İSTANBUL (İHA) - Bursasspor'daki başkanlık görevini bırakan Levent Kızıl, Futbol Federasyonu'nun Bursaspor'u düşürmek için operasyon yaptığını iddia ederek, "Ulusoy federasyonunun bu sezon iki hedefi vardı, biri Fenerbahçe'yi şampiyon yapmamak diğeri de Bursaspor'u düşürmekti, ama gücü yetmedi" iddiasında bulundu.
Uzun süren sessizliğini Futbol Extra Dergisi'ne bozan Levent Kızıl, birbirinden çarpıcı açıklamalar ve iddialarda bulundu. Futbol Federasyonu'nun Bursaspor'u düşürmek için operasyon yaptığını iddia eden Levent Kızıl, "Bu federasyon ve kurulları bu sezon Bursaspor'un hakkını yemek için operasyonlar yaptılar, hakkımızı yemek için çok çalıştılar, ama ben direndim ve yedirtmedim. Bu yaptıklarından sonra onlara bir kez daha 'Her kuşun eti yenmez' dedim. Federasyonun bu sezon iki tane hedefi vardı, biri Aziz Yıldırım'dan dolayı Fenerbahçe'yi şampiyon yapmamak, diğeri de Levent Kızıl'dan dolayı Bursaspor'u küme düşürmekti. Ama ikisini de başaramadılar" diye konuştu.
"Türk futbolunun geldiği noktada tek çıkış noktası Şenes Erzik'in Futbol Federasyonu başkanı olmasıdır" diyen Levent Kızıl, "Herkesin gönlünde bir aslan yatar, benim gönlümde yatan aslan da federasyon başkanlığıdır. Bunu isterim ama bugün Türk futbolunun geldiği noktada tek çıkış noktası vardır, o da Şenes Erzik'tir. Ben buradan devleti falan göreve çağırmayacağım, benim göreve çağıracağım bir tane insan var, o da Sayın Şenes Erzik'tir. Acil bir şekilde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığını ele almalı, bundan kaçmamalıdır. Bu işe bir el koyma zamanı artık gelmiştir. Galatasaray-Fenerbahçe maçında bu cerahat patlamıştır. Artık işin ayarı kaçmıştır. Şenes Bey, karşısında bir rakip çıksa da onunla yarışmalıdır" ifadelerini kullandı.
"FEDERASYONA GÜVEN DUYGUSU SARSILDI, MALİ GENEL KURULDA SEÇİME GİDİLMELİDİR" Mevcut federasyona güven duygusunun sarsıldığını ve Haziran ayında gerçekleştirilecek mali genel kurulda seçime gidilmesi gerektiğini söyleyen Levent Kızıl, "Taraftarım beni istemedi, ben de 'İstenmediğim yerde durmam' dedim ve başkanlık görevini bıraktım. Burada 116 tane imza var, hala yok imzanın kuyruğu eksik, bilirkişi raporları filan gibi şeyleri konuşuyorlar. Bunlar komik şeyler. Eğer 116 kişi hem de lig yürürken imza topladıysa, baskı oldu veya olmadı, çıkarsın Mali Genel Kurul'da koyarsın seçim maddesini, görürsün insanların seni isteyip istemediğini. Şu anda mevcut federasyona güven duygusu sarsılmış durumda ve seçim şart" diye konuştu.
Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Mustafa Çulcu'yu da ağır bir dille eleştiren ve popülizmin esiri olmakla suçlayan Kızıl, "Sayın Mustafa Çulcu oluşan ortamla beraber popülizmin esiri oldu. Bir kere açık söyleyeyim, hakem atamalarını Sayın Çulcu filan da yapmıyor. Şu anda Çulcu yalandan bir duruş sergilemektedir. Ben ona çok güvenirdim, ama ne zaman ki Kuddusi Müftüoğlu'nun FIFA hakemi yapılması olayında dik duramadı, o günden itibaren bu iş onun için bitmiştir. Ben o zaman onu aramıştım 'İstifa et başkan, arkandayız Türkiye seni omuzlarda taşısın' dedim 'Ya ben ederim, edeceğim, bekleyin biraz' filan dedi. O zamana kadar Çulcu'ya inanıyordum, artık inanmıyorum" dedi.
'Süper Lig hakemlerinden iyi olanı yüzde 25'i geçmez' diyen Levent Kızıl, "Gönül rahatlığıyla bu hakemlerden en fazla dördüne beşine maç veririm. İyi olanı yüzde 25'i geçmez. Hakemler korka korka bu hale geldi. İnsanlara korku veriyorlar, insanları hataya zorluyorlar, akıllarını bulandırıyorlar. Mustafa Çulcu'yu görünce Bülent Yavuz'a yıllarca haksızlık ettiğimizi anladım. Bülent Yavuz bundan daha akıllı ve iyiymiş. Ben pansumancı hakem filan bilmem, ameliyatçı hakem bilirim. Bize pansumana değil
ameliyata gelen hakemler oldu. Biri ameliyat yapıyor, içeride bıçağı unutuyor. Öteki hafta diğeri geliyor, kesiyor, bir de içine pens bırakıyor. Ben ameliyatçı hakem tanıyorum sadece. Mesela bir Fırat Aydınus'un bir Hüseyin Göçek'in, bir Süleyman Abay'ın yanına sokulsun biri bakalım ne yapıyorlar?" diye konuştu.
