HABER

Leasing sektörü bitmek üzere

Finansal Kiralama Derneği (FİDER) Başkanı Bülent Taşar, 2008 başında leasing işlemlerinde uygulanan KDV'nin yüzde 1'den yüzde 18'e çıkarılması uygulamasına küresel krizin yarattığı olumsuz etkiler de eklenince sektördeki erimenin iyice hızlandırdığını ve sektörde toplam iş hacminin ilk dört ayda yüzde 74 azaldığını söyledi.

Taşar 2007 yılı sonunda 8.2 milyar dolar gibi tarihin en yüksek cirosuna ulaşan leasing sektörünün, KDV'nin yüzde 18'e çıkmasıyla birlikte 2008 sonunda 5.3 milyar dolara indiğini ve sektörün cirosunda yazda 35'lik düşüş olduğunu bildirdi. FİDER Başkanı Taşar, leasing şirketlerinin öncelikle KOBİ'lerin orta ve uzun vadeli yatırımlarını finanse ettiklerini belirterek " Bir yandan KOBİ'lere destek olunmak istenirken, diğer yandan da KOBİ'lerin leasing şirketleri aracılığıyla finanse edilmesinin önü kesildi. KOBİ'ler makine yatırımlarını leasing yoluyla yapamayınca yatırımlar durdu ve şimdi makine sektöründe de ciddi düşüş yaşanıyor" dedi.

"HERKES İŞİNE BAKAR VE LEASİNG ŞİRKETİ FALAN DA KALMAZ"
ANKA'nın sorularını yanıtlayan Taşar, leasing sektöründeki kan kaybının 2009 ile birlikte iyice belirginleştiğini vurgulayarak şu görüşleri açıkladı:
"2009'un ilk dört ayında sadece 416 milyon dolarlık bir işlem hacmi olurken, sektörün cirosu geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 74 gibi çok yüksek oranda bir düşüş gösterdi. Eğer yılın geriye kalan döneminde de bu miktarda bir işlem gerçekleşirse yıl sonunda yaklaşık 2-2.5 milyar dolarlık bir ciroya ancak ulaşabiliriz. KDV yükseltimi ile başlayan ve küresel krizle birlikte de iyice tırmanan sorunların iki senede leasing sektörünün getirdiği yeri herkes görmeli. 2009 yılındaki düşüş de 2008'e kıyasla yüzde 60'ın üzerinde olacak. Sektör tek kelimeyle eriyor. İstihdam yaratan, reel sektör için şu kriz ortamında bile dört-beş yıl gibi orta ve uzun vadeli finansman getiren bir sektör olarak madalya verilmek gerekirken cezalandırılıyoruz Bu böyle gitmez. Herkes işine bakar ve Türkiye'de bu gidişle leasing şirketi falan da kalmaz. Sektörün ayakta kalması isteniyorsa kesinlikle yeniden KDV düzenlemesine ihtiyaç var."

"BANKALARIN BİLE BELİ BÜKÜLÜRDÜ"
Türkiye'nin örnek aldığı AB ülkelerinde bu tür radikal kararların bir gecede verilmediğini ve yeni uygulamalar için makul geçiş süreleri tanındığını hatırlatan Taşar, "Bizde ise tam tersi bir gecede alınan kararlar ertesi gün uygulamaya kondu. Leasing sektörüne uyum için bir geçiş dönemi bile tanınmadı. Örnek olarak şunun altını çizmeliyim ki eğer bankacılık sektörüne Basel 2'yi getirselerdi, bankalarımızın beli çok bükülürdü. O yüzdendir ki BDDK bu geçişi hala uzatıyor. Sektör açısından bu kararın alınma zamanı da şekli de çok yanlış. Global kriz konuşulurken, reel sektör için orta ve uzun vadeli yatırım finansmanı yapan leasing sektörü bir nevi yok olma sürecine girmiş bulunuyor. Bir anlamda leasing sektörünün ruhuna rahmet okunma zamanına yaklaşıyoruz" diye konuştu.

