YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kütahya Milletvekili Aksoy'dan 'türkiye'nin Demokrasi Serüveni' Konulu Konferans

Kütahya'nın Gediz İlçesi'nde, "Türkiye'nin Demokrasi Serüveni" konulu bir konferans düzenlendi.

Kütahya Milletvekili Aksoy'dan 'türkiye'nin Demokrasi Serüveni' Konulu Konferans

Kütahya'nın Gediz İlçesi'nde, "Türkiye'nin Demokrasi Serüveni" konulu bir konferans düzenlendi.

Ak Parti Kütahya Milletvekili Soner Aksoy tarafından Gediz Belediyesi Kültür Merkezinde verilen konferansa Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Haci Çağlar, AK Parti İlçe Başkanı Eflatun Coşar, Gürallar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Güral, Belde Belediye Başkanları, Gediz Mahalle Muhtarları, AK Parti Kadın Kolları, AK Parti Gençlik Kolları ve vatandaşlar katıldı.

Konuşmacı Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'a, Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu tarafından Çini Sanatçısı İsmail Yiğit'in yaptığı vazo armağan edildi.

Konuşmasına Necip Fazıl Kısakürek'in bir şiiriyle başlayan Soner Aksoy, ölüm yıldönümü nedeniyle ünlü şairi rahmetle andıklarını ifade etti.

Milletvekili Soner Aksoy konuşmasında, Osmanlı İmparatorluğunun 1. Dünya savaşına katılmasıyla düşmanlar tarafından işgal edilmiş olan Anadolu'da Atatürk önderliğinde bir ülke kurulması yönünde İstiklal Harbine başlandığını ve kazanılan zafer sonrasında 1920 yılında TBMM açılarak çalışmalara başlandığını söyledi

Yeni kurulan Türkiye'nin hayat ve bağımsızlığına suikast eden güçlere karşı bir ordu kurulduğunu, bu ordunun kumandasının da TBMM'ye verildiğini belirten Milletvekili Soner Aksoy, "Daha sonra halkın egemenliğini ön plana çıkaran bir anayasa yapılır. Milletimizde anayasadaki hak ve hürriyetleri çerçevesinde yaşamaya başlar. 1924 yılında anayasa değiştirilir ve demokrasi geciktirilir. Ülkemizde bir toplum mühendisliğine soyunularak insanımız dinden, örf ve adetlerinden uzaklaştırılmaya çalışılır ve bir kısım yöneticiler tarafından bugün tekelci dediğimiz bir grup çıkarak Cumhuriyeti kendi çıkarları doğrultusunda yönetmeye çalışırlar. Bu tekelci tutum ve davranışlar Atatürk tarafından tasfiye edilmesine rağmen 1938 yılında vefatından sonra tekrar iş başına gelirler. Vatandaşın demokrasiye geçmesinin önünü kapatırlar. Bu tekelci yönetim 1960 darbesinden sonrada iş başına gelir. İktidarda oldukları süreç içerisinde savundukları ideoloji etrafında herkesi toplamaya çalışırlar ve uymayanları çeşitli şekillerde cezalandırırlar. Hapse atarlar.

Bu ideolojiyi yaymaya çalışan guruplar yeni bir hayat tarzı ortaya çıkararak biçimlendirmek istemektedirler. Bunun için ülkenin her yerinde halk evleri denen yapılaşmaya gidilir ve CHP'yi tek bir parti olarak tutmaya çalışırlar. Haricen kurulan tüm partileri şu veya bu şekilde kapatarak halkın demokrasiye ulaşması engellenmeye çalışılır. Çünkü ortaya koydukları yeni hayat tarzı şekli ile menfaat sağlamaktadırlar ve halkın demokrasiyle tanışması bu menfaatleri ve sistemlerini bozacaktır. Halk devletten bağımsız bir parti beklemekte ancak parti kapatmaları ile halkın beklentisi gerçekleşmemektedir. Parti kapatmalar o dönemlerde başlamıştır. Anti demokratik bir yaklaşımla CHP ile devleti birbiriyle bağdaştırmış ve savundukları ideolojiyi millete empoze etmeye çalışmışlardır. Hatta o dönemlerde partinin il başkanları vali olarak görev yapmışlardır. Bu çıkarların bozulması darbeleri getirmiştir. Yani darbelerin sebepleri çıkar kaygısıdır.