Federasyonun kendisine olan kin ve nefreti dolayısıyla Bursaspor'un üzerine oyunlar oynadığını, ama tutturamadığını ifade eden Kızıl, "Benim üzerime, Bursaspor üzerine ne oyunlar oynandı. Bunun nedeni federasyonun bana duyduğu kin ve öfke. Ankara'da bir kulüp başkanı ve yine Ankara'dan bir iki tane federasyon yönetim kurulu üyesi orada ve İstanbul'da toplandılar her hafta. Her hafta hakem atamalarını yaptılar. 'Bursaspor bitecek' diye planlar yaptılar. Ama her hamlelerini biliyordum, her hamlelerine kendime göre önlemler aldım. O planın içinden sıyrıldık. Mesela Erol Bulut ile ilgili Tahkim'lik olduğumuz bir alacak-verecek davası vardı. Müdahale etmesem Bursaspor'a üç maç men cezası vereceklerdi. Benden önceki döneme ait bir olay. Ortada bir sahte imza iddiası var. Olay Levent Kızıl'ın kulübü olunca federasyon yönetim kurulu, Tahkim Kurulu'naoyma zamanı artıa 'Çabuk karar al, buna üç maç men cezası verilecek' diye baskı yapıyor. Bu baskıdan haberdar oldum ve müdahale ettim ve planı bozdum. Bu planlarından haberdar olmasaydım, beni sıkıştıracaklar ve Bursaspor'u asacaklardı" değerlendirmesinde bulundu.
"HALUK ULUSOY, FEDERASYONU ÇİFTLİK GİBİ YÖNETİYOR, SONRA DA ÖZERKLİĞE SIĞINIYOR" Futbol Federasyonu'nu ağır bir dille eleştirmeyi sürdüren Levent Kızıl, "Bu federasyonun zihniyeti sendensin bendensin* Benden olanlar, benden olmayanlar. 1.5 senedir Sayın Haluk Ulusoy federasyonu Bursaspor'a bir kuruş para vermedi. Açarsın bakarsın Türkiye'de tüm kulüplere para verdiler, bir tek Bursasspor'a vermediler. Bursa'da bütün amatör kulüplere dahi para verdiler. Bursaspor'un başkan adaylarına para teklif ediyor bunlar. Babalarının paralarını veriyorlar, kendi paralarını veriyorlar sanki. Bu
kadar da fütursuzlar. Benimle çok uğraştılar, ama başaramadılar. Alnımın akıyla bu işin içinden çıktım" dedi.
Disiplin Kurulu Başkanı Talay Şenol ve Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan'ın Haluk Ulusoy'un talimatıyla kararlar verdiğini iddia eden Kızıl, "Disiplin Kurulu Başkanı Talay Şenol benim için hiçbir geçerliliği olmayan bir kişidir. Başkan Haluk Ulusoy'un telefonuyla karar alıyor. Ama o Recep Özcan'a helal olsun. Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan da, Başkan Ulusoy'un talimatıyla karar veriyor. Helal olsun oradaki Yılmaz Savaşer'e, Erkan Vardar'a, Tanju Güvendiren Bey'e. Onlara öyle baskılar yapıyorlar ki..Ama ondan sonra futbola cinnet getirdiler. MHK'ya da yapılıyor bu baskılar, hem de açık açık" diye konuştu.
Haluk Ulusoy'un federasyonu çiftlik gibi yönettiğini, sonra de özerkliğin arkasına sığındığını söyleyen Levent Kızıl, "Avrupa Şampiyonası eleme maçları oluyor, Türkiye Kupası finali maçı oynanıyor, istedikleri kulüp başkanlarını alıp götürüyorlar. Bizim ihtiyacımız yok, biz kendimiz gideriz ama böyle olmaz. Ya 18 kulübü de çağırsın ya da hiç kimseyi çağırmazsın. Çiftlik gibi yönet, sonra özerkiz de, özerkliğe sığın. Bakan Bey de bir şey yapamasın. Tebrik ediyorum Haluk Ulusoy'u" dedi.
Haluk Ulusoy ile devletin bile başedemediğini savunan Kızıl, "İnsanlar korkuyor, ne yapsınlar. Konuşsalar onların canı yanacak. İnsanlar imza attı ama imzanın peşini arayamadı. Neden? Korkudan. Baktılar, "Devlet bile bu adamla baş edemiyor, ben ne yapacağım" dedi insanlar" ifadelerini kullandı.
