Kutsal topraklarda hac heyecanı

MEKKE (İHA) - Dünyanın değişik ülkelerinden milyonlarca müslüman, İslam'ın 5 şartından biri olan hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gelmeyi sürdürüyor. Suudi Arabistan, 160 ülkeden gelen 2.5 milyondan fazla müslümanın hac ibadetini sorunsuz yapabilmesi için gerekli hazırlıkları tamamladı. Hac ibadetinin şartlarından biri olan 'Şeytan Taşlama' eyleminin yapıldığı Mina'da bir dizi önlem alınarak geçmiş yıllarda yaşanan izdihamın önüne geçilmesi planlandı.

Geçtiğimiz yıllarda yüzlerce Hacı adayının izdiham nedeniyle hayatını kaybettiği Mina'daki Şeytan Taşlama alanında bulunan ve yuvarlak bir alanın ortasında yer alan beton sütunun yerine elips biçiminde, 3 metre yüksekliğinde ve 25 metre genişliğinde bir duvar örüldü. Bu sayede Hacı adaylarının attığı taşlar diğer Hacı adaylarına isabet etmeden temsili şeytanın bulunduğu kısma gidecek.

Suudi yetkililer, bu duvarın kenarlarını sünger bir malzemeyle kaplayarak muhtemel izdihamda Hacı adaylarının zarar görmesine engel olacak. Mina'da geçmiş yıllarda yaşanan izdihamların ana sebeplerinden biri olan Şeytan taşlamaya gelenlerle geri dönenlerin karşılaşması da artık yaşanmayacak. Büyük, küçük ve orta şeytanı taşlayan Hacı adayları, önceki yıllarda olduğu gibi aynı yoldan geri dönmek yerine, bu yıl inşa edilen ayrı bir yolla alanı terk edebilecek. Böylece, Şeytan taşlama eylemini bitirenlerle, taşlamaya gelenler karşılaşmayacak. Hacı adaylarının şeytan taşlama esnasında su ihtiyacını karşılayabilmeleri için de kenarlara çok sayıda musluk yerleştirildi.

İngilizce, Arapça, Türkçe ve Farsça uyarıların yer aldığı tabelalar ise Hacı adaylarına yönlerini bulmada yardımcı olacak. Hacı adaylarının Mina'da Şeytan Taşlama öncesi kalacakları çadırlarda da bütün hazırlıklar tamamlanıp her çadırın kliması teker teker kontrol edildi. Suudi Arabistan hükümetine bağlı sağlık ekipleri de bu alana bol miktarda sedye ve sağlık malzemesi nakletti.

Bunun dışında, zaman zaman terör saldırılarıyla sarsılan Suudi Arabistan'da, hac ibadeti nedeniyle Mekke'ye gelecek müslümanların güvenliğini sağlamak üzere 5 binden fazla askerin görev yapacağı duyuruldu. Mekke ve Medine'nin muhtelif yerlerine dağıtılan bu birliklere ek olarak, hac mevsiminde Mekke'de ayrıca 30 bin kişilik özel hac kuvveti de görev yapıyor.

TÜRK HACI ADAYLARI
Diyanet İşleri Başkanlığı ve TÜRSAB organizasyonuyla bu yıl hac farizasını yerine getirmek üzere Türkiye'den kutsal topraklara kafilelerin gelişleri sürüyor. Mekke'de bulunan Türk hacı adayları her yıl olduğu gibi yoğunlukla Mesfele ve Mahbes-ül Cin semtinde kalıyor. Cidde Kral Abdülaziz Havaalanı'nda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın karşılama komitesi tarafından karşılanan hacı adayları, kalacakları otellere yerleştirildikten sonra, Mekke'de ücretsiz hizmet veren servis otobüsleriyle Kabe'nin bulunduğu Mescid-i Haram'a taşınıyor. Hacı adayları Kabe'de tavaf ediyor, Merve ve Safa tepeleri arasında Say yapıyor. Medine'de bulunan hacı adayları ise 40 vakit namazlarını Hazreti Muhammed'in (S.A.V) kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevi'de kılıyor. Hacı adayları, müslümanların ilk mescidi olan Kuba Mescidi, Cennet-ül Baki, ilk cuma namazının kılındığı Cuma Mescidi, Mescidi Kıbleteyn, Hazreti Hamza ve sahabelerin de mezarlarının bulunduğu Uhud Şehitliği'ni ziyaret ediyor. Medine'de yaklaşık 8 gün süren 40 vakit namazı ve ziyaretlerin ardından hacı adayları kara yoluyla Mekke'ye getiriliyor.

