HABER

Laparoskopik rahim ameliyatında iz de az, Ağrı da

ADANA (İHA) - Laparoskopik rahim ameliyatı ve laparoskopik rahim kanseri ameliyatı tekniğinin hem iz hem ağrı bırakmadığı bildirildi. Kalemin girebileceği 3-4 delik açılarak yapılan ameliyat sonrasında hastanın iyileşmesinin çok daha hızlı ve normal yaşamına dönme süresinin daha kısa olduğu belirtildi.

Laparoskopik Histerektomi ameliyatlarını Acıbadem Adana Hastanesi'nde ve Çukurova Tıp Fakültesi Hastanesinde uygulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, bu ameliyat tekniğinin hastalara klasik karın açılarak yapılan ameliyatlara göre çok büyük bir konfor sağladığını ifade ederek, "Hastanın karnında ameliyat kesisi ve iz olmuyor. Kalemin girebilecği 3-4 delik açılarak yapılıyor. Ameliyat sonrasında hastanın iyileşmesi çok daha hızlı olabiliyor, normal yaşamına dönme süresi daha kısa oluyor" dedi.

Hastanın hareket ederken günlük yaşantısında duyacağı ağrı miktarının daha az ve daha kısa sürdüğünü belirten Prof. Dr. Vardar, "Sonuçta bütün bunlara bakıldığında hastaların bir kısmı bu tekniğin kullanılarak rahimlerinin alınacağına inanamıyor. Nereden çıkardığımızı soruyorlar, çok az iz olmasına da şaşırıyorlar" diye konuştu.
Bu kapalı ameliyat tekniklerinin aslında uzun yıllardır kadın doğumcular, genel cerrahlar arasında kullanıldığını, infertilite, dış gebelik, yumurtalık kistlerinde kullanılıyorken, rahim, rahim ağzı ve erken evre yumurtalık kanseri ameliyatlarında ileri laparoskopik tekniklerden yararlanılmaya başlandığını anlatan Prof. Dr. Vardar, normalde klasik yöntemlerle çok geniş büyük kesilerle, karında 15-20 santimetre büyüklüğünde kesiler yapıldığını, bu teknikte ise 3-4 delikten girilerek ameliyatın
uygulanabildiğini vurguladı.

Hastalar ameliyatın büyüklüğüne göre 12-24 saat içinde ayağa kalkıp dolaşabildiklerini kaydeden Prof. Dr. Vardar, şöyle devam etti:
"Açık ameliyatlarda da bunu yaparsınız, ancak sonraki günler ve haftalar çok önemlidir. İyileşme sürecinde, karnın kesilip dikilmesi, eğilip kalkarken, hareket ederken ağrı yaratır, laparoskopide bu süre çok daha kısa oluyor. Hasta günler içinde ameliyat olmamış gibi kendisini iyi hissediyor, ağrısı daha az oluyor. Hastanede yatış süresi çok kısa oluyor. Özellikle açık teknikle yapılan kanser ameliyatlarında hastayı bir hafta-10 gün yatırmak gerekirken laparoskopik ameliyatlarda 2-3 gün içinde taburcu edebiliyorsunuz."

Histerektomi tekniğini, iyi huylu hastalıklar, myomlar için yaptıklarını vurgulayan Prof. Dr. Vardar, "Belli yaş üzerinde anormal kanamalar, rahim zarı kalınlaşmaları, kanser riski taşıyan birtakım değişiklikler olduğunda, sarkmalarda yapabiliyoruz, büyük bir kısmı iyi huylu hastalıklar için yapılıyor. Rahim, erken yumurtalık kanseri ve rahim ağzı kanserlerinde daha geniş ameliyatlar yapılıyor. Burada laparoskopi tekniğiyle hiç karnı açmadan rahim ve yumurtalıkları çıkarabiliyorsunuz, rahim kanseri
ameliyatlarında ilave bazı işlemler yapılabiliyor, lenf düğümlerini hastanın kasık ve aort (ana atar damar) çevresindeki lenf düğümlerini temizliyoruz. Rahatlıkla laparoskopik olarak yapılabiliyor" dedi.

Özellikle kilolu hastalarda, rahim kanserlerinin büyük bir kısmının normalin üzerinde kilosu olanlarda sık görüldüğüne dikkat çekerek Prof. Dr. Vardar, şunları söyledi:
"Aşırı kilo rahim kanseri için çok önemli bir risk faktörüdür, bu kadınlarda karnı açarak yaptığınız ameliyatlardan sonra yara zor iyileşiyor, akıntılar oluyor. Uzunca süre hastanede yatış olabiliyor, antibiyotik tedavileri, pansumanlar sıkıntı yaratabiliyor. Bu nedenle kilolu hastalarda laparoskopik teknikle yapılacak ameliyatlar konfor sağlıyor. 10-15 gün enfeksiyon nedeniyle hastanede yatırdığınız hastayı 1-2 gün içinde çıkarabiliyorsunuz. Riskleri azaltmış oluyorsunuz. Kilolu kadınlarda da rahim
ameliyatlarında bir avantaj sağlıyor."

Kadınlar rahim alınınca menopoza gireceklerini sandıklarını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, "Sadece rahmin alınmasının kişinin menopoza girmesiyle ilgisi yoktur, kişiyi menopoza sokan yumurtalıkların alınmasıdır. Doğal menopoz yumurtalıkların çalışmasının belli yaşta durması ve bu hormonların salgılanmamasıdır. Genellikle 45-50 yaşlarında yumurtalıklar fonksiyonlarını durduruyor. Yumurtalıkları ameliyatla çıkartırsanız hangi yaşta olursa olsun kadını menopoza sokmuş olursunuz. Rahim alındığında gebe kalamayacaktır. Yumurtalıklar alınmadıkça menopoz sıkıntısı çekmez. Cinsel yaşamı değişmez, rahim bir iç organdır. Genç hasta 30-40'lı yaşlarda rahim alındığında yumurtalıklar korunmuşsa hormon desteği almasına gerek yoktur" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler