BM Güvenlik Konseyi Libya'ya yaptırım uygulanmasını öngören karar tasarısını görüşmek üzere bugün yeniden toplanıyor.
Fransa ve İngiltere'nin hazırladığı taslak silah ambargosu uygulanmasının yanında ek yaptırımlar da öngörüyor.
İki hükümet ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Albay Muammer Kaddafi'nin insanlığa karşı suç işlediği iddiaları hakkında bir soruşturma açmasını istiyorlar.
Cenevre'de ise BM İnsan Hakları Konseyi, Libya'nın üyeliğini askıya alma taleplerini görüşmek üzere olağanüstü toplanıyor.
İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay "toplu cinayetler, keyfi tutuklamalar, gözaltılar ve gözaltında işkenceye ilişkin haberlerle", durumun kaygı verici şekilde tırmandığını söyledi.
Avrupa Birliği'nin Dış İlişkiler Temsilcisi Catherine Ashton da 27 üyenin birlik bünyesinde de "sınırlayıcı önlemler almasının zamanı geldi" diye konuştu. AB, adımlarını kararlaştırmak için önümüzdeki bir kaç gün içinde toplanacak.
Ashton bu önlemler arasında malvarlıklarının dondurulması ve seyahat yasağının olabileceğini söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Michelle Alliot-Marie, Kaddafi'nin 'cinayet çağrıları' olarak nitelediği açıklamaları dolayısıyla uluslararası toplum tarafından kınanması gerektiğini söyledi.
Fransızlar son günlerde yumuşak bir tavır takınarak Kaddafi'nin iktidara tutunmak için giderek daha sert adımlar atmasının önüne geçilemeyeceğini savunuyor.
Tunus'ta yönetimi deviren gösteriler düzenlendiği sırada olaylara karşılık vermekte gecikmekle eleştirilen Fransız yönetimi, bu kez yaptırımlar ve tüm silahları kapsayan bir ambargo uygulanması çağrılarının başını çekiyor.
Fransız bakan Alliot Marie, bölgede Fransız savaş gemileri bulunduğunu hatırlatırken; uçakların saldırılarını engelleyebilmek için uçuşa yasak bölge ilan edilmesi olasılığını da dışlamadıklarını belirtti.
ABD: Hemen her olasılık mümkün
ABD Başkanı Barack Obama, gelişmeler konusunda Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, italya Başbakanı Silvio Berlusconi ve İngiltere Başbakanı David Cameron ile uzun birer telefon görüşmesi yaptı.
Obama daha önceki konuşmasında Libya lideri Muammer Kaddafi'yi doğrudan eleştirmemişti
Beyaz Saray şu anda hemen her olasılığı değerlendirdiklerini kaydediyor.
Ülkeye insani yardım sağlanması öngörülürken, askeri yetkililerin de önerilerini Başkan'a sunacağı kaydedildi.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de ittifakın üyelerini bugün olağanüstü bir oturumda bir araya gelmeye çağırdı.
Rasmussen ittifakın üyeleri adım atmaya karar verirse ittifakın da "faaliyetlerde kolaylaştırıcı ve eşgüdüm sağlayıcı" bir rol üstlenebileceğinden söz etti.
Daha önce Libya'nın Arap Birliği nezdindeki delegasyonunu oturumlardan men eden Arap ülkeleri de Kaddafi yönetimine eleştirilerini sürdürüyor.
Cenevre'de devam eden insan hakları Konseyi oturumunda, Arap ve Afrikalı ülkelerin temsilcileri eylemcilere karşı şiddet kullanılmasını sert ifadelerle kınadılar.
Libya İnsan Hakları Konseyi'ne 2010'da, 192 ülkeden 155'inin desteği ile katılmıştı.
Konseye üyelikler üçer yıl sürüyor ve üyelerin "insan haklarının korunması ve desteklenmesi için en yüksek standartları uygulaması" bekleniyor.
Konsey üyeliğinin askıya alınması için BM Genel Kurulu'na üye olan ülkelerin üçte ikisinin oyu gerekiyor.
Libya'da bir haftayı aşkın zamandır devam eden eylemler sonucunda hükümetin ülkenin doğusunda denetimi büyük oranda kaybettiği düşünülüyor.
Olaylarda toplam kaç kişinin öldüğünü kesin olarak belirlemek imkansız.
İnsan Hakları İzleme Örgütü şmdiye dek 300 kişinin öldüğünü teyir ettiğini belirtiyor. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ise bu sayıyı en az 700 olarak veriyor.
Bingazi'deki Gerrard Buffet adlı bir Fransız doktor ise BBC'ye sadece doğuda ölenlerin sayısının iki bini bulabileceğini söyledi.
Tahliye operasyonları hızlandı
Öte yandan Libya'dan kaçmaya çalışırken mahsur kalan yabancı ülke vatandaşlarının tahliyesine yönelik operasyonlar da hızlandı.
Bu amaçla Libya'ya gemiler ve askeri araçlar gönderiliyor.
Türkiye şu ana kadar 7000'den fazla vatandaşını tahliye ederken, 4000'den fazla Çin vatandaşı da feritbotlarla Yunanistan'ın Girit Adası'na götürüldü.
Çok sayıda kişi de karayoluyla, Libya'dan, Mısır ve Tunus'a gitti.
Mısır'la Libya arasındaki Salum Sınır Kapısı'ndaki muhabirimiz, valizlerini sürükleyen ya da el arabalarını iten binlerce kişinin gece yarısı bölgeye akın ettiğini söylüyor.
Yaklaşık 3000 kişiyi tahliye edecek olan Amerikan bandıralı bir gemi ise kötü hava koşulları nedeniyle Trablus Limanı'nda mahsur kaldı.
[
[