İzmir'de bankacı olarak çalışan Gökçe Yağcı, kanser olduğunu sanıp ağlayan kuzeni Gülsen Yılmaz’ı götürdüğü hastanede, kuzeninin evham yaptığı ortaya çıktı ancak kendisinin kanser olduğunu öğrendi. Meme kanseri tanısı koyulan Yağcı, Kent Onkoloji Merkezi’nde ameliyat, kemoterapi, radyoterapi ve akıllı ilaç tedavilerinden sonra hastalığı geride bırakırken, Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, “Herkes Gökçe hanım kadar şanslı olmaz. Hayatınızı tesadüflere bırakmayın, kontrollerinizi ihmal etmeyin. Dünya Kanser Günü’nde bir kez daha erken tanı hayat kurtarır, diyoruz” dedi.
Kansere karşı farkındalık oluşturmak, bilgi ve bilinç düzeyini artırmak amacıyla 4 Şubat dünyada “Kanser günü” olarak kabul edilirken, kanserde erken tanının ve rutin kontrollerin hayat kurtaracağı gerçeği İzmir’de yaşanan bir vakayla vücut buldu. 47 yaşındaki Gökçe Yağcı, yaşıtı olan kuzeni Gülsen Yılmaz’ın yanında olmak, ona eşlik etmek isterken yaşamını alt üst edecek sürecin başladığını belirterek şöyle konuştu:
“Kuzenim elime bir şey geliyor diye yana yakıla beni aradı. Ağlıyordu, meme kanseri olduğunu sanıyordu. Korkmamasını söyledim. Doktorumdan randevu aldım, birlikte gittik. Kuzenimin eline gelen kistlerin merak edilecek bir şey olmadığı söylendi. Ben de bir yıldır kontrole gitmediğim için gelmişken muayene olayım, dedim. Muayenede bir şey çıkmadı, ancak ultrason çektirmem istendi. Zaman geçirmek için oturduğumuz kafenin yanında görüntüleme merkezini görünce, randevu bile almadan ultrason için gittim. Radyoloji uzmanı ultrasonda bir şey gördüğünü, şeklini beğenmediğini söyleyip biyopsi istedi. Ardından MR çekildi ve emin olundu.
Meme kanseriydim, birinci evrede yakalanmıştı. Kent Onkoloji Merkezi’ne başvurdum. 25 Mart 2019 tarihinde ameliyat oldum. Ancak patoloji sonucu bu işin bitmediğini gösterdi, tümör çok agresif bir türmüş. 8 kür kemoterapi aldım, 30 seans ışın tedavisi gördüm. Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü bu tedavilerin tamamlanmasının ardından akıllı ilaç kullanmamı önerdi. 17 seans da akıllı ilaç tedavisi gördüm. 2020 Temmuz’da tedavi defterini kapattım, şimdi 6 ayda bir kontrollerime gidiyorum. Kuzenim eğer yana yakıla ağlamasıydı, belki üstünde durmaz doktora gitmezdik. Yanında gitmeseydim ihmal ettiğim meme muayenemi yine erteler, çok sonrasında ise acı gerçekle karşı karşıya kalırdım ve iş işten de geçmiş olurdu. Kuzenim benim kurtarıcı meleğim. Onun sayesinde meme kanserim başında yakalandı ve gerekli tedavileri olabildim. Kendimi bu açıdan çok şanslı sayıyorum. Herkes kendi şansını yaratsın ve kanserle ilgili tarama, tetkik yaptırması gerekiyorsa ihmal etmesin, ertelemesin.”
Meme kanseri olduğundan şüphelenirken doktora birlikte gittiği kuzeni Gökçe Yağcı’ya bu tanının koyulduğunu belirten ev hanımı bir çocuk annesi Gülsen Yılmaz da, “Gökçe bana kurtarıcım diyor. Şükür ki benim korkularım onun muayene olmasına vesile oldu, erken tanı ve tedavilerle kurtuldu. Hayatlarımız şansa, tesadüflere bırakılmayacak kadar değerli, kontrollerimizi ihmal etmememiz gerek” diye konuştu.
Öte yandan Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü erken tanını önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Hastamız hormona duyarlı, akıllı ilaç uygulaması da gerektiren agresif bir meme kanseri türü nedeniyle tedavi gördü. Şu anda hastalığıyla ilgili hiçbir sorunu yok. Hormon tedavisini evde sürdüren hastamız belirli dönemlerle kontrole geliyor. Hastamız hiç aklında yokken kuzeninin kaygılarından dolayı gittikleri doktorda tesadüfen kontrollerini yapıyor ve bir sürecin sonunda meme kanseri tanısı koyuluyor. Herkes Gökçe hanım kadar şanslı olmaz. Hayatınızı tesadüflere bırakmayın, kontrollerinizi ihmal etmeyin. Dünya Kanser Günü’nde bir kez daha erken tanı hayat kurtarır, diyoruz” dedi.
(İHA)