresyonunu artırır. Lif bakımından da zengindir ve anti-inflamatuar bir besin olduğu için tip 2 diyabet ve diğer kronik rahatsızlıklara karşı koruma sağlar. Diyabet hastalarının diyet programlarında mutlaka yer alması gereken bir sebzedir.
Barındırdığı lif oranı sayesinde sindirim sistemine iyi gelir, bağırsakları temizler, şişkinlik ve kabızlığı önler. Sağlıklı bir sindirimle beraber vücudun kolesterol seviyesi de düzene girer. Kuşkonmaz aynı zamanda prebiyotik olarak bilinen inulin adlı bir madde içerir. İnulin, besin maddelerinin sindirilmesine, mide kanserinin ve alerjik hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur.
Kadınlarda PMS yani 'premenstrüel sendrom'un yatıştırılmasına yardımcı olur. Bu adet öncesi dönemde vücutta ödemler ve şişkinlikler olur. Bu şişkinliğin hafifletilmesinde oldukça etkili olan kuşkonmaz, magnezyum miktarı sayesinde adet kramplarının azalmasını sağlar. Depresyon ve kronik yorgunlukla mücadele eder.
Öncelikle kuşkonmaz nasıl seçilir? Yeşil ve uzun mızrağa benzeyen bu sebzenin uç kısımları kapalı ve aralıksız olmalıdır. Eğer uç kısımları solmuşsa soğuk suda bekletilerek tazelenebilir.
Temizlemek için ise saplarından 2 cm kadar kesebilirsiniz. Daha sonra gövdesinde bulunan dikenimsi minik yaprakları bir bıçak yardımıyla alın. Yalnız taze olarak aldığınız kuşkonmazı kullanacağınız zamana kadar ıslak tutmalısınız. Bunun için de saplarından bir parça keserek içi su dolu bir kaba dikey şekilde koyabilirsiniz. Ancak fazla bekletmeden 2-3 gün içerisinde tüketmeniz tavsiye edilir.
Kuşkonmazın sapları çiğ olarak tüketilebilir. Ancak çok fazla tüketilmesi önerilmez. Pişirme şekline gelirsek, besin değerlerini kaybetmemesi için önerilen yöntem haşlamaktır. 3 - 4 dakika haşlamak yeterlidir ve haşlarken suya bol tuz atmalısınız. Haşladıktan sonra da soğuk su içinde 1-2 dakika bekletirseniz şeklini korumasını sağlarsınız. Haşladıktan sonra zeytinyağ ve limon eşliğinde salata şeklinde tüketebilirsiniz.
Dilerseniz ızgara yaparak da tüketebilirsiniz fakat bu yöntem besin değerinin çoğunu yitirmesine yol açar. Haşladıktan sonra blender yardımıyla püre haline getirip çorbasını yapabilirsiniz. Diğer bir yöntem ise fırında pişirmektir. Üzerine kaşar veya parmesan peyniri rendeleyerek 5 dakika kadar fırında pişirmek yeterlidir. Çıkardıktan sonra zeytinyağı ve isterseniz limon da sıkarak tüketebilirsiniz.