Leylek Ve Yılan, Niksar’ın Sembolü Haline Geldi

Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigar, el işi ürünlerin simgesi haline gelen leyleğin bereketin, yılanın ise sağlığın sembolü olduğunu ifade ederek, “Bereket ve sağlık arayanlar haydi Niksar’a” dedi.

Tokat'ın Niksar ilçesinde "Her Mahallede Bir Sokak Atölyesi" projesiyle başlayan ve kısa sürede onlarla ifade edilen bir sayıya ulaşan sokak atölyelerinde ev hanımlarına iş imkanı sunuluyor. Proje, kadınların el becerilerinin tanıtılması, değerlendirilmesi, iş imkanı sağlanması ve usta çırak ilişkisi içerisinde gelecek nesillere devredilmesi bakımından son derece önemli rol oynarken, projeye ilgi duyan ev hanımları ise kısa sürede şehrin marka değerlerini ürünlere yansıtmayı başardı. Çanakçı Çayı üzerinde bulunan tarihi köprünün kemer kısmında bir kabartmada ağzında yılan tutan leylek girişimcilere ilham kaynağı oldu. Niksar’ın başlıca simgesi haline gelen leylek ve yılan figürünü ürünlerine yansıtan Hatice Soydan strafor malzemeye yumurta deseni vererek hediyelik eşya haline getirdi. Birçok malzemeyi değerlendirerek geri dönüşüm sağlayan Soydan, emekli olduktan sonra üretime başladığı sokak atölyesinde önemli bir mesafe kat etti. Bu tür işlere merak duyanlara kurs da verildiğini ifade eden Soydan, Başkan Yadigar’a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Niksar’da yaklaşık 3 yıldır evinde el işi ürünler yaparak zamanını değerlendiren Derya Özkan, ise 3 aydır sokak atölyeleri projesi kapsamında faaliyet gösterdiğini ve ilgiden memnun olduğunu söyledi.

Tarihi köprüdeki leyleğin bereketin, yılanın ise sağlığın sembolü olduğunu belirten Başkan Yadigar ise sağlık ve bereket arayanları Niksar’a davet ederek, "Niksar, önemli bir sağlık merkeziymiş. Evliya Çelebi seyahatnamesinde şehrin kıble tarafında kaplıca suyu olduğunu ve çeşitli hastalıklara iyi geldiğini söylüyor. Bu suyun adı da Ayvaz Suyu. Ayvaz Suyu’nun çıktığı yerde geçmiş dönemlerde Ayazma derlermiş. Şu anda orada bir kazı çalışması var. Bu çalışmanın sonucu bizlerde merakla bekliyoruz. Burada bir kilise çıkma ihtimali kuvvetle muhtemel. O bölge oksijen itibari ile Çamiçi oksijenine yakın. Çamiçi Yaylası da Kaz Dağları’ndan sonra en fazla oksijenin olduğu nem oranın düşük olduğu nadir yaylalardan bir tanesi. Bilinmeyen bir cennetten köşe” diye konuştu.