HABER

Levent Gök, Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırı için TBMM'yi göreve çağırdı

TBMM Başkanvekili Levent Gök: - "Saldırının azmettiricileri, sorumluları hakkında TBMM de ortak refleks göstermelidir. Bunu yaparsak Türkiye'nin önünü açarız" - "Olay sıradan bir protesto değil, organize bir terör eylemidir. Sivas olaylarının bir benzeridir. Linç girişimidir. Orada can pazarı yaşanmıştır, hayatta kalmamız bugün mucizedir"

TBMM Başkanvekili Levent Gök, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırının sıradan bir protesto değil, organize bir terör eylemi olduğunu belirterek, "Sivas olaylarının bir benzeridir. Linç girişimidir. Orada can pazarı yaşanmıştır, hayatta kalmamız bugün mucizedir. Saldırının azmettiricileri, sorumluları hakkında TBMM de ortak refleks göstermelidir. Bunu yaparsak Türkiye'nin önünü açarız." dedi.

Gök, Kılıçdaroğlu'na Ankara'nın Çubuk ilçesindeki şehit cenazesinde yapılan saldırıya ilişkin, "TBMM Başkanvekili" sıfatıyla parlamentoda basın toplantısı düzenledi.

Gök, dün ülke tarihinin en karanlık ve en tartışmalı günlerinden birini yaşadıklarını, bu olayın, Türkiye'nin demokrasi gelişimi içinde bakıldığında mutlaka sorgulanması, irdelenmesi ve arkasındaki azmettiricilerin de ortaya çıkarılmasıyla mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi.

Olayın, sıradan bir hadise olmadığını vurgulayan Gök, Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'daki bütün şehit cenazelerine katılan tek siyasi lider, kendisinin de Ankara milletvekili ve TBMM Başkanvekili olarak cenaze törenlerinde istisnasız yer alan bir milletvekili olduğunu ifade etti.

Gök, şehit cenazesine Kılıçdaroğlu ve CHP genel başkan yardımcılarıyla, TBMM Başkanvekili sıfatıyla, TBMM'yi temsilen katıldığını dile getirdi.

-"Arenada aslanların önüne atılma..."

Cenazeye katılımlarından Çubuk Emniyet Müdürlüğünün haberdar edildiğini anlatan Gök, araçtan iner inmez başlayan tepkilerin, cenaze töreni sırasında başka evreye geçtiğini, can güvenliğini tehdit edecek boyutta olduğunu kaydetti.

Levent Gök, cenaze töreninde şehide büyük saygısızlık yapıldığını dile getirerek, kutsal görev olan cenaze namazının dahi kılınmasının engellendiği ortamı Türkiye'ye asla yakıştıramadığını vurguladı. Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepimiz bir şehidimizin ailesinin acısını paylaşmak, ulusumuzun ortak üzüntüsüne ortak olmak amacıyla oradaydık. Kılıçdaroğlu, genel başkan yardımcıları, TBMM Başkanvekili, bazı bakan ve milletvekilleri orada. Böyle bir ortamda biz acılarımızı paylaşmayacağız da ne yapacağız? Bu acı paylaşmayı kendilerine bir siyaset alanı haline çevirenlere izin mi prim mi vereceğiz? Medyanın sorumsuzca yazıları, giderek kutuplaşmayı artıran sorumsuz siyasi demeçlerin ülkemizi ne hale getirdiği ortadadır. Böyle tablo Türkiye'ye yakışmıyor.

Cenaze namazı kılındıktan sonra devlet erkanı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve diğer ilgililer, cenaze aracının arkasından başka bir alana evrildiğinde biz aracımıza ulaşmak için cenazeyi bekleyen grupla karşı karşıya geldik. Adeta arenada aslanların önüne atılan insanlar misali, yüzlerce insanın tepkisinin yoğunlaştığı ve bu tepkilerin artık fiziki saldırılara dönüştüğü bir ortamda korumasız, çaresiz bırakıldık. Olay sıradan bir olay değil. 5-6 kişinin gözaltına alınmasıyla 'bu iş burada bitti' denilecek hadise değildir. Bu olay organize olaydır, arkasında yüzlerece insan vardır. 5 - 6 kişiyi tespit ederek gözaltına almak bu olayı çözmez, planlayıcıları, organize edenleri, azmettiricileri mutlaka bulunmalıdır, demokrasi, hukuk adına hesap sorulmalıdır."

-"Devlet aklı iflas etmiştir"

Gök, son derece vahim bu olayın canlarını, mallarını emanet ettikleri hangi kurum varsa bütün bu kurumların gözü önünde yaşandığını söyledi.