Haluk Ulusoy'un çırağı olduğunu ve bu işleri iyi bildiğini belirten Levent Kızıl, "Haluk Ulusoy bu işi iyi biliyor. Ama biz de onun yanında çıraklık yaptık. Ulusoy'dan sonra Türkiye'de bu işi en iyi bir ben bilirim, bir de Murat Aksu bilir. Çok iddialıyım. Ulusoy'un çırağı olduğum ve nerede, nasıl, ne yapmak istediğini bildiğim için tezgahına gelmedim. Mücadele ederek ligde kaldık. Üzerime oynanan oyunlardan bir-iki tanesi atladığım oldu, ama çoğunu engelledim. Planları tutsaydı, bunlardan haberdar
olmasaydık, tecrübem olmasaydı çoktan düşmüştük. Ankara'da Ankara'daki bir kulübün başkanlığında toplandılar kaç kere. Çiftlik gibi. Raporlar değişti. Bursaspor'u bitirmek için çalıştılar, ama gördüler her kuşun etinin yenmeyeceğini" diye konuştu.
Haluk Ulusoy'un gücünün Bursaspor'a ve Levent Kızıl'a yetmediğini belirten Kızıl, "Ben Ulusoy'u da severim. Bazenaoyma zamanı artı yatıp uyuduğum zaman, 'Keşke Ulusoy'la böyle olmasaydık' dediğim de olmuştur. Ulusoy belki beni sevmiyordur, ama gerçekten ben onu seviyorum. Ancak helal olsun, çok dirençli adam. Biz de onun yanında dirençli olmayı öğrenmişiz. Ama Ulusoy'un gücü Bursaspor'a ve Levent Kızıl'a yetmedi, yiyemedi beni" dedi.
"TÜRK FUTBOLU BANA GÖRE TEMİZ DEĞİL" Türk futbolunun temiz olmadığını savunan Kızıl, "Haluk ağabey benim başkanlığımı yaptı, ondan çok şey öğrendim. Ben de Futbol Federasyonu'ndayken söyleyeyim, ilahi adaletten biz de nasibimizi aldık. Orada da tövbe ettim, kesinlikle tövbe ettim. O zaman çocukluğumuzda oldu, başkanlık ayrı bir sorumluluk. İstemeden bazı hatalarımız olmuştur. Açık söylüyorum, daha nasıl söyleyeyim? İlahi adalet herkesi vuruyor, "Bunu yaşadım" diyorum, daha nasıl diyeyim? Düzenin içinde oluyor bunlar. Bakarsınız bu sene hakem hataları kimin lehine olmuş görürsünüz. Bir makamda oturuyor olmak çok önemli değil bence. Orada herkesin güzelliği ile oturmak lazım. Türk futbolu bana göre temiz değil" dedi.
Ankaragücü-Beşiktaş maçında 200 adamın tutuklandığını ama ceza kurulundaki raporlar değiştirildiği için kimsenin ceza almadığını belirten Kızıl, "Futbol Federasyonu'nun Ankara'yı kapatması lazım çünkü orda krallık var. Profesyonellerin orası, bir-iki tane başkanın emrinde çiftlik gibi. Hukuk Kurulu istediğini yazıyor, istemediğini yazmıyor. Böyle şey olur mu? Ankaragücü-Beşiktaş maçında neler oldu neler. 200 tane adam tutuklandı. İki bakanın yanında oldu tüm olaylar, ama ceza yok. Niye ceza yok biliyor musun? Çünkü Ceza Kurulu'ndaki raporlarını değiştirttiler. O yüzden bu iş baştan bir yere geldi. Nuzhet Kiper Bağış'ın dışında herkes düzenin adamı olmuş, kimsenin dik duruşu yok" diye konuştu.
'Beşiktaş'ı bitireceğim' şeklinde bir söz söylemediğini kaydeden Kızıl, "Fenerbahçe Stadı'ndaki açılışta, yok "Beşiktaş'ı bitireceğim" demişim Aziz Yıldırım'a. 104 yıllık kulübü Levent Kızıl bitiremez. Böyle bir laf söylemedim. O gün orada iki-üç televizyon canlı yayındaydı, onlarca kamera vardı. Asla böyle bir şey demedim. İsteyen getirsin bunu ispatlasın, ben Taksim Meydanı'na gidip anıracağım. Bu kadar net söylüyorum" ifadelerini kullandı.
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'i de eleştiren Kızıl, "Demirören'e "Buraya taraftar getiremeyeceksin" dedim, nitekim getiremedi. Kendisi sonra çıkıp 'Beşiktaş Başkanı'na hakaret edildi' dedi. Ben kimseye hakaret etmedim. Beşiktaşlı duruşunun en büyük ilkesi, önce verdiğin sözü tutmaktır. Ben Süleyman Seba'yı gördüğüm zaman önümü ilikliyorum. Süleyman Seba'nın aynı zamanda akrabasıyım, yeğeniyim. Bir söz verdiğin zaman tutacaksın. Ben İstanbul'a taraftar götürmeyerek camiamı karşıma aldım. O yürekliliği sen de göstereceksin. Peki, Yıldırım Demirören neden böyle bir şey yaptı, çünkü taraftar popülizmi yaptı. İnsanların yönetim şekli farklıdır. Ben taraftar popülizmi yapmam" dedi.