Halkı dinden uzaklaştırıp kendileri tarafından bulunan yeni hayat tarzını benimsetmeye çalışılmış; İstiklal Mahkemelerini kurarak karşı çıkanlar yargılanmıştır.

Bu şekilde 1940'lı yıllara gelinir. Çok partili uygulamaya geçilir. Rahmetli Adnan Menderes Kütahya'da aday olur. 1946 seçimlerinde büyük bir başarı kazanır ve 70'e yakın milletvekili ile mecliste temsil edilirler. 1950 seçimlerinde gizli oy, açık tasnif sistemi kullanılır. Bu tüm dünyada kullanılan yöntemdir. Daha demokratik bir seçim yapılır. 14 Mayıs 1950'de sandıklarda bir patlama olur ve Demokratik Parti tek başına iktidar olur. 27 yıllık tek partili yönetim birden durdurulmuştur. Sanayileşme başlamış ülke gelişim göstermiştir. 1954 ve 1957'deki seçimlerde tekrar Demokrat Parti başarı göstermiştir. CHP başarılı olamamış ve akabinde 27 Mayıs ihtilali gelir. Sonra 12 eylül ve 28 şubat bu ülkede yaşanır.

Geçmişteki tek partili zihniyet, sandıkta kaybetmiş olmasına rağmen darbeleri alkışlamıştır. Bugün halen 27 Mayıs darbesi CHP tarafından haklı bir darbe olarak görülmektedir. Bu darbeler halkın demokrasiye geçmesini, demokratik yönetime kavuşmasını önlemiştir. Baktılar ki olmuyor, gruplaşarak hükümetlerin altını oymaya çalışmışlardır. Ergenekon denilen örgütte budur.

Bu millet demokrasiyi benimsemiştir ve sonuna kadarda sahip çıkacaktır. Bunu da seçimlerde göstermiştir.

Darbeler ülkemizin ekonomisini çökertmiştir. Halkı ve ülkemizi fakirleştirmiştir. 1949 yılında kişi başına düşen gelir 158 dolarken 1991 yılında 194 dolardır. 1970 yılında 540 dolar olan kişi başı gelir, 1980 yılında 1897 dolara yükselmiştir. 12 Eylül darbesinden sonra kişi başı gelir 1580 dolara düşmüş ve sivil hükümetin rahmetli Turgut Özal'ın başbakan olmasıyla 3079 dolara yükselir. 28 Şubatın ardından bu rakam 2160 dolara düşer.

Biz hükümete geldiğimizde bu rakam 2450 dolar iken bugün kişi başı milli gelir 10.400 dolardır. Biz bu rakamı 4 katına çıkardık. 2023 hedefimiz ise 30.000 dolara çıkarmaktır.

2023 hedefimiz demokratik maceralardan sıyrılmış ileri demokrasiye sahip bir ülkedir. Büyük bir ekonomiye sahip bir ülke hedeflemekteyiz. İhracatı artırmak ülkemizi dünyanın sayılı ekonomileri arasında yer edinmesini sağlamak hedefimizdir. Bu hedefler için iyi bir eğitim şarttır. Bu sebeple 4+4+4 sistemi geliştirilmiş ve uygulanmaya başlanmıştır. 2023 hedeflerimizi taşıyabilecek kendi alanında ihtisas yapmış bireyler olarak iyi eğitim almış, geleceğin Türkiye'sini taşıyabilecek bireyler yetiştirmek ve ülkemizi daha da ileriye götürmek istiyoruz. Yeni eğitim sistemi ile herkes ihtisas sahibi olacak, herkes meslek sahibi olacaktır. İşsizlik önlenecektir. Ülkemiz gelişecektir.

Türkiye'yi şaha kaldırmak, yeni ufuklar açmak, kabına sığmaz, tutulamaz güçlü bir ülke haline getirmek istiyoruz. Buna inanıyoruz. Halkımızın desteği ile bunu başaracağız ve başaracağımızı da ispatladık. Türkiye Demokratik bir ülkedir ve hep öylede kalacaktır" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler