Altılı masanın çalışmalarını yoğunlaştırdığı birçok konu arasında öne çıkanlardan biri de başörtüsüne anayasal güvence için yasa teklifi. AK Parti konuyla ilgili Meclis'e anayasa değişikliği teklifi sunarken altılı masadan AK Parti'nin teklifine yönelik bazı eleştiriler geliyor. Masanın sunacağı metinde AK Parti'nin metnindeki bazı hükümlerde değişikliğe gidiliyor. Maddelerden birinde 'laiklik' gerekçesi öne sürülerek "dini inancı" ifadesi çıkarılacak. Öte yandan "tercih ettiği" ifadesi de burka, çarşaf veya başka bir şeyin kamusal alanda kullanımın önünü açabileceği gerekçesiyle çıkarılacak.
Altılı masanın son toplantısında başörtüsü meselesini etraflıca değerlendirdiği ve metin üzerinde hazırlık yaptığı öğrenildi. Cumhuriyet'te yer alan habere göre; AK Parti’nin teklifindeki, “Hiçbir kadın; dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz” hükmünde kritik değişiklikler yapılacak.
Maddede yer alan “dini inancı” ifadesi “laikliğe aykırı olduğu” gerekçesiyle tekliften çıkarılacak. Başörtüsünün, “dini inancı” ifadesi kullanılmadan güvence altına alınmasının daha doğru olacağı kaydedilirken, söz konusu ifade olmadığında hem laikliğin güçleneceği hem de inanç sorgulaması yapılmasının önüne geçileceği değerlendiriliyor. ‘Başörtüsü takmayan kadının “dinsiz” olarak yaftalanabileceğine de dikkat çekilirken başörtüsüne “inancı gereği” şeklinde bir çerçeve çizilmesinin sakıncalarına işaret ediliyor. Farklı dinler, farklı inançlar ve dini nedenler dışında başörtüsü takanlar da göz önünde bulundurulacak.
Anayasanın “kadın” şeklinde bir düzenleme yapamayacağına vurgu yapılan taslakta, “herkes için” ifadesine yer verilmesi de bekleniyor.
Muhalefet, AK Parti’nin teklifinin son paragrafında yer alan “Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda devlet, ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir surette engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alabilir” hükmünde de rötuş yapacak.
Muhalefet, söz konusu maddedeki “tercih ettiği” ifadesini “tehlikeli” olarak değerlendiriyor.
Muhalefetin teklifinde “dini inancı” ve “tercih ettiği” ifadeleri yer almayacak.
Özel kıyafet, üniforma gerektiren kurum ve kuruluşlarda “tercih ettiği” şeklindeki ifadenin birçok sorunu da beraberinde getireceğine işaret edilirken “AK Parti’nin teklifindeki bu hüküm, inancı nedeniyle başörtüsü takmayı hemen ardından da tercih edilen kıyafeti güvenceye alıyor. Özel kıyafet gerektiren bir yerde ciddi anlamda sorun yaratır. Hem özel üniforma giyilirken hem de ‘tercih ettiği kıyafet’ ifadesine yer verilemez. Tercih edilen kıyafet burka da çarşaf da başka bir şey de olabilir” şeklinde gerekçelendiriliyor.
“Tercih edilen” ifadesinden, firmanın ya da bir kurumun, kuruluşun üniformasına “karşı duruş” anlamı çıkabileceğine de vurgu yapılırken “Burkalıların kamusal alanda görev almasının yolu açılıyor” değerlendirmesi yapılıyor.
Muhalefetin taslağına göre ayrıca AKP’nin teklifindeki birçok “tabir ve kelimeye” de gerek yok.
“Yoruma açık ifadelerin ilerleyen dönemde sorun çıkarabileceği” dile getirilirken muhalefet teklifinde “sade, yalın, yoruma kapalı, kısa cümlelere” yer verecek. Teklif yapılacak “laiklik rötuşunun” yanı sıra metin düzeltilecek ve sadeleştirilecek.
Muhalefet aile düzenlemesine ise teklifinde yer vermeyecek. Referandum ihtimaline de karşı çıkan 6 parti, kişisel hak ve özgürlüklerin referandum konusu olmasının sakıncılarına da değindi.
“Referandumdan başörtüsüyle ilgili “hayır” çıkarsa kadınlara başlarını açmalarını mı söyleyeceksiniz? Aile düzenlemesine “hayır” denirse, ‘LGBTİ+ evliliği serbesttir mi diyeceksiniz?” değerlendirmeleri yapılıyor.