ABD tarihinin en büyük silahlı saldırısı olarak tarihe geçen Orlando'daki Pulse gece kulübünde yaşananlar tüm dünyayı derinden sarstı. Olaydan sonra medya daha çok Omar Mateen'in kimliğine odaklansa da özellikle sosyal medya yaşamını yitiren canlara odaklandı. LGBTİ topluluğu olayın nefret suçu bağlamında ele alınması gerektiğini Mateen'in eşcinsel ya da radikal islamcı olup olmamasının bu gerçeği değiştirmediğini açıkladı.
Türkiye'den de olaya birçok tepki ve kınama geldi ve tüm dünyada Orlando saldırısı kurbanları anıldı.
26 Haziran'da düzenlenmesi planlanan Onur Yürüyüşü'ne yönelik tehditkar açıklamalar
Henüz bu olayın ortaya çıkardığı tartışmalar soğumamışken Müslüman Anadolu Gençliği (MAG) ve Alperen Ocakları'ndan art arda homofobik ve tehdit içeren açıklamalar geldi.
Müslüman Anadolu Gençliği “Laikistan Cumhuriyeti'nin müsaade ettiği sapkınlığa müdahale etmekle mükellefiz, seni de bekliyoruz” ve “İ*neleri yürütmüyoruz” mesajlarıyla yandaşlarına çağrı yaptı.
2005'te işkence iddiasıyla gözaltına alınan Kürşat Mican'ın başkanı olduğu Alperen Ocakları'nın açıklaması ise şu şekildeydi:
“İsmi onur yürüyüşü olan ama aslı ahlaksızlık olan ve toplumun sinir uçlarına dokunan bu tip ahlaksızlıkların normalleştirilmesine, özendirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Recep, Şaban ve Ramazan gibi mübarek Kabul ettiğimiz ayları dillerine dolayarak komiklik yapmaya çalışanlara uyarımız, böyle fantezilerle milletimizin hassasiyetlerini dillerine dolayarak terbiyesizliğe soyunmasınlar.”
Açıklamaya tepkiler gecikmedi. İnsan Hakları Derneği İstanbul şubesi ve İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, Onur Yürüyüşü’nü hedef haline getirerek tehdit eden Müslüman Anadolu Gençliği ve Alperen Ocakları hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke Alperen Ocakları'nı mafya olarak değerlendirdi ve “bizler farklılıklarımızla yaşamak istiyoruz... Tek bir yurttaşın bile farklılıklarından dolayı hakarete uğramasına, tehdit edilmesine asla seyirci kalmayacağız” dedi.
Açıklamasında “Nush ile uslanmayanı etmeli tektir tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir” sözünü kullanan Alperen Ocakları Başkanı Mican daha sonra bir radyo programında “biz devleti uyardık, elimizde sopalarla yürüyüşe katılanları döveceğimizi söylemedik” dedi.
Onur Yürüyüşü'ne karşı örgütlenme çağrıları böyleyken LGBTİ bireylerin Onur Yürüyüşü çağrısı nasıldı?
Türkiye LGBTİ Birliği, hem MAG hem de Alperen Ocakları'ndan önce Facebook sayfasında 3 Haziran 2016'da bir çağırı yayınlanmıştı.
ONUR YÜRÜYÜŞÜNE KATILACAK OLAN KARDEŞLERİMİZİN DİKKATİNE!
1. Bilindiği üzere bu yıl da Onur Yürüyüşü'nün İslam Dininde kutsal sayılan Ramazan Ayı'na denk gelmesinden dolayı daha dikkatli davranılması, insanların inançlarına saygı duymanızı ve özellikle provakasyon amaçlı hazırlanan pankartları taşımamanızı önemle rica ediyoruz.
2. Polis şiddeti olması durumunda arkadaşlarımızın şiddete uğrama anını kamera veya cep telefonlarınızdan mutlaka kayıt altına alın.
3. Onur Yürüyüşü'nun Ramazan ayında yapılması nedeniyle Türkiye'de pek etkin olmayan, Medya'dan takip ettiğimiz kadarıyla uluslararası eylemlerle sesini duyurmaya çalışan El-Kaide, İŞİD v.b radikalize dini terör örgütleri ve PKK gibi ideolojik terör örgütleri ile ilintili yapılabilecek eylemlere karşı çok dikkatli olunması gerekiyor. Etrafa bırakılmış şüpheli bir paketle veya sıkı giyinmiş, sırtında ağır bir çanta taşıyan şüphe uyandıran kişilerle karşılaşmanız durumunda derhal o alandan uzaklaşarak durumu kolluk kuvetlerine bildirin.
4. İstenmeyen bir patlama gerçekleşmesi durumunda bulunduğunuz yerde yüzüstü yatarak ortalığın sakinleşmesini bekleyin, Medya'da terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerine yönelik haberlere bakıldığı zaman daha fazla can kaybı yaşatmak amacıyla ikinci bir patlayıcı madde'nin zıt konuma yerleştirildiği görülmektedir.
5. Provakatif davranışlar sergileyen kişilerden uzak durun, kimin tarafından hazırlanmış, ne amaca hizmet ettiği belli olmayan aşağılayıcı, provakatif pankartları taşımayın.
Saygılarımızla
http://lgbti.org
Tehdit sadece fiziksel değil... İşin bir de dijital boyutu var.
16 Haziran'da, Onur Yürüyüşü yaklaştıkça siber saldırıların da arttığını belirten bir Facebook paylaşımı yapan Türkiye LGBTİ Birliği “LGBTİ, LGBTİ Dernek ve Örgüt sitelerine güvenlik seviyelerini en üst seviyede tutmaları, iletişimin kesilmemesi için iletişim içerisinde bulundukları yerli, yabancı gruplar ve medya kuruluşlarına alternatif iletişim bilgilerini paylaşmaları” çağrısında bulundu.
Türkiye'de 14 yıldır düzenlenen Onur Yürüyüşü'ne geçtiğimiz seneye kadar hiçbir müdahalede bulunulmamıştı fakat geçtiğimiz yıl nedeni belirsiz bir şekilde polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtılmıştı. Biz de oradaydık.
Türkiye Cumhuriyeti bir devletse Onur Yürüyüşü'ne katılacak vatandaşlarına eylem yapma hakkını vermek, güvenliği sağlamak zorunda.
Ülkenin savcısı, istihbaratı, polisi var.
Boşu boşuna mı vergi ödüyoruz?
Hoşgörülü bir gelecek dileğiyle...