Levent Tüzemen'in 'Utan Emre!' başlıklı yazısının bazı bölümleri şöyle:
Galatasaray, tüm maçlarını kupada oynasaydı şimdi zirve yarışının ortağı olurdu. Bu yorumum, "Galatasaray iyi oynadı" olarak anlaşılmasın. Çünkü ligde "sefiller"i oynayan Galatasaray, kazandığı Rize maçıyla kupada yenilmezliğini sürdürdü. Galatasaray'ın kupa karnesine bakalım: 10 maç, 8 galibiyet, iki beraberlik.. Galatasaray, Rize'de 3-1 kazanarak final bileti için ciddi bir avantajı eline geçirdi. Rize'deki maçta takım içinde ciddi bir gruplaşmanın olduğu su yüzüne çıktı. Galatasaray yönetiminde futboldan anlayanlar olmadığı için bu gruplaşma gözlenememiş olabilir...
FARKIN ARTMAMASININ SORUMLUSU EMRE ÇOLAK'TIR
Galatasaray eğer fark atacağı bir maçı 3-1 kazanmış ise bunun sorumlusu öncelikle Emre Çolak'tır.. Şaşırdınız mı? Dakika 62... Kişisel gayretiyle bir gol atıp, Yasin'e gol pası veren Podolski'ye maç boyu Emre Çolak pas vermemeye çalıştı. Ben yıldız tablosunda maçta 1 gol atan ve iyi oynayan Emre'ye bilerek (0) verdim... Neden mi? Emre dahil hiç kimse Galatasaray'dan büyük değildir. Yasin'in attığı golden sonra Podolski'ye sarılmasına Emre'nin gösterdiği tepkiyi de ayıpladım.. Kaptanlık yaptığı Galatasaray'ın çıkarlarını hiçe sayan Emre Çolak'a "Utan Emre utan" diyorum..
BİLEREK PAS ATMADILAR
Ünlü İtalyan hoca Lippi, "Futbol iyi oyuncularla oynanır. Elinizde kaliteli oyuncular yoksa başarı kazanmak zor" der.. Podolski'nin kalitesine asla dil uzatmadım ama Alman yıldızı yeterince sorumluluk almadığı için çoğu zaman ağır eleştirdim. Ancak Çaykur Rize ceza alanı önünde gol atabilecek pozisyonlarda maalesef Podolski'ye, Emre'nin başını çektiği grupta Yasin, Olcan hatta Sabri bilerek pas atmadılar. Podolski'nin taçtan gelen topu gol yapması pas vermeyenlere bir cevap oldu."