LDH, dokular ve hücreler zarar gördüğünde kan dolaşımına karışarak sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir veya çeşitli hastalıkları tetikleyebilir. Yaş ilerledikçe düşen bu enzim, farklı iç hastalıkların teşhisinde belirleyici bir role sahiptir. LDH seviyeleri ise yaş seviyelerine göre farklılık gösterir.
LDH, metabolizmanın enerji üretimine yardımcı olan önemli bir enzimdir. Vücudun pankreas, beyin, kan hücreleri, kas ve iskelet sistemi, böbrekler, kalp ve karaciğer gibi pek çok organ ve dokularında yer alır. Peki LDH hastalığı nedir? Laktak dehidrogenaz değerlerinin yüksek veya düşük olması durumundan LDH hastalığından söz edilebilir. Çünkü yapılan ölçüm neticesinde yüksek veya düşük çıkan LDH değerleri, çeşitli sağlık problemlerine etki edecektir.
Yaşa göre sınıflandırılan normal LDH değerleri:
LDH'nin normal değerleri genellikle yukarıdaki gibidir. Ancak kliniklerde yer alan cihazların farklılığına bağlı olarak her kurumda ufak değişiklikler gözlenebilir. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak değerlerde yavaş yavaş düşme olması normaldir.
Test, koldan alınacak kan örneğinden yapılabileceği gibi periton adındaki karın içi sıvısından veya beyin omurilik sıvısından alınarak da gerçekleştirilebilir. Yetişkinlerde ölçümlenen en normal değer 122-222 U/L'dir.
Yaşın ilerlemesi, LDH düşüklüğüne yol açan etkenlerden birisidir. Bu durumun en açık nedeni ise yaşın ilerlemesine bağlı olarak azalan kas kütleleridir.
İki tip genetik mutasyon düşüş problemine neden olabilir. İlk tip mutasyon daha çok sor hassasiyetinin varlığı ile kendini gösterir. Özellikle beden gücüyle çalışan kişilerde ve sporcularda görülme ihtimali fazladır. İkinci tip genetik mutasyon ise herhangi bir belirtiye sebebiyet vermez. Sadece doktor tarafından yapılan rutin kan testleri ile belirlenebilir.
Vücuda alınan fazla miktardaki C vitamini (askorbik asit) en önemli düşüş nedenleri arasındadır. Bu vitamin alımına bağlı olarak görülen düşüş, genellikle nadir olarak rastlanılır. Ancak düşüşü etkileyebileceği ihtimali de unutulmamalıdır.
Kas yorgunluğu, kurdeşen, titreme, kas tutulması, bitkinlik ve renksiz idrar gibi belirtilerle kendini gösteren LDH düşüklüğü, hastada LDH yüksekliğine kıyasla fazla sorun oluşturmaz. Anca düşüklüğün tespiti durumunda mutlaka kontrol altına alınması da önemlidir. Doktor yapacağı batın USG, hemogram, bilirubinler ve sedimentasyon gibi birtakım testler yardımı ile düşüklüğü tespit edecek ve gerektiği tedavi yöntemine başlangıç yapacaktır. Ayrıca bu dönemde hastanın yaşamının daha sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi de gereklidir. Değerlerin normal düzeye gelebilmesi için belirli süre ile askorbik asit alımı azaltılmalıdır.
Az miktarda yaşanan LDH yükseklikleri genellikle normal olarak kabul edilir. Özellikle beden gücüyle çalışan kişilerin ve sporcularda görülme olasılığı daha fazladır. Ancak her LDH yüksekliğinin hastalığa yol açmayacağı da bilinmelidir.
Yeni doğan bebeklerde 70 U/L'nin üzeri, yetişkinlerde ise 40 U/L'nin üzeri yüksek değer olarak nitelendirilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, doktor tarafından gerekli tetkiklerin yapılması gereklidir. Değerlerin normale dönmesi için belirli bir zamana ihtiyaç vardır. Dolayısıyla doktorun önerilerini harfiyen uygulamak önemlidir.
Hücre veya doku bozulması, LDH enzimlerinin kana karışarak LDH değerlerinin yükselmesine yol açar. Yani gerekli tetkikler sonucunda LDH değerleri yüksek çıkıyorsa, hücre ve doku bozulmasının varlığından söz edilebilir. Peki LDH yüksekliğinde ne yapılmalı? Öncelikle hastanın mutlaka bir dahiliye uzmanına başvurması gerekmektedir. Hekim, hastalığın teşhisini koyabilmek için ALT, sedimentasyon, AST, hemogram ve batın USG gibi birtakım tetkikler yapacak ve gerekli tedaviye başlayacaktır. Ayrıca hastanın yaşamını daha sağlıklı bir hale getirmesi de önemlidir. Bu aşamada sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalı ve tuz alımı azaltılmalıdır.
LDH yüksekliği nasıl düşürülür noktasında istirahat da büyük bir önem taşır. Özellikle beden gücüyle çalışan kişilerin ve sporcuların kendilerini belirli bir süre yormamaya dikkat etmeleri gerekir.