Akın akın Harem-i Şerif'e gelen hacı adayları büyük bir huşu içinde günahlarından arınmak için Rab'lerine dua ediyor. Hacı adayları, dillerinin, renklerinin, ırklarının, kültürlerinin ve sosyo ekonomik durumlarının farklılığına rağmen aynı inanç ve duygular içersinde tek vücut olduklarını, kardeş olduklarını, bir bütün olduklarını yaşayarak idrak ediyor. Özellikle namaz esnasında Kabe-i Şerif'in dış kısımları ve civardaki caddeler dolup taşıyor. Mahşeri kalabalık aynı anda Allah'a yalvarıp af ve bağışlanmayı niyaz ediyor. Gönüllerince dua eden Müslümanlar vakitlerinin büyük bir kısmını da Kabe'de geçiriyor. Ellerinden Kuran-ı Kerim düşmeyen Müslümanlar, sadece kendilerinin değil, bütün insanlığın kurtuluşu için münacatta bulunuyor.

HAC İBADETİNİN ÖNEMİ
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği bilgilere göre, hac, İslam'ın 5 esasından birisi. Hac, kelime olarak, "yönelmek, kasdetmek, bir kimseyi ya da bir yeri çokça ziyaret etmek" anlamlarına geliyor. Dini bir terim olarak hac, "Belirli bir zamanda usulüne uygun olarak ihrama girdikten sonra Arafat'ta vakfe yapmak, Kabe'yi tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek" suretiyle yapılan ibadeti ifade ediyor. Bu ibadeti yerine getirene hacı deniyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hacla ilgili verdiğe diğer bilgiler ise şöyle:

"Hac, hicreti IX. yılında farz kılınmıştır. Haccın farz olduğu hükmü, Kur'an ve Sünnet'te bildirilmiştir. Bu konuda tüm müslümanlar görüş birliği içerisindedirler. Kur'an-ı Kerim'de, "Gitmeye gücü yetenlerin Kabe'yi haccetmeleri insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır" buyurulmuştur. Hz. Peygamber de, 'İslam 5 temel esas üzerine kurulmuştur. Bunlar, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (S.A.V) Allah'ın peygamberi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Kabe'yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır' buyurmaktadır. Hac, bilindiği şekliyle Hz. İbrahim'e kadar uzanan bir ibadettir. Kur'an ve hadisler bize, Hz.İbrahim'in haccından, insanları hacca çağırmasından bahsetmekte, Kabe'nin ve hac menasikinin tarihçesine işaret etmektedir. Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her müslümana, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz olduğu halde bir takım gerekçelerle bu önemli ibadeti yerine getirmeyip ileri yaşlara ertelemek dinen uygun değildir. Bu şekilde haccını erteleyip daha sonra bizzat hac yapamayacak duruma düşen kimse, yerine bedel (vekil) göndermek zorunda kalır. Bir kimsenin hac ibadetiyle yükümlü sayılması için müslüman, akıllı, erginlik çağına ulaşmış, hür, hac için yeterli mali imkana sahip ve bu ibadeti yerine getirecek vakte erişmiş olması şarttır. Bu şartlardan birini taşımayan kimseye hac farz olmaz."