Son dakika haberi: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Bakanlar Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci kapsamında atılan adımlar, Rusya-Ukrayna savaşının tırmanacağı iddiaları ve tahıl koridorunun akıbetiyle ilgili önemli değerlendirmeler yaptı.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
" Sergey ile sürekli temas halindeyiz, yoğun gündemimiz var. Görüşmelerimiz kapsamlı ve verimli geçti. Özellikle Ukrayna konusu ağırlıklıydı. Maalesef 1 yılı aşkın süredir devam eden savaş başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere tüm dünyaya zarar verdirmeyi sürdürüyor. Savaşın bir an önce müzakereler ve uluslararası hukuk çerçevesinde sonlandırılması gerektiğini vurguladık.
" Her iki tarafla da görüşerek sorunun çözümü için gayret gösteriyoruz. Bu görüşmeden birkaç gün önce Brüksel'de Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ile de bir araya geldik, Türkiye'ye davet ettim.
" Sergey ile tahıl koridorunu ele aldık. Diplomasi ve müzakerelerin sonuç verdiğini gösteriyor. Anlaşmanın devam etmesine önem veriyoruz. Dünya gıda krizinin azaltılması bakımından da önemli. Rus tahılı ve gübresinin ihracatının önündeki engellerin kaldırılması konusunda da mutabıkız.
" Suriye'yi değerlendirdik. 3-4 Nisan tarihlerinde dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde 4'lü toplantı gerçekleşti Moskova'da. Her ülke tutumunu ve görüşlerini şeffafça dile getirdi, süreç aynı şekilde şeffaf olarak devam edilmeli. 1-2 toplantıda tüm meselelerin halledilemeyeceğini biliyoruz, gerçekçiyiz.
" Libya konusunu da ele aldık. Ülke demokratik, şeffaf bir şekilde seçime hazırlanmalı. Libya'nın birleştirilmiş bir milli güvenlik gücüne ihtiyacı var.
" Türkiye-Ermenistan normalleşmesi sürecine Rusya'nın da katkısı var. Arzumuz bir an önce Azerbaycan-Ermenistan arasında kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanması.
Çavuşoğlu'nun ardından sözü alan Lavrov'un konuşmasından satır başları ise şöyle:
"Akkuyu Nükleer Santrali'nin kuruluşundan bahsettik. 27 Nisan tarihinde santralin 1. blokuna artık nükleer enerji sevk etmiş olacağız.
Türkiye'de gaz merkezi kurulacak. Geçen sene liderlerimiz bu gaz merkezinin oluşturulmasıyla ilgili karar aldı, bu kararın isabetli olduğunu daha iyi anlamış olduk.
Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler Rusya'nın aracılığıyla normalleşmeye başladı. Normalleşme adımlarını önemsiyoruz.
NATO Libya'ya saldırdı. Uluslararası camia olarak bu ülkeyi toparlamaya çalışıyoruz. Filistin ile İsrail arasında doğrudan diyaloğa ihtiyaç var.
Ukrayna meselesini de ele aldık. Batı'nın yapıcı olmayan bir gündemi var başta Washington olmak üzere. Rusya'yı sahada yeneceklermiş, Rusya'yı stratejik bir mağlubiyet bekliyormuş. Uluslararası alanda kendilerine rakip görmek istemiyorlar. Batı'nın hedefinde Rusya'dan sonra Çin var."
Çavuşoğlu: Cumhurbaşkanımız Erdoğan sayın Putin'le her görüşmesinde buğdayın en az gelişmiş ülkelere gitmesi yönünde düşüncelerini vurguladı. Ayrıca Rus tahılının bir miktarının Türkiye'ye getirilmesi, burada un haline getirildikten sonra en az gelişmiş ülkelere ulaştırılması noktasında iş birliği başladı. Buna Katar da destek veriyor. Dünya gıda krizinin en az düzeyde hissedilmesi için çaba sarf ediyoruz.
Savaşta bahar ayında tekrar tırmanacağına dair endişeleri Türkiye olarak biz de hissediyoruz.
Lavrov: Gerginliğin tırmanmasına izin verdik, anlaşmayı askıya aldık. Şimdi 60 günlük uzatma söz konusu. Fakat Rus tarım ürünlerinin sevkiyatında herhangi bir gelişme olmazsa o zaman 'Bu anlaşmaya ihtiyacımız var mı' diye konuyu sorgulayacağız. AB şöyle bir şey teklif ediyor: Ukrayna ürünlerini Avrupa'ya karayoluyla ihraç etmek istiyor.
Lavrov: Toplantıların yapılması başlı başına bir başarı. Bir adımda çözemeyiz bu gibi problemleri. Temasları güçlendirmemiz lazım. Eninde sonunda bir çıkar dengesi sağlamayız. Her tarafından kendi haklı çıkarları var. Bakanlar toplantısını yapabiliriz, hazırlığımız devam ediyor. Tarih konusunu da görüşüyoruz.
Toplantıda Rus bir gazeteci, Lavrov'a "Türkiye’de seçim kampanyası başladı, sizce adayların şansları nedir perspektifleri nedir ve Rusya kimleri destekliyor bu kampanyada? Bir de ‘az kaldı’ dediniz neyi kast ettiniz?" sorusunu yöneltti. Lavrov yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Durumu canlandırmak için söyledim bunu. Kastım az kaldı demekle doğru olan kazanacak. Gerçek olan kazanacak. Onu anlatmaktı. Tabiki bu zamana bağlı. İlk sorunuza gelince beni kimseyle karıştırmadınız değil mi? Başkasıyla karıştırmadınız? Sizi Amerika temsilcilerinin basın toplantılarına davet ediyorum. Orada Amerikalılara bu tarz sorular yönlendirebilirsiniz. Halbuki Rusya hiçbir zaman kimsenin içişlerine karışmaz. Şu ya da bu ülkede herhangi bir tartışmaya katılmaz. Seçim süreçlerinin bir parçası değiliz kesinlikle. Biz daima partnerlerimizin demokratik prosedürleri icabı şeffaflık prensibi gereği kendi demokratik prosedürlerini icra ettiriyorlar. Gözlemci ülkeler de bu süreçlere bazen katılıyorlar.
Fakat Türkiye gibi egemen bir ülkenin kendi bileceği iştir bu. Halbuki Batılı ülkeler bir ülkede seçim varsa da yoksa da ilgili ülke ile örneğin ‘Çin şunu yapmalı veya bunu yapacaktır’ diyor. Avrupa Birliği’ne de Zelenskiy ile görüşeceksiniz veya Rusya ile çalışacaksınız baskı kuracaksınız diyorlar. İşte bu bir mesela arsızlıktır diyebilirim. Kimse bunu açık bir uslüpla dile getiremiyor maalesef. ABD bu tarz diplomasi açısından hiç de hoş olmayan açıklamalarla yetinmeyip kurdukları STK’ları da kullanıyor.
Zaten mevkidaşım AGİT’ten Avrupa Birliği konseyinden gözlemci beklediklerini söylediler herhalde bu gözlemciler seçimlerden sonra değerlendirmelerini yapacaktır. Ama şundan çok eminim Türkiye defalarca hem demokratik hem de şeffaf seçimler geçirdi. Bu konuda başarılı olduğunu defalarca kanıtladı.”