"BÜTÜN SEKTÖR CEZALANDIRILDI"
KDV yükseltim kararını eleştiren Taşar, Maliye'nin gerekçesini de anlamadıklarını söyleyerek, "Bu sıkıntıyı Ankara'ya her ziyaretimizde dile getiriyoruz iletiyoruz. Maliye nezdinde girişimlerimiz ne yazık ki dikkate alınmıyor. Maliye bu kararına, geçmişte leasing yoluyla kişilere tencere, tava, fayans gibi amaca uygun olmayan işlemler yapılmasını gerekçesi gösteriyor. Her sektörde kötüye kullanan kişiler, firmalar olabilir. 20 yılı aşkın zamandır bu işin içindeyim, şunu kesin olarak söyleyebilirim ki ilk leasing sözleşmesinden bugüne istismar edilmiş diye gösterilen işlemlerin sayısı toplam içinde yüzde 5'i geçmez. Leasinge konu olan sözleşmelerin yüzde 95'i üretim ve inşaat makineleri içindir. Zaten suistimal eden varsa sözleşmelerden bulunur. Böyle bir durumda uyaracaksınız ya da lisansını iptal edeceksiniz. Ama bütün bir sektörü bu gerekçeyle cezalandırmak yanlış bir uygulamadır."

MALİYE'YE ÖNERİLER
Sektör olarak Maliye'ye bir takım görüşler ve öneriler sunduklarını ifade eden FİDER Başkanı, AB ülkelerinde olduğu gibi her ay sonunda KDV alacak ve borcunun nakdi mahsuplaşma yoluyla yapılabileceğini belirterek, "İkinci önerimiz de kiralamada tekrar yüzde birlik orana geri dönmeyelim ama alışta KDV yine yüzde 1 olsun. Kiralamada ise yüzde 8 ve 18 KDV uygulansın. Böylece iki kez KDV uygulanmasının da önüne geçilir. Biz her ay tahsil ettikçe KDV ödemesini yapalım. Aracılık işlemi yaptığımız için de müteselsil borçlu da olacağız. Bu uygulama kayıt dışılıkla mücadelede önemli" dedi.

1929 KRİZİNDEN ÇIKIŞTA LEASİNG ÖNEMLİ
Küresel krizi yorumlayan Bülent Taşar, 1929 krizinden çıkışta bankacılık yok olurken o dönemde krizden çıkışta en büyük aktörlerden birinin leasing olduğunu hatırlatarak, "Dünyada leasing sektöründe 700 milyar Euro iş hacmi var. AB ortalamasında sabit sermaye yatırımlarının da yüzde 20'si leasing yoluyla yapılıyor. ABD'de toplam sabit sermaye yatırımlarının yüzde 30'unun üzerindeki bölümü leasing ile finanse ediliyor. Yani dünyada bu sektör önemli bir konuma sahip. Bizde de yok olmasın istiyoruz. Şimdi İstanbul, finans merkezi olacak diyorlar. Şimdi uluslararası piyasalardan biri gelecek demeyecek mi kardeşim sizin leasing sektörünüz nerede" diye konuştu.

"ATILAN TAŞ ÜRKÜTÜLEN KURBAĞAYA DEĞDİ Mİ?"
Taşar şöyle devam etti :
"Leasing sektörüyle ilgili olarak BDDK düzenliyoruz ve denetliyoruz, Maliye de sektörden KDV alıyoruz diye kendini konumlandırıyor. Yakında BDDK'nın düzenleyeceği ve denetleyeceği bir sektör olmayacak. Maliye'nin de ister yüzde 1, ister yüzde 18 olsun leasing sektöründen tahsil edebileceği bir vergi matrahı olmayacak. Bir çözüm bulunması lazım. 8 milyar dolarlık ciro üzerinden yüzde 1 KDV almak varken, sıfır matrah üzerinden KDV almak da var. Sektör yok olduğu zaman kurumsal vergi matrahı da kalmayacak, KDV de, SSK pirimi de olmayacak. Altın yumurtlayan tavuğu kesiyorlar. Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmeli."

En Çok Aranan Haberler