Ankara Valisi Vasip Şahin'in, olayı protesto mahiyetinde gören açıklamalarını büyük üzüntüyle karşıladığını belirten Gök, ülkeyi yöneten kadroların, olay sırasında olduğu gibi sonrasında da olayın vehametini kavramadığının göründüğünü savundu.

Gök, olayın sıradan bir protesto değil, organize bir terör eylemi ve Sivas olaylarının bir benzeri olduğunu ifade ederek, "Bu olay bir linç girişimidir. Sayın Vali, 'linç girişiminde bulunanlar' diye söz etmeliydi. Orada can pazarı yaşanmıştır, hayatta kalmamız bugün mucizedir. Devlet aklı iflas etmiştir, devletin bütün refleksleri acz içinde kalmıştır. Devletin güvenlikten sorumlu bütün organları olayı önlemek bir yana ülkenin ana muhalefet liderini ve TBMM Başkanvekili'ni koruyamamıştır." dedi.

-"Bırakın Müslüman olmayı, insan dahi değildir"

Gök, saldırılara dakikalarca muhatap kaldıklarını, saldırıların yarattığı derin izlerin üzerlerinde bulunduğunu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya'nın kaburga kemiğinin kırıldığını, kendisinin de her yerinden ağrılar geldiğini ve hastaneye gideceğini anlattı.

Yüzlerce kişinin saldırdığı bir ortamda demokrasiye, milli iradeye tokat atıldığını, kabullenmelerinin, geçiştirmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Gök, azmettirenler ve olayı planlayanların, cenaze namazının kılındığı cami avlusunun çeşitli yerlerine konuşlanarak, çok organize bir topluluk olarak ortaya çıktığını savundu.

Gök, cenaze namazının kılınmasının dahi engellendiğini belirterek, "Bunu yapanlar bırakın Müslüman olmayı insan dahi değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir arada yaşayacaktır, büyük olgunlukla bu olayları aşacaktır." diye konuştu.

-"Ortak tepki"

Türkiye Cumhuriyeti'ni ve demokrasiyi korumanın, herkesin görev olduğuna işaret eden Gök, tüm siyasetçilerden kullandıkları sözcükleri özenle seçmelerini, gergin ortamlarda toplumu soğukkanlı olmaya davet etmelerini beklediğini söyledi.

TBMM Başkanvekili Gök, Türkiye'nin bir an önce kutuplaşmadan, gerginlikten çıkarak normalleşmesi gerektiğini ifade ederek, "Bir şehidin cenazesinde buluşamayacaksak nerede buluşacağız?" diye sordu.

Herkesin aklını başına alması gerektiğini belirten Gök, şöyle devam etti:

"TBMM'de grubu bulunan, bulunmayan partiler, diğer partilerden beklentim Türkiye'nin çıkarlarına uygun davranmalarıdır, soğukkanlı olmalarıdır, bu tip olaylarda ortak tepki vermeleridir. Hepimizin üzerine düşen bu olayın sorumlularını ve arkasındaki azmettiricileri yakalayarak, hukuk önünde hesap sormaktır. Demokrasimizi korumak, hukuk devletimizi güçlendirmek, bu olayda Türkiye Cumhuriyeti'nin refleksini göstermek hepimizin başlıca görevi olmalıdır. Bu olaydan herkesin alması gereken çok dersler var.

Yarın 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Milli egemenliğimizin tecelli ettiği bu çatı altında, TBMM Başkanvekili olarak bir şehit cenazesinde uğradığımız bu saldırının da TBMM tarafından sahiplenilmesi gerekmektedir. Saldırının azmettiricileri, sorumluları hakkında TBMM de ortak refleks göstermelidir. Bunu yaparsak Türkiye'nin önünü açarız. Ana muhalefet liderine, TBMM Başkanvekili ve milletvekillerinin bulunduğu ortamda, güvenlikle ilgili en üst kademenin bulunduğu bir ortamda yapılan bu hadiseyi önleyememeyi Türkiye dünyaya anlatamaz. Türkiye bu olaydan sonra şunu başarabilir, bütün sorumluları hukuk önünde hesap sorarak bir daha tekrarı mümkün olmayacak şekilde sonuçlandırarak bu olayı aşabiliriz. Tüm yurttaşlarımıza sağduyu çağrısında bulunuyorum, kucaklaşmalarını bekliyorum. Bütün siyasi partilere sağduyu, olgunluk çağrısında bulunuyorum."

En Çok Aranan Haberler