Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) Müdürü Prof. Dr. Necati Kutlu, Latin Amerika ülkelerindeki protestoların temelinde sadece ekonomi bulunmadığını, bazı ülkelerde ekonomik sıkıntılara karşı halkın taleplerinin, bazılarında ise siyasi çekişmelerin ön plana çıktığını söyledi.
Latin Amerika'da Ekvador, Şili, Bolivya, Honduras ve Peru gibi bazı ülkelerde son birkaç ayda görülen protesto gösterilerinde onlarca kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Gösterilerin başlıca nedenleri ekonomik sıkıntılar, adaletsizlik, hukuksuzluk ve siyasi çekişmeler oldu.
Özellikle Ekvador ve Şili'deki gösterilerde halkın temel talepleri ekonomik sıkıntılarının giderilmesiydi. Ekvador'da halk, Devlet Başkanı Lenin Moreno'nun akaryakıt sübvansiyonlarının kaldırılmasını içeren ekonomik paketine tepki gösterdi. Protestolar, olağanüstü hal ilanı, hükümet merkezinin başkentten taşınması, sokağa çıkma yasağı, güvenlik güçlerinin sert müdahalesine yol açtı. Gösterilerin sürmesi üzerine Moreno, ekonomik paketi geri çekmek zorunda kaldı.
Şili'deki protestolar ise başkent Santiago'da metro ücretlerine yapılan zamla başladı ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, hayat pahalılığı ve hükümetlerin verdiği sözleri tutmaması nedeniyle ülke çapında yayıldı. Devlet Başkanı Sebastian Pinera, 1,2 milyon kişilik gösteriden sonra kabinenin istifasını istedi. Pinera halktan özür diledi ama gösteriler kesilmedi.
Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) Müdürü Prof. Dr. Necati Kutlu, Şili ve Ekvador'daki gösterilerde temel nedenin halkın ekonomik sıkıntıları olduğunu vurguladı. Şili'de hükümetin başta eğitim ve sağlık alanında uyguladığı neoliberal politikaların sonuçlarının halk için tahammül edilemez düzeye geldiğini belirten Kutlu, üniversite harçlarının ve basit bir ameliyatın bile binlerce dolar maliyet oluşturmaya başladığını ve bunların da sosyal patlamaya neden olduğunu söyledi.
Kutlu, Ekvador'da ise Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) alınan 4,2 milyar dolarlık kredi nedeniyle özellikle akaryakıttaki devlet sübvansiyonlarının kaldırılmasının taşıma ücretleriyle tarıma fazladan yük getirdiğini hatırlattı.
Kutlu, "Ekvador ve Şili'deki durum birbirine benziyor ama Peru'da ve Bolivya'da durum daha farklı." dedi.
Bolivya'daki Devlet Başkanı Evo Morales'in az farklı zaferi ile sonuçlanan genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarıyla başladı. Morales'in istifasını isteyen muhalifler, ülkedeki ekonomik hayatı durdurmak ve kamu hizmetlerini aksatmak için eylem yapma kararlılığını sürdürüyor.
Peru'daki gösterilerin temelinde de siyasi anlaşmazlık yatıyor. Peru Devlet Başkanı Vizcarra ile muhalefet arasında Anayasa Mahkemesinin üyelerinin belirlenmesi sürecindeki anlaşmazlık nedeniyle Vizcarra muhaliflerin çoğunlukta olduğu Kongre'yi feshederek ülkeyi seçime götürme kararı aldı, ardından gösteriler başladı. Kongre fesih kararını reddedip Vizcarra'yı geçici olarak görevden aldığını duyurduğunda protestolar arttı. Şimdi ise Vizcarra'nın fesih kararının iptaliyle ilgili hukuki süreç işliyor.
- "Gün oldu, devran döndü"
Latin Amerika ülkelerindeki gösterilerin nedenlerini "Temelde Ekvador ve Şili'de ekonomik sıkıntılara karşı halkın talepleri, Bolivya ve Peru'da ise hukuksuzluk iddialarıyla siyasi çekişmeler yatıyor" diyerek özetleyen Kutlu, yerkürenin bu bölümündeki gelişmeleri "dünyayı şaşırtan ve ironik" sayılabilecek olaylar olarak niteledi. Kutlu, şunları söyledi:
"Bolivya hariç Ekvador, Şili ve Peru, Lima Grubu'nu kuran ülkelerin omurgası sayılabilecek ülkelerdir. Bu ülkeler ısrarla (Venezuela'da) anayasal bir başkanı hukuksuz şekilde görevden almaya çalıştılar. Kendi kendini cumhurbaşkanı ilan eden kişiyi kabul ettiler. İnsanlarını, prestijlerini ve açıklamalarını başkaldıran kişiden yana kullandılar. 'Venezuela'da işler iyi gitmiyor, Maduro'nun mutlaka bırakması lazım' söylemini kullandılar. Gün oldu, devran döndü ve Lima Grubu'nun üç ana üyesinde hükümetler tartışmasız şekilde halkla karşı karşıya geldiler."
Ekvador'daki gösterilerle ilgili Devlet Başkanı Moreno, Venezuela'yı suçlamış ve bu ülkenin Ekvador'u karıştırdığını iddia etmişti. Protestoların yaşandığı ülkelerde dış güçlerin etkilerinin bulunma ihtimalini de değerlendiren Kutlu, "Bu da olabilir ama Venezuela'nın buna kendi başına durumu çok uygun değil. Venezuela kendi sorunlarına boğulmuş durumda. Onun için her konuda Venezuela'yı suçlamak doğru olmaz. Nihayetinde bunlar yerli ve büyük ölçüde sol gruplar tarafından yürütülen kampanyalar." dedi.
- "Latin Amerika'da ordu önemli güç"
Gösterilerin yaşandığı ülkelerde güvenlik güçlerinin müdahalesi de kimi zaman çok sert oldu. Bu nedenle toplamda 80'e yakın kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. Hükümetler gösterileri bastırmak için ordunun da yardımına başvurdu. Hatta bazı devlet başkanları generalleri yanlarına alarak açıklama yaptı ve basına fotoğraf verdi.
Bunu da oldukça "ironik" bir durum olarak değerlendiren Kutlu, "Venezuela'da orduyu Maduro'dan uzaklaştırma çabaları yapıldı. O da orduyu yanında tutmaya çalıştı. Latin Amerika'da ordu çok önemli bir güç." ifadesini kullandı.
Kutlu, buna rağmen bu ülkelerde ordunun da etkisiyle demokrasilerin gerileyeceğine dair bir beklentisi bulunmadığını belirtti. Kutlu, buna örnek olarak Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera'nın gösterilerin en şiddetlendiği günlerde "Bu güçlü bir düşmanla savaştır." açıklamasına karşılık aynı gün Şili Genelkurmay Başkanı'nın "Evet, olağanüstü hal ilan edildi ve bazı iç karışıklıklar yaşanıyor ama bu bir savaş değildir." şeklindeki sözlerini gösterdi.
- "Olayların tırmanmayacağını düşünüyorum"
Kutlu, Latin Amerika ülkelerinde son aylardaki karışıklıkların ne yöne gideceğine ilişkin tahminde bulunurken de "Ben hükümetlerin geri adım atarak toplumsal uzlaşmaya katkı sağlayacağını ve en azından olayların daha da tırmanmayacağını düşünüyorum." dedi.