HABER

Libya'nın Ankara Büyükelçisi'nden "iki ülkenin güçlü olması gerekliliği" vurgusu

Abdurrezak Muhtar Ahmed Abdülkadir: - "İlişkilerimizi tekrar canlandırarak sürdürmemiz lazım. Bu, tüm Müslümanlar için önemli bir konudur. İki tarafın da güçlü olması lazım" - Prof. Dr. Zekeriya Kurşun: - "Türkiye'nin Libya'da bulunmasının 3 ana gerekçesi var. Birincisi, tarihi zorunluluk, ikincisi jeopolitik zorunluluk, üçüncüsü ise insani mecburiyet" - Eski DEİK Türkiye - Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla: - "Açıkça söyleyebilirim ki Kıbrıs harekatı, (Libya'nın) bu yardım ve destek sayesinde başarıyla sonuçlandı"

İSTANBUL (AA) - Libya'nın Ankara Büyükelçisi Abdurrezak Muhtar Ahmed Abdülkadir, "İlişkilerimizi tekrar canlandırarak sürdürmemiz lazım. Bu, tüm Müslümanlar için önemli bir konudur. İki tarafın da güçlü olması lazım." dedi.

Karadeniz Vakfı (KARVAK) ile Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezince (KASAM) "Türkiye'nin Libya'da Ne İşi Var? / Zaruretler, Tehditler ve Fırsatlar" konulu panel düzenlendi.

Sarıyer'deki İbrahim Cevahir Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen panelde, Libya ile Türkiye arasındaki ilişkiler, tarihi, ekonomik ve sosyolojik açıdan masaya yatırıldı.

Panelin başında, lise ve üniversiteyi Türkiye'de okuyan ve Türk inşaat sektörüne önemli katkıları bulunduğu belirtilen eski Libya Başbakanı Muhammed El Manguş ile ilgili TRT belgeseli izletildi.

Daha sonra konuşan KARVAK Başkanı Yusuf Cevahir, "Kardeşlik hukukumuz bizi bugün Libya'ya sahip çıkma vazifesini veriyor. Hiçbir hadise bu vazifeyi icra etmekte bize engel olamaz. Libya'nın acı dolu günlerinde orada hep beraber olmalıyız. 'Libya’da ne işimiz var?' diye sorulduğunda, bütün bunların arkasındaki zaruretleri her zaman göreceğiz." dedi.

Libya'nın Ankara Büyükelçisi Abdurrezak Muhtar Ahmed Abdülkadir de Türkiye ile Libya'nın ilişkilerinin çok eskiye dayandığını söyledi.

Abdülkadir, Türkiye'nin duruşunun ve Libya'nın yanında olmasını her zaman sevinçle karşıladıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Libya ile Türkiye arasındaki bu yakınlaşma yeni değil. Bizde Abbasi dönemi bittikten sonra yeni bir dönüşüm noktası başlamıştı. Akdeniz'deki güçler siyasi, ekonomik ve politik açıdan çok değişti. Kuzey Afrika'da, Osmanlıların gelişinde Portekiz işgali son bulmuştur ve Osmanlı desteğiyle İslam bayrağı çekilmiştir. Böylece Batı'nın olumsuz girişimlerine karşı Osmanlı orada dimdik durmuştur. Osmanlı, devlet ile halk arasındaki ilişkileri düzenlemiş ve 400 yıl boyunca bu adaletli hüküm devam etmiştir. Bunu yaparken din, dil, ırk gözetmeksizin yapılmıştır."

- "Tarihi zorunluluk"

Türkiye'nin önemli bir devlet olduğunu vurgulayan Abdülkadir, "İlişkilerimizi tekrar canlandırarak sürdürmemiz lazım. Bu, tüm Müslümanlar için önemli bir konudur. İki tarafın da güçlü olması lazım. Bizim aramızda birleştirici çok ortak yönümüz var." diye konuştu.

Programın moderatörlüğünü yapan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun da Türkiye'nin Libya'da bulunmasının 3 ana gerekçesi olduğunu söyledi.

Kurşun, gerekçeleri şöyle sıraladı:

"Birincisi, tarihi zorunluluktur. 1510'lu yıllarda İspanyollar Kuzey Afrika'da terör estirirken Trablusgarp işgal edildiğinde, Osmanlı'ya müracaat edildi. Kanuni Sultan Süleyman tahta geçtiğinde Libyalılarla sırt sırta vererek mücadele etmiş, Trablusgarp yeniden kurtarılmıştır. İkinci husus ise jeopolitik zorunluluktur. Türkiye doğu, batı, kuzey ve güney ekseninde duruyor. Jeopolitik konumu çok yüksek bir yerde bulunuyor. Türkiye'nin jeopolitiği, Akdeniz'de söz sahibi olmayı gerektiriyor, Libya ile dostluğu gerektiriyor. Üçüncü nokta ise insani mecburiyet. Ailenizden, komşunuzdan ya da yakın çevrenizden birinin yardımına nasıl koşuyorsanız, buradaki duruma da insani olarak koşulmalıdır."

Eski DEİK Türkiye - Libya İş Konseyi Başkanı Ersin Takla da 1972 yılında Tripoli Limanı inşaatı için Türk müteahhit olarak Libya'ya gittiğini belirterek, o dönemde Libya'nın Türkiye'ye nasıl yardımlarda bulunduğunu anlattı.

Takla, "1974'te Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ülkemize uygulanan ambargo vardı. Libya'da bir gün büyük bir hayretle şunu gördük, her tarafı sökülmüş, bütün koltukları boşaltılmış iki tane THY uçağı piste indi. O zamanki Türkiye maslahatgüzarı ve Türkiye ticaret müsteşarı, şantiyeye gelip 'Yahu çocuklar çok acil bir durum var, lütfen şantiyeyi iptal edin, bu uçaklara yükleme yapmamız lazım' dediğinde ilk başta bir şey anlamamıştık. Sonra havalimanına gittiğimizde gördük ki bütün ambarlar açılmış, Libya, bizim ihtiyacımız olan uçak parçaları ve uçak lastiklerinin alınması ve yüklenmesi için emrimize amade kılınmıştı. O uçaklar dolduruldu. Açıkça söyleyebilirim ki Kıbrıs harekatı bu yardım ve destek sayesinde başarıyla sonuçlandı." şeklinde konuştu.

Panele, Sarıyer Kaymakamı Mehmet Özer, İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İbrahim Vehbi Baysan, Türk ve Libyalı davetliler katıldı.

En Çok Aranan